bugün

herhangi bir ortam da bir şey satılırken almamak için ben öğrenciyim demek. öyle alışmışım ki. parasında değilim alışkanlık.

+ valla ben öğrenciyim.
+ valla biz öğrenciyiz. oha seni de kattım lan biz nedir.
+ okuyom ben.
+ öğrenciyim ben.
yastığin yüzümü koydugum tarafı soğuk olmaz ise uyuyamam.
Çorapla uyurum ve açken su içmem.
sağımda solumda bazen bir nesne insanın orda durması beni rahatsız eder. onu oradan yok etme isteği duyar, fakat her zaman gerceklestiremem. ozellikle o bir insansa. veya saat tiktaklarını gece dinlemekten uyku tutmaz. birde sessiz bir ortamda karanlıkta biri bir anda cığlık atacakmış gibi gelir misal (bkz: korkunçlu karı) *
uyandığımda yastığın başımın altında değil de kollarımın arasında olması.
eğer sigaram az kaldıysa daha çok sigara içiyorum. ama evde yedek paket varsa içmesem bile olur.

yatağın daima odanın kapısına bakan tarafında değil, diğer tarafında yatarım.

annem dahil kimseyle uyuyamam.

çift kişilik yatakta yatmam.

oje sürüp kuruduktan sonra ellerimi sabunlamazsam rahat edemem.
Hayatımda birini "doktora beraber gidelim" diyerek mutlu ettiğimi hatırlıyorum.
Dişçiye gittikten sonra Taksim'e giderken Peyk dinliyor ve ağrılı dişine rağmen sevgilime çikolatalı yapışkanlı bir bisküvi yediren ben çok iyimserdim aslında.
Aynı ben Taksim'deki dingil avm'de fastfood yedirirken adamın kola içmesini iplemeyip aynı anda değil 5 dakika ara ile ilaçlarını içmesi için kıçımı yırtarak o an terke edilmeyi hak etmiş biriyim.
Ama "tanısanız çok seversiniz, ehe"
huyum suyum acayip.
sahurda çok su içersem uykuda ereke hali vasıl olur ve ben tüm gece rüyalarda oruçsuz taklırım. * berbat bir durum.
sağ elim sağ yanağımda sol elimde sol yanağımda uyuyorum ders dinler gibi çok salak. bu eller illaki yüzüme değecek.
geceleri televizyon acik olmadan uyuyamiyorum. izlemiyorum ama acik kalmasini seviyorum. saatini ayarlayip uyuyorum.
annemin örtüsünü koklayarak uyuyorum ( hatta adı var) , yorganı bacak arama alırım mutlaka,televizyondaki dandik filmlere en düşük seste göz atmadan uyuyamıyorum.
daha birkaç sene öncesine kadar her gece yatmadan önce yastığın altına bakıp yılan var mı yok mu diye konrol ediyordum. o da birşey mi? karnıma yılan gireceğini,sağımdan solumdan çıkacağını düşünerek üstümü dahi örtmediğim soğuk kış gecelerim vardı benim.**
proje hazırlarken perdeyi hafif aralıklı bırakmak, loş ışıkta zihnimde bujiler ateşleniyor.
Sevdiğim insanlarla yürürken otururken hep sol tarafımda olsunlar istiyorum. En garip olanı sanırım bu.
akşam ışığı açmazsam huzursuz oluyorum.
insanları uykularında izlerim.
sarhoş olup sızan biri olduğunda saç telimi yüzün de gezdirir örümcek olduğunu söylerim. şimdiye kadar yemeyen çıkmadı.
yürürken çok mutlu olsam da suratım asık olur.
film izlerken sırıtırım.
genelde sigarayı yarıda söndürür tekrar içerim.
garip insanlardan hoşlanırım.
bebek yüzlü yada zayıf erkeklerin kız gibi olduklarını düşünürüm.
sırtı kıllı erkekleri gördüğümde insanların maymundan geldiği teorisi aklıma gelir.
gelen mesaj saati tek olan bir rakamla bitiyorsa o gün güzel geçeceğine inanmak.
bir yere gitmek için yola çıktığımda herhangi birisinin "nereye gidiyorsun" sorusunu duyarsam geri dönüyorum.
geç mesaj yazan hatun kişilerin mastürbasyon yaptıklarını düşünmek. * *
neredeyse bütün davranışlarım gariptir. çok uğraştım normal olmak için ama. olmayınca da olmuyor.
Çabuk soğuyorum, niye böyleyim lan ben?
bir yiyeceğin üstünde ufacık, minicik, çoğu kişinin mikroskopla bakıp görebileceği toz,tüy ne dersen de o tarzdan şeyleri görebilmek.
gördüğüm her böceği incelemeye çalışıyorum. Bazıları çok korkunç olsa bile yine de ilginç geliyor bana.
sırt üstü yatamamak. korunaksız hissediyorum kendimi.
kuru fasülyeye ketcap pirinç pilavına mayonez sıkmak.
Plakadaki rakamlari toplayıp 3e bölünüp bölünmediğine bakmak.