bugün

hükümetimiz ve onun başı recep tayyip erdoğan sırf bu memleketin çıkarları uğruna tıpkı Sophie'nin Seçimi gibi zor bir seçim yapmak zorunda kalmış ve zorda olsa tercihini esad sız suriye den yana kullanmıştır. artık bunun geri dönüşü yoktur, gemiler yakılmış, ipler koparılmıştır. zor da olsa dedim çünkü, hükümet olaylar başlayana kadar hep beşar esad ın yanında olmuş ve onu yumuşak geçişe ikna etmeye çalışmıştır. hatta bu uğurda türkiye hakkında eksen kayması, şamgen tartışmalarını balık hafızalı olmayanlar hatırlar.

hal böyleyken türkiye den esad savunuculuğu yapmak tam bir gaflettir, hıyanettir. türkiye nin attığı atacağı adımlar tartışılır, az oldu çok oldu denebilir ama hala esad ı tutmak akıl alır gibi değil.
gerçek vatan hainliği suriye politikasının ta kendisidir. amerika öyle istediği için yapmıştır seçimi. her zamanki gibi yine mağdura bağlama ayakları kokmaktadır.
suriye politikası arap baharı boyunca yürütülen politikanın devamıdır. sonuçlarını da kimi yerlerde vermiştir. (libya, tunus ve mısırdan alınan altyapı işleri vs).bütün arap ülkelerine destek verdikten sonra bu politikadan vazgeçilemez. bu işin uzaması ise isyancıların abd'ye istedikleri teminatları * vermemelerinden kaynaklanıyor. abd muhaliflerle görüşmeler sonuçsuz kalınca biyolojik ve kimyasal silahlar bizim kırmızı çizgimizdir demesi de bunu kanıtlar. rusya, çin, ırak bölgedeki en güçlü müttefiklerini kaybetmemek için uğraşıyorlar, abd ise bölgede güçsüz bir suriye istediği için ağırdan alıyor. dahası bu politikanın batıya diğer bir yararı ise arap halkı gözünde türkiyenin imajı kötüleşmesi. suriyelileri orada yalnız bırakmamız arapların bize olan güvenini sarsıyor.
sonuç olarak kalkıp suriye de muhalefeti batı destekliyor demek saçmadır. batı isteydi çoktan alırdı.
arap baharı devrimlerinde abd nin zerre kadar öncülüğü yoktur. varsa da eğer düşen abd dolarının ekmek gibi temel hammadde ürünlerinin fakir halkın tahammül edemeyeceği kadar yükseltmesidir.

abd ve israil in politikası şudur; bir haraketin önünde yoksan da gerisinde kalma.

iletişim, teknoloji, facebook, twitter çağında bu halk haraketlerinde şaşılacak hiç bir şey yoktur. 21. yüzyılda hala lawrence arayan kendi kafasının içine baksın.

libya olayında da rte önce nato nun ne işi var libya da dedi ama baktı ki gelişmeleri durdurma gücü yok. kaddafi sonrası libya dan yana oynadı kuponunu.

yani, lider her zaman dünyayı yönetmez. dünyanın nere gittiğini görür ve o yönde oynar oyununu.
(bkz: sıçtı cafer bez getir)
(bkz: Laf söyledi bal kabağı)