bugün

istanbul oyuncak müzesi'nin kurucusu. üstelik ailesinden kalma tarihi konağa açmıştır bu müzeyi.
ayrıca ısrarla kız kulesi'nin restoran yerine müze yapılmasını istemektedir. ne de güzel düşünmektedir.
Maçka'nın yetiştirdiği sanatçılardan. Kendisi ile aynı ilkokuldan * mezun olmuş olmanın bile bana ilham kaynağı olabildiği ender kişilerdendir. Canlı olarak dinlediğim bir hikayesi var-ki konuşmaya başladığında susmayı bilmez; fakat güzel de konuşur be-hatırladığım kadarıyla * buyrun:

"...Harun'la* Trabzon'dan Maçka'ya doğru yola çıkarlar. Arabayı Sunay Akın kullanmaktadır. Pek de iyi kullandığı söylenemez. Maçka'nın virajlı yollarında bir o yana bir bu yana gider gelirler. Harun durumun ciddiyetini fark eder;

-Abi, istersen ben kullanayım.
-Geldik zaten, habu virajı da aldık mı Maçka.
derken virajı alamazlar. Çıkarlar yoldan; fakat pek hızlı olmadıklarından yumuşak bir inişle yoldan ayrılırlar ve kenardaki bir ağacı arabanın altına alırlar. Ağaç da gençtir ve pek büyük değildir. Eğilir hemen. Yine de arabanın burnunu havaya kaldırır. Sunay Akın'ın elleri direksiyonda, Harun koltuğa yapışmış vaziyette...Çıt çıkmaz arabada. Ve Sunay Akın sessizliği bozar:

-Harun, habu erik midir?"
aile boyu

Ezilmiş bir çocukluk benimkisi
bir iskelenin
vapurların yanaştığı yüzüne asılıdır
üç tekerlekli bisikletimin
lastikleri

Annesiz büyüdüm çünkü
yani serçeydim
kar üstündeki
ve arka bahçesinde
kasabın beslediği kuzu

Dudaklarımı, işte bu yüzden
aile boyu
bir şişeye değdirip
içmeyi severim
gazozu.
alacak

Yol kenarındaki
Yağmur mazgallarını
Kumbara sanıp
Harçlığımı atardım
Bu yüzden en çok
Denizden alacaklıyım.
serçe

ayak izleri
ki görülmez
kar kelimesinin
geçtiği her şiirde
yiyecek arayan serçenin
konuşması dahi şiir gibi olan, her anlattığı hikayeyi merakla dinlediğim muhteşem bi şair, söz yazarı ve anlatıcı.

"devrim" şiirin son kıtası:

kağıt bir gemidir devrim,
bütün gemiler hurdaya çıksa da sonunda,
taşıdığı özgürlük şiiriyle,
batmadan yüzen nicedir dünya sularında.

kim bilir kaç yunus görmüş,
kaç deniz gezmiş.
dudak payı
Çay bardağında
Bırakılan dudak payı
Kadar bile
Uzak kalamam
Gözlerine

Yakın olsun isterim
Ellerime ellerin
Yanındaki beton binaya
Yaslanması gibi
Köhne bir evin

Seni bir çivi
Gibi çaktım
Çünkü beynime
Ve toplayıp
Bütün kerpetenleri
Attım denize

sunay akın
sakızını tatlandırıp tüketimini düşüren işletme.
allah bir dil vermiş.. o kadar yani, allah bu adama dil vermiş.
bu adamı bırak dinlemek dinlemeyi denerken bile omuzlarımdan biri bastırıyor gibi hissediyorum ben. o raddede negatif etki yaratıyor üzerimde. işbu durumda kabahat bendedir yine kesin. tamam.
Zekası üzerine düşündüğüm yazar.
O bir idol... Olayları birleştirmedeki başarısıyla, şahane tarih bilgisini sunuşuyla dinleyenleri kendine kitlemeyi başarabilen nadir insanlardan biridir Sunay Akın. O bir müze hayranıdır. ve Türkiye nin ilk oyuncak müzesinin de kurucusudur.
O bir araştırmacı şairdir. Son kitabı "ay hırsızı" yine araştırmalarının şahane bir ürünüdür. ilk şiirini 9 yaşında meteoroloji müdürlüğünde çalışan bir memurun kızına yazmıştır.

kırgınlığım lunaparkta unutulmuş bir çocuğun nefreti kadar. sorun atlı karıncalar değil, arkamdan dönüp duran dönme dolaplar
sunay akin.
her konu hakkında hikayesi olan adamdır.
Konuşmalarına kapılmadan edemezsiniz, alır götürür sizi. Uzun konuşur çoğu zaman, susmak bilmez ama rahatsız etmez bu sizi. Öyle derin, öyle içtendir ki anlatımı susmasın istersiniz. Boş konuşmaz hiçbir zaman. Anlattıkları hep bir şeyler katar size. Kültür aşılar, bilgi de. Dinlemekten büyük keyif alınır. Dün de konuştu güzelce, oyuncak müzesinden yaptı girişini Muhabbet Kralı'nda. Okan bile sustu, dinledi sessizce. Çünkü Sunay Akın, kendisini dinletmeyi çok iyi biliyor; konuşmayı, yazmayı, araştırmayı çok iyi biliyor.
(bkz: bakın bakın ne anlatıcam)
(bkz: suna yakın)
Böyle bi amcam olsaya benim diyebileceğiniz adam. Martı yüzlü şiiri alır götürür.
Bir de sosyalizmi şemsiyeye benzettigi bir şiiri vardır ki tadından yenmez.
Böyle bi amcam olsaya benim diyebileceğiniz adam. Martı yüzlü şiiri alır götürür.
Bir de sosyalizmi şemsiyeye benzettigi bir şiiri vardır ki tadından yenmez.
21. yy ın meddahı.
ay hırsızı adlı kitabını okudum değişik yorumları ve tespitleri ile beni benden almıştır.
3aylık bekleyişten sonra imzalı kitabı elime geçen yazar.*
içindeki çocuğu kaybetmemiş yazardır kendileri.
adam bakkala gidip ekmek aldığını anlatıyor ben ağzım açık dinliyorum, bu nasıl bir yetenektir, nasıl bir güçtür gerçekten anlamıyorum. müthiş bir adam.
bakın bakın ne anlatıcam, bakın ne anlatıcam repliğini kullanan yazar.
dünyanın en itici yazarlarından birisidir.
Tek dileğimdir çünkü benim,
sana yakın bir Sunay Akın.
güncel Önemli Başlıklar