bugün

Suriye Krizi son dönem Türk Phantom serisi Keşif (Eski model savaş Uçağı)uçağımızın düşürülmesinden kaynaklanan uluslar arası bir sorundur. Ortadoğu ve dünya gündeminde bomba etkisi yaratan bu sorunun bilinmeyen gerçekleri de beynimizi kurcalayan bu sorularda gizlidir..

Sorular, Sorular Sorular ve Yine sorular.

Suriye Krizi Olmadan evvelki zaman diliminde Türk Büyükleri ile Amerika arasında Hızlı ve belirgin bir ziyaret aşaması arkasından ise suriyenin Türk Keşif uçağını vurması bir soru işaretidir.

Suriyenin bizlerle birlikte hala bulunamamış olan Pilotları arama çalışmalarına katılmak istemesi ayrı bir komikliktir.

Vurulan Uçak bir keşif uçağı olmaktan öte savaş uçağı tertibatındadır. Yani herhangi bir Füze, roket veya kendine yönelik ateşli saldırı da radardan saldırı görülebilmekte ve Tecrübeli pilotlardan oluşan uçuş ekibi Fırlatma kolunu çekerek uçak vurulmadan kendini dışarı atabilecek konumdadır.

soru şu ki;

Göstergeleri okuyamayacak kadar ve üzerine roket yada füze gelirken ne yapacağını bilemeyecek ve fırlatmayı başaramayacak bir personel olması imkansız. O zaman Kayıp personelin ailesi Niye sakin ?
Yani Personel çoktan kurtuldu da bi yerlerde saklanıyor mu? Aldıkları emir bu yönde miydi?

Yani Uluslar arası bir gerginlik provası mı yapılıyor?

doğuda ki diğer sorunlarımıza kulak tıkayan ABD ve NATO ve diğer müttefik ülkelerin ne hikmetse bu olaya balıklama dalması da ilginç.

diğer soru;

Vuruldğu bölgede Sovyet üssü bulunması. Yani sovyetlerin ne hikmetse aynı bölgede üssünün bulunması ve Suriyenin dostluk mesajları verip Ehehüe diye kırıtırken gerçekçi bir dille açıklamaya yanaşmaması.

Sovyetlerden vurgun yedik de suriye bunu açıklayamıyor mı sorununu gündeme getiriyor.

Bir de işin içine Çin! karışınca Sovyetler ihtimalinin göz ardı edilmesi mantıksız geliyor.

sonuç;

Sorular soruları kovalarken
Filler yine Çayırda Güreşiyor, Karıncalar ezilecek yine.
Türkiye, Pilotlar, Suriye Bahane
Piyonlar sahne de!
Suriyeye girmek şahane!
planlanmış bir kriz yaratma çabası olduğunu düşündüğümdür. akla gelen sorular halen daha cevaplanmamıştır. çeşitli basın kuruluşlarının birbirleriyle zıt olan haberleri bunu doğrular niteliktedir. akla gelen sorular şunlardır.
suriyeye saldırmak için bm'nin ve nato'nun bahane araması.
kayıp pilotların neden halen bulunamadığı ve hatta onlara ait bir ipucu veya emare olmaması( ölü veya diri).
aynı birleşmiş miletler ve natonun mavi marmara saldırısında olduğu gibi değilde; krize el pençe sarılması.
bizim hükümet ve askeri kesimin krize çok sakin yaklaşması.
bu saldırıyı yunanistan veya diğer bir komşumuz gerçekleştirseydi; alınan aksiyonlar nasıl olurdu. "askeri ve diplomasi" olarak.