bugün

itiraf ediyorum; truman show u izledikten sonra ben de 'acaba?' diye sordum kendime.
bugün benim doğum günüm, hem sarhoşum hem yastayim... bla bla bla.
beni de sevin istiyorum.
sevgili sözlük bundan sonra aşk sevgi hiç bir şey istemiyorum.
O kadar entry girdim halen dil anlatım'ım 3.
bundan 25 yıl geriye gitmek istiyorum sözlük.

kara poşetlerden yaptığım uçurtmamı en yükseğe uçurup kendimce mutlu olmak istiyorum.

osman bizi ışınla
itiraf ediyorum sözlük, bugün ilk defa facebook hesabını donduran bir kız bana çok sempatik geldi. eminim ki dondurması için geçerli sebepleri vardır. derslerine konsantre olmaya çalışıyordur, dikkatini dağıtan bir şeyler vardır veya sıkılmıştır bazı olağan durumlardan. bu beni niye mi ilgilendiriyor? keşke eceye aşık olacağıma bu kıza aşık olsaydım, keşke kader beni eceyle değil de bu kızla karşı karşıya getirseydi, o zaman çok daha mutlu olurdum.
Doğum günümde facebook hesabımı dondurucam. Yapmacık yapmacık doğum günün kutlu olsun yazanlar dolu maşallah. Bakalım kim gerçekten önemsiyor görücem. isteyen arar ya da telefonuma mesaj atar doğum günün kutlu olsun diye.
birkaç gündür dönen püskevit entrylerinin nereden kaynaklandığını beş dakika önce marquise'in bir entry'sinde öğrendim. iki gündür niye herkes bisküviye taktı diye düşünüyordum.
lan ya, bir çift memeye muhtaç kaldım götverenler. okula gidiyoruz, lise 4 diye kızlar lys çalışma bahanesiyle gelmiyorlar. ee zaten tek sosyal ortamım okul. ne yapıcam lan ben? asosyal biriyim zaten. aaaa. öğrencilere baksam hepsi küçücük şeyler zaten. zaten porno siteleri de kapandı. herşey çok çabuk gelişiyor ama.
ömrüm boyunca sadece bir kisiden nefret ettim, ediyorum.. o da bana bayilmiyor. iyi ki de boyle. hic dostluk bir yana arkadaslik edebilecegim biri degil zaten.. aramizda mesafe olmasi yeterli benim icin ama; sayesinde nefret duvarlari var..
susmak anlayana cok sey anlatirken, anlamayanin tepene binmesine sebep oluyor. konusmak laftan anlayana cok sey anlatabilir.. bazen.
konusmamayi ve anlasilmasam da susmayi tercih etmek durumundayim.
kisasa kisas her konuda yapilamiyor. ki bu sadece beni ilgilendiren bi konu olsa coktan hesabi gorulmustu onun ama; kendi iç huzurum baskasinin mutsuzlugu demekse fedakarlik yapmam gerekiyor. fedakarligimin farkinda olunmasini cok istiyorum o da olmuyor.
o kadar bunaldim ki... omuzlarimda tasidigim yük ayri bir de bunlarla ugrasiyorum. bir insanin uzerine, onun halet i ruhiyesini hesaba katmadan bu kadar gelinirse sonunda patlar. icimde volkan var. kendi kendime bagirirken buluyorum kendimi caresiz.. biliyorum ki onun amaci da o. patlayayim da bi guzel sac bas yolalim istiyor! hasbiyallah en faydali dua oluyor bu durumda.
simdi susuyor olmam mahserde de susacagim anlamina gelmiyor. o sahis bunu hesaba katsa bunlari cektirmeyecek bana.
herkes yakinen ahirete iman etmis olsa dunya gulluk gulistanlik olurdu.. o zaman da hersey anlamini yitirirdi.. parazit yapan birileri olacak ki sabrin kiymeti olsun...
Unuttuklarım yok, vazgeçtiklerim var.
''valla şu başlıkta olmasa sözlüğe bişeyler karalıyasım yok'' triplerine geç de olsa bulaştım ,mutluyum valla ya oh kebap.
acaip mutluyum sözlük. akşam akşam ne yiyeceğimi düşünürken ve sabahtan sonra hiçbir şey yememişken birden zil çaldı. açtım kapıyı ne göreyim, elinde tabak ve içerisinde iki dilim sucuklu kaşarlı pizza olan komşu kız. sağol ya, ne desem azdır.
