bugün

Lisenin bittiği yaz, gece 12-1 halı saha maçından dönüyoruz. Kalacak yer bir üniversiteli arkadaşımızın evi. Evi de ümraniye 1 mayıs mahallesinde. Haziran mı temmuz mu ne. Hava deli gibi sıcak. Biz iki üç muhabbet ettikten sonra sabaha karşı hadi yatalım dedik. Herkes şortuyla atletiyle yatıyor yarı çıplak. Tam uyudu herkes derken, baktık evin içine pencereden siren ışıkları geliyor filan. Umursamadık, nihayetinde 1 mayıs mahallesi vardır bir vukuat dedik. aradan beş dakika geçmedi baktık bizim kapı çalınıyor. "açın kapıyı polis, açmazsanız kırarız" derken bizim ev sahibi arkadaş kapıyı açmasıyla polislerin bizi ters kelepçe yapması bir oldu. üzerimde atlet ve boxer var. abi dur gözünü seveyim üstümü başımı giyeyim demeye kalmadan polis bizi ümraniye ilçe emniyet müdürlüğüne getirdi. bizi gören komiser "ulan bu ne hal" dedi. abi izin vermediler ki giyinelim dedik. tabi kim var kim yok karakolda hepsi bize kıs kıs gülüyor. Neyse aldılar bizi bir odaya, aramızda 18 den ufak olanlar vardı, ben daha yeni 18 olmuştum. polisler bize bakıyor, soruyor " ne işiniz vardı o apartmanda, napıyordunuz kimsiniz". Dedik "abi biz halı saha maçından geldik bir boktan haberimiz yok". Meğer o evde örgüt bağlantılı kişiler mi ne varmış feşmekan arada bizi de almışlar ama tabi bize de güvenmiyorlar. Telefonun başına geçirdiler sırayla, ailelerimizi arattılar gelsinler bizi alsınlar diye.

bi yarım saate herkesin annesi babası abisi dayısı geldi. La arkadaş bizim evden gelen kimse yok. Oradaki polis ne oldu, sen aramadın mı dedi, dedim aradım gelmeleri lazım. Tekrar ara dedi aradım. yarım saat sonra babam geldi aldı beni. Herifte tek milim mimik yok, kaskatı durmuş. normalde babamla arkadaş gibiyizdir, ondan çok az dayak yemişimdir. ama hiç o anki kadar korktuğumu hatırlamıyorum. Neyse tek kelime etmeden arabaya bindik, ben korkudan arka koltuğa binmiştim.

Araba evin önüne gelip, durmaya kalmadan ben arabadan atlayıp eve çıktım. Ev üç katlıydı, bizim dairede üçüncü kattaydı. Kapıya vuruyorum zili çalıyorum. ablam kapıyı açtı " bu ne hal ne oluyor neredesin sen" diye tuttu beni, ben onu önümden çekip direkt odama geçtim, kapıyı kitledim. Babam gelecek beni s.kecek kesin dedim. Babam o zamanlar 110 kilo civarında merdivenlerden o kadar sert çıkıyordu ki bina sallanıyordu. Ben bildiğim tüm duaları ediyordum. Babam eve girince bastı küfürleri " nerede o şerefsiz piç kurusu" vs.

Kapıya geldi zangır zangır kapıyı kırmaya çalışıyor. benim odamın penceresi bizim bahçeye bakıyordu ve demir filizleri vardı, ayrıyetten asma ağacı da oradan yukarı kadar uzanıyordu. o demir filizleriyle asmaya tutunarak o halde 3. kattan aşağı indim. Bu arada üzerimde halen don ve atlet var. Yan bahçeye atlayıp asılı olan çamaşırlardan bir pantolon ve tişört alıp yine 1 mayıs mahallesine gittim yürüyerek. Lan düşünüyorum bu adam neden bu kadar kızdı acaba, acaba bu don atlet halimi görünce benim fuhuş yaparken yakalandığımı mı sandı. Aklıma ilginç ilginç şeyler geliyor. Halbuki demiştim o gece gelmeyeceğimi ve maçım olduğunu.

