bugün

sırf yalan söylemediğim için arkadaşlarımı kaybettiğim olmuştur. Buda benim canımı çok sıkıyor. Başka insanlar gibi maske takmak isterdimde, o alışkanlığı küçükken elde etmek gerekiyo.
sinirlendiklerime, "vekil çocuğu" diyerek küfür ettiğim doğrudur.
sabah uyandım. suyumu ısıttım, çayımı demledim. ramazan ayındayız. koridordan odama geçerken salonda oturan annemle babamı gördüm. "çay ister misiniz lan" dedim.

"oğlum biz oruçluyuz" yanıtı geldi.
"lan olmayan allah için aç kalıyorsunuz, şekilsiniz " dedim.
babam kaptı kemeri üstüme yürümeye başladı.

koşarak odama geçtim ve kapıyı kitledim.
kapıyı tekmelemeye başladı davar. "aç amına koyduğumun evladı aç" diye bağrıyor.
anneme küfür etmesini taktir ettim, sonuç olarak insan hayatını birleştirdiği kişiye küfür edecek kadar yakın olmalı.
neyse ortamı yumuşatmaK için kapıya yaklaşıp ""devlet olmasaydı bireyler daha mı özgür olup mutlu mu olurdu, yoksa bu özgürlük kaosa mı yol açardı" dedim.

devletin amına koyayım dedi. babam 27 yıllık ülkücü, devlet bahçeli'ye bu kadar içten bir şekilde küfür etmesi hoşuma gitti, dayanamadım açtım kapıyı.

kapıyı açmamla sol kroşeyi sağ gözüme yemem bir oldu. yere yığıldım. babam beni tekmelemeye, kemeri sırtıma vurmaya başladı. annem bağırmalarımı duyup yetişti, çekti kolundan salona götürdü babamı.

sürüne sürüne salonun kapısının önüne geldim. gözlerimden yaşlar akıyor. "lan olmayan allah için oğluna yaptıklarına bak insafsız" diye bağırdım. it herif bir anda mutfağa doğru yöneldi, kesin ekmek bıçağını alacaktı. o korkuyla sürüne sürüne odama kaçtım, kapıyı kilitledim, yatağıma gömüldüm. 5 gündür odamdan çıkamıyorum.
Kendimi ted mosby gibi hissediyorum.
taşınma sırasında dolabımı toplarken senelerdir görmediğim bir gömlekle karşılaştım. allah allah bunun burada ne işi var dedim çünkü ortaokulda giydiğim gömleklerdendi. ecevit mavisi denirdi bizim oralarda. neyse, aldım baktım ki imzalı. üstünde yazılar var. yakasında 8-b yazıyor. okuldaki, sınıftaki arkadaşlarıma, öğretmenlerime imzalatmışım. sonra o gün geldi aklıma. kaç sene geçmiş üstünden. neler yazılmış tek tek okudum. çocukça temenniler, dilekler, beceriksiz sevgi sözcükleri. ama bütün süslü cümlelerden daha güzeller. sırtı, kolları, her yeri dolu. tam kalbinin üstündeki cebini en sevdiğim arkadaşıma ayırmışım. inci gibi yazısı vardı, yazmış yine minik, güzel harfleriyle. oturdum gömlek elimde ağladım. neye ağladım bilmiyorum. o günlere dönmek ister miydim, bunca yaşanan şeyi başa almak istemezdim açıkçası. ama o günlerdeki saflığımı, masumluğumu, habersizliğimi, kırılmamışlığımı isterdim. tüm hayal kırıklıklarını başa döndürebilmeyi, yaptığım hatalarden geri dönebilmeyi isterdim.