bugün üniversitede hazırlıkta dersime giren hocam beni yanına çağırdı. çok tatlı, şeker bir insan ve ne söyleyeceğini merak ederek gittim odasına. önce klasik bir hal hatır soruş. sonra konuya girdi ve 'seni iyi tanıyorum. nasıl birisi olduğunu, olaylara vereceğin tepkileri iyi biliyorum ama bu sefer yanılmışım. karşımdasın ve 2 yıl önce dersime gelen betülle bir alakan yok. gözlerinin içi gülerdi, her şeye gülerdin. tanıdığım en pozitif insandın ama şimdiyse... o olaydan sonra gerçekten güldün mü ? hep hüzün, sözlerinde, müziklerinde, bakışlarında. gencecik bir hayatın kararışını izliyorum resmen ve bu kendine yaptığın büyük bir haksızlık. kendinden sonra arkadaşlarına, ailene yaptığın büyük bir haksızlık. sana verdiğim süre geldi de geçiyor bile ama hala aynısın. ilerde geriye dönüp baktığında erkek arkadaşımı kaybettim ve ondan sonra uzunca bir süre toparlayamadım ve o en güzel yaşlarımı yas tutarak geçirdim dememek için bir şeyler yapmalısın. bir yerden tutunup başlamalısın, silkinmelisin. böyle bekleyerek olmaz. bu dediklerimi düşün ve çabala en azından bu kadarını istemeye hakkım vardır.' dedi. bir şey diyemedim çünkü haklıydı ve ilk defa kendimde o hayata tutunma gücünü buldum. evet hocam sonuna kadar haklıydı, sevgilim vefat etti ama hayat aynı hızıyla akıp gidiyor. yas tutarak geçirmek yerine ölüme inat, hayata inat zevk alarak devam etmeliyim bundan sonra yoluma.
köpeğim yavruyken ayağımda sallayıp uyutuyordum. şimdi büyüdü sığmıyor.
bence, insan "ne oldum" dememeli, "ne olacağım" da dememeli. ayrıca hiçbir cümle memesiz bitmemeli.
hiç rakı içmedim.
şuan fark ettimde evime giren şerefsiz hırsız, buzdolabında duran dolu vodkamı da çalmış. inşallah kafan güzel olurda kendini bursa nın trolarına s..tirirsin şerefsiz.
şu anda bilgisayarı kapatmayı unuttuğum için 1 gün 7 saat 38 dakikadır online olarak gözüküyorum sözlük. asosyal damgası yedim moderncilerden.
derler de inanmazdım .gerçekten bilgisayarım en yakın dostlarımdan biri olmuş.
üniversiteyi bırakıyorum, lys çalışmam lazım.. fakat 1 haftadır aralıksız behzat ç. izliyorum. çok fena göte geleceğim. benden bi yol olmaz la.
kayseriliyim .
yan odadan gelen müzik sesine kulak verince şebnem ferahın güzel sesiyle bilmediğim bir şarkıyı söylediğini duydum sadece nakarat kısmını duyabildim ;aşk kokan falan diyodu ama anlayamadım tabi tam olarak, sonra başladım google dan sözlükten aramaya ama yok yok yok. oturdum benim adım orman albümünün sözlerine tek tek baktım sonra 2011 yılında çıkarttığı single falan ama yine yok.

artık eski albümlerine girsem mi diye düşünürken arkadaş odama geldi ve noldu diye sordu bende durumu anlattım o da ulan salak o şebnem değil model grubuydu dedi evet arkadaşlar şarkı model grubunun değmesin ellerimiz şarkısıymış.

şimdi bu şarkı eşiliğinde oturdum entrymi giriyorum, işin garibi dikkatli dinleyince solistin sesinin şebnem ferahla özlem tekin birleşimi olması, yani şebnemle özlem evlense çocuklarının sesi ancak böyle olurdu yani.

belkide allah bu 2 güzel rockçuyla büyüyen neslin sesini duydu ve ikisinin sesini birleştirip bu hatunun içine monte etti, kim bilir?
küçükken istanbul'daki her ev deniz görür sanırdım.