bugün

beni terk eden geri zekalı, ruhsuz, pislik, fenalık eski sevgilim için.
pişmanım.
Sevgili sevgilim yüzünden..
Dün gece instagramda insanlar tarafından gözleri çıkarılmış bir kedi yavrusunun fotoğrafını görünce.
üç kişi birden bana saldırdığında ağlamıştım ama pis dövmüşlerdi. sayı kalabalıklaştıkça insanı duygusallaştıyor.
Dün ağladım.
Kardeşim uyurken öptüm.
Ve ayrıldık.
(bkz: sinir)

Ağlamak konusunda başka bir motivasyonum yok.
Bazi hayallerimin hiçbir zaman gerceklesmeyecek olmasini farkettigim zaman gözlerim dolmuştu.
Victor hugo'nun şu mısralarını hatırlatmıştır.

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
iki gece önce
Ruhum daralmıştı.
Arabam beni yolda bırakmıştı hava cok soğuktu ve bi yere yetişmem gerekiyodu çok sevdiğim bi kardeşimin doğum gününe gidiyordum arabayida yol ortasina bırakmazdım günüm piç olmuştu deli olmuştum gözümden sinirden bir iki yaş gelmiştir.
Tabiki soğandan.
12 yıl 6 ay nedir agam iyi dayanmışın.
Yeğenimin gözlerinin görmediğini öğrendiğim zaman.
platonik aşkımın whattsapta ki arkadaş grubumuza eski sevgilisiyle fotoğrafını atmasıyla sinirden kendimi tutamadım. platoniktim ama belli ediyordum zaten genel de hep arkadaş ortamımız aynı. bi ara öyle bi davrandı ki o da benden hoşlanıyor sandım ama sonu hüsran oldu.
Şimdi düşündüm de en son ne zaman ağladığımı hatırlayamadım.

Amaaaan Allah ağlattırmasın

Ağlarsak da mutluluktan olsun.
sanırım her sabah ve uyumadan önce olmak üzere yaşıyorum, hayatımda olması gereken her şey var bakınca.

güzel bir ilişkim ve yakın arkadaşlarım, sağlık sorunum da yok.

ama bir şeyler öyle eksik ki, ya da bir şeyler fazla, sanki bir içim su alırken sürahi dolmuş gibi.

ve bazı sabahlar elime bir kutu ilaç alıp kendime yaşamak için 6 sebep saymakla geçiyor, tanrım, bu kadar üzülecek bir kulu neden yarattın?

öyle normal bir monotonluk ki, her şey öylesine komik, öylesine güzel, ama ve yina yapayalnız hissediyorum.

ihtiyacım olan sanırım bir insan değil, bir hayvanın dostluğu bile yetersiz geliyor, ne zaman bu kadar kalpsizleştim?

sanırım en son hayvanım da bu yüzden öldü, yeterince ilgilenemiyordum, ne yazık oysa, arkasından ağlayamamıştım bile, çöpe attım olduğu gibi.

insan neden ağlamak isterken kahkaha atabiliyor? düşüncelerimi beynimden çekmek ve koparmayı çok isterdim, ruhumu yeniden sterilize etmek, yeniden ve yeniden masum bir insan olmak, insanları çok kırdım, ne mümkün. bundan pişman bile olamıyorum, öyle bir kin ve nefret dolmuş ki içimde, insanlar asla olduğum insan olmama izin vermemişler.

saatlerimi kendime ayırıyorum, yakın arkadaşlarım hatta erkek arkadaşım şaşırıyor duruma, ah kendimle ne barışık bir insanım.

vücudumda kalan yara izleri kadar, iz bırakmıyor gözyaşları neyse ki.
Yalnızlığıma ağladım.Kaybolup giden güzel günlerime ağladım.
Biraz önce valizimi hazırlarken annemin gizliden ağladığını görünce.
bir hastalık sonucu kaybedip mezarına ilk defa gidince karlar altında görünce.
Günlerden salı,yorgunluktan ve sinirden.
yalnızlıktan.
Buzluğa soğumasi için koyduğum çikolatali sütümü içmişler.
Dağ 2 yi izlerken ağlamıştım.
Dün, özlemekten.
Gece 3 vakit çok yavaş ilerliyor. Hiç bir sıkıntım yok. Aburcuburlarım içeceklerim mevcut sevdiğim diziler serisinin son bölümünü bitirmişim..

Soğun sertleştiği istanbul gecesi..

Kombinin hızını arttırdım dönerken farkettiğim evde kimsenin olmayışı içimi daralttı bunaldım. Ne yapacağım ben?

Duygusal bir şoka ihtiyacım vardı belli ki. Ağlarsam toparlarım dedim.

Yalnızlıktan ağladım. Evet. Biraz zorlama oldu ama iyi geldi.