Uzatmadan ben bir hafta eve gidemedim ve berduş gibi ortalıkta sürttüm. artık kokudan insanlar iki metre ötemden gidiyordu. Dayanamadım ve bir hafta sonra, gece evin sokağına geldim. eve girmeden önce, üst katta da teras var gece babam orada yatar. Oranın ışıkları yanana kadar bekledim. Yanınca zile bastım ve eve geldim. duşumu aldım temizlendim. Sabah oldu, babamın sesini duyuyorum salonda. kahvaltı filan hazırlanmış, annem çağırıyor sürekli kahvaltı hazır diye. ben ise odamda volta atıyorum nasıl çıkacacağım diye salona. Bir şekilde cesaret edip sofraya oturdum. öyle herkes konuşuyor tv izliyor, babam kahvaltısını yaptı ve çıktı şarkılar mırıldanarak gitti. O böyle bana hiçbir şey söylemeyince, yapmayınca şaşırdım. Anneme sordum niye bana bir şey demedi neden fırça kaymadı o gece beni öldürecekti dedim. Annem şunu dedi: "oğlum o senin yaptığına değil, gece gece uykusundan kaldırılmasına sinirlendi. Biliyorsun uykusu bölününce adam deliriyor". Evet adamın tüm garezi uykusunun bölünmesineymiş. Ben boşu boşuna bir hafta boyunca sokaklarda berduşluk etmişim. Babamın bu huyunu bilmiyor olmam tuhafıma gitmişti. Bense halen o uyurken bir bebek muamelesi yapıyorum ona. uyanıp da dellenmesin diye.
direkt başıma gelmedi, ama ev arkadaşımın köyünde yaşanan bir olay gerçekten duyduğum en tuhaf, en absürd olaylardan.

eskişehirli arkadaşımın köyünde birbiri ile kardeş iki teyze var, bunların kocaları vefat edince, aynı evde yaşamaya başlıyorlar. yaşları ileri olduğu için tabi köyde insanlar bu teyzelere hürmet gösteriyorlar filan. abi bir gün bu iki teyze, garip hareketler yapmaya başlıyorlar. köy meydanında gelene geçene sarıyorlar, kahkaha atıp gülüyorlar filan, köylüler de "vay vah teyzeler akli dengelerini yitirdiler" diye düşünüyorlar. teyzeler aylarca böyle her gün çıkıp manyak manyak hareketler yapıyorlar artık adları da "deli bacılar" diye kalıyor köyde. neyse abi, kış geliyor tabi havalar soğuyunca teyzeler evlerinden çıkmıyorlar, köylü de "lan öldüler mi kaldılar mı bir gidip evlerine ziyaret edelim" diyorlar. evlerine gidiyorlar, teyzeler gayet sağlıklı, gelenlere hoşgeldiniz beş gittiniz filan diyorlar.

sonra teyzelerden biri kardeşine:
"Misafirlere şu bizim üzüm hoşaflarından getir de içsinler" diyor, teyze de gidip bir çömlekten taslara hoşaf dolduruyor. getirip tepsiyle veriyor misafirlere. tabi misafirler, hoşafı şöyle bir koklayınca durum anlaşılıyor. meğer bu teyzeler, hoşaf yapalım derken, zanamlamaya filan çok dikkat etmemişler, hoşaf için kullandıkları şeker ve üzümdeki meyve şekeri fermantasyon ile bildiğin şaraba dönüşmüş. teyzeler hoşaf diye şarabı çakıp çakıp, kafalar güzel olunca çıkıp köyde millete sarıyorlarmış. müptelası olmuşlar üstelik. köylüler "teyze bu hoşaf bozulmuş şarap olmuş, siz şarap içiyorsunuz" deseler de, "yok canım neealakası var" gibisinden de kabul etmemişler. gitmişler köyün imamını filan getirmişler de imam "aman teyzelerim içmeyin bu şaraptır içkidir" filan diye diye ikna olmuşlar.

arkadaş bu olayı dramatik bir olay gibi anlattı ama bildiğin komik aq, bu nedir lan? hahasdfsdf. teyzelerin kafaları güzel olup millete sarmaları filan bildiğin komik.