imzalı fenerbahçe formamı nereye koyabilirim de zarar görmez diyordum gömleği bulmadan on dakika önce. sonra dedim boşver formayı, bunu koydum en güzel yere. forma nerede bilmiyorum şu an. çok da lazım değil sanırım.
itiraf ediyorum: Pipo içince acayip sevişmek istiyorum.
onu ilk gördüğümden beri aşığım sözlük.
Mutluluklariniz fazla gurultulu.
bazen sözlük hesabımı kapatmak istiyorum ama yapamıyorum.
okunabilir yazarların, tüm yazarlara oranının 1/100 olduğunu tahmin etsem de yapamıyorum.
okuduğum 10 entryden 8'i ''ne yapıyorum ben bu ortamda'' dedirtse de yapamıyorum sözlük, olmuyor...
ve ben ilk defa ve acı bir itirafta bulunuyorum...
- merdiven çıkmaktan çok sıkılıyorum. yorulmuyorum ama sıkılıyorum.
- karşıdan karşıya geçme özürlüyüm. yanımda biri olmayınca salak gibi yolun baya boşalmasını beklerim.
- bir ayağımın altı parmaklı olduğu konusu açıldığında çevrede hafiften bir popülaritem artıyor. sonra geçiyo tabi.
- ismimi sevmiyorum. benimseyemedim yıllardır.
- ileri derecede sakarım. bir gün ölürsem bu %95 sakarlığımdan kaynaklanacak gibime geliyor.

şimdilik bu kadar.*
Çok tatlıyım. Şekerim 360.
her gece yatmadan önce bir fasıl vicdan muhasebesi yapıp öyle uyumak istiyorum ancak kafayı yatağa koyar koymaz üşeniyorum veya unutuyorum ama sonunda şu mahkemeyi bir türlü kuramadan uyuyup kalıyorum... uyurken bile tembellik yapıyorum.
7 aydir telefonsuz gezmekteydim nihayet bugun alabildim ancak icime oturdu yeminle. Vicdanim sizliyor o kadar para verdigim icin oyle de hayirla evladimdir hehe.
Ne garip bir duydu dimi çenenin ağrıması öyle 2 inch lik bir ekrandaki yanana ve sönen piksellerin oluşturduğu harflerin oluşturduğu kelimelerin gülümseyecek biç bir neden yokken insanı gülümsetmesi ve bu gülümseme yüzünden çenenin ağrıması. Kimi zaman bazı şeylerin habercisidir, kimi zamanda her zaman bir şeylerin habercisi. Bu şeylerin iyi ya da kötü olmasına değinmeyecem bile. bu kadar itiraf yeter.
çok sıkılıyorum sözlük.
ruhsal çöküntüler yaşıyorum. hayatımın garip bir akışı var.
terliyorum falan.
bazen sarpa sarıyor hayatım. başladığım yere geri geliyorum.
inanılmaz değişik fanteziler içersindeyim.
asabiyim.

yaklaşma sözlük.
aşık çiftleri çok kıskanıyorum.

hele ki birbirlerine baktıklarında gözlerinin içindeki o mutluluk yok mu..

herhalde mutsuzluk başıma vurdu. gel doğru insan gel...
ilk görüşte aşk varmış be üstadlar.
siz dünyanın en güçlü adamı olsanız bile babanız siz tuvaletteyken o ışığı söndürecektir. neyse itiraf kısmına geleyim babamın bu huyunu hiç sevmiyorum be sözlük.
hayatımda ilk kez havaalanına yolcu karşılamaya geldim, bu zamana kadar hep uğurlanmış biri olarak. itiraf etmek gerekirse beklemek değilde beklenmek daha güzelmiş.
bugün satranç oynarken yeğenimin filini çaldım arkasını döndüğünde. üzgünüm sana yenilemem daha 7 yaşındasın bunu kaldıramam.
hala erkeklere güvenebildiğim için salağım ben sözlük.
-bugün kahve içtikten sonra yanlışlıkla fincan tabağını kırdım, cebime koydum ve arka sokaktaki çöpe attım, annem kızar diye yaptım, çok pişmanım. ilk maaşımla anneme bi fincan takımı almam gerekiyor sanırım.

-eğer kırgın/kızgın isem, dünyanın en eğlendirici müziğini dinlesem de o hâlden çıkamıyorum gidip r.e.m, radiohead vs dinliyorum işte.

-yaz okuluna kalmadığım için pişmanım. hem de köpek gibi. üstten ders almak battı.

-kendime güvenemediğimden kimi seversem seveyim çok zor açılıyorum bu yüzden fazla bi yalnızım.

-insanlarla sanal ortamda ya da cep telefonundan konuşmayı sevmiyorum. kırılmayın bana n'olur. sevmiyorum işte. yüzyüzeyken konuşmak, görüşmek daha samimi değil mi?

-faust, gülün adı, fareler ve insanlar gibi nice eserleri bilmeyen cühelalarla arkadaş olmak istemiyorum lâkin kalp kıramadığımdan ilişkimi kesemiyorum.

-son zamanlarda yaşananları gördükçe ülkemde yaşamak istemiyorum artık. ama mecburum, gidecek başka yerim yok.

-...
ahanda bu moddayım, sizde açın ve müzik eşliğinde okuyun; http://www.youtube.com/watch?v=ecIXjULa_TY&feature=related

heeeeey sözlük ahalisiii!

bundan sonra evrene mesaj gönderme konusuna inanmayanın ben amk! 2 yıldır pişman olsun, dönsün diye bekledim. ilk zamanlar çok sevdiğimdendi. sonrasında takıntıya dönüştü. bana gelmesini istiyordum. nasıl dönerse dönsün;
- başkasında aradığını mı bulamadı?
- seni gerçekten özledi mi?
- seni sadece herkesten kaçınca sığınacak liman gibi gördüğü için mi?

hangisi olursa olsun, gelsin, kabulümdü! ilk zamanlar sevdiğimdendi sonra içimde ukte kaldığından. ha ne şekilde gelirse gelsin kabul edecekmiydim? asla!

yıllardır bekledim. başkası da girdi hayatıma ama yalnız olduğum her an, bazen sevgilimle olduğum anlar geliyodu aklıma. takıntı işte. 1 hafta önce dedim yeter artık! kapak fotoğraflarından sevgilsiyle aşk hayatlarını takip ediyordum, bazen üzülüyodum allah'ım salaklığa bak! dedim ki yeter artık. siktir et bu takıntıyla mı yaşayacaksın? bi bak çevrene ne kadar senin için divane olan insan var!

bıraktım bakmayı. 3. gün baktım bi dayanamadım. sıkıntıdayım ya işimde ona sardım kendimi üzcem ya, ma,nyağım ya ben!

şuan bu moda geçtim amk; aç dinle ve oku; http://www.youtube.com/watch?v=Yk5zhVzOA9Q

mesaj geldi.. sevgilisinden ayrıldığını öğrenmiştim belli ki yine beni sığınacak liman görmüştü. ben iyi yürekliydim ona göre ya, o basar bağrına beni demiştir. nasıl bir güven vermişsem 2 yıdan sonra çekinmeden mesaj attı. özlemiş;

- gülüşünü, mimiklerini özledim.. ördeğim..

aklım s*kildi... başa sardım. 2 yıl öncesine. gözlerim yaşardı ne hissettiğim bilemedim..

aman amk şarkı bitti, gel burayaaa; http://www.youtube.com/watch?v=ckwzHHhdo1g&feature=related

hemen eksilemeyin amk arada serdar iyidir. *
sözlük lan. resmen şarkıyı dinleyince her şey gitti aklımdan.

altüst oldum şuan. daha yazamicam. sadece şunu bil; rahatladım. keşke hiç düşünmeseymişim 2 yıl lan. hiçbişi hissetmiyorum.

oy serdar oy; o değil sen altüst ettin beni amk dengemi bozdun hahah; http://www.youtube.com/wa...WJZpQ&feature=related
suleyman bugra tanseheroglu, erecte, ilgi cekmek istiyorum, fikir muhendisi fikri, indieshit, qurmi u qurmullah mı ne v. b. tarzı yazarlara çok gıcık oluyorum.
edit: fikri trollü ve bir kaç troll daha eklendi.
edit iki: troller online şu an.
Hakli oldugum bir durumda haksizmisim gibi davranildigi zaman kendime hakim olamiyorum. Bu aslinda berbat bi sey sozluk. Sen git, sayfalar dolusu yazsanda tek kelimesini anlamayacak adamlara laf anlatmaya calis. Bir de "ugrasma benim hatirim icin" diyen cok sevdigin arkadaslarin olsun kal iyice arada. Sacma sapan bi durum icindeyim. Ve eger ilgi cekmek isteseydim, "selam ben irem" diye bir nick alir, fotografimi sayfama koyar her firsatta nasil tatli nasil seker oldugumu yazardim. Hem bi insan populer olmak icin sozlugun sevilen yazarlariyla neden polemige girsin ki, onlarla iyi anlasmak varken? Amaaan sokayim boyle ise, beni bile yordunuz.