bugün

msn de yazdıgı gibi konuşamayan insanın bir üst modelidir, sözlükte sular seller gibi yazar, mangalda kül bırakmaz, fakat iş gerçek hayatta, yazdıklarını dile dökmeye gelince, birden dut yemiş bülbül misali susar, tuhaftır.
"badfasfasujsaka" diye gülemeyen insandır aynı zamanda.
sonra küfür bile edemez.
bir de sözlükte yazarken kendini durdurmak konuyu toparlamak kolayken hayatta böyle olmadığı için otomatiğe bağlayıp susmama sorunu olan yazardır.
arada bir başıma gelir. o gün ki psikolojimin durumuna ve keyfine göre olduğundan, bazen kafamın içindekileri tam olarak aktaramam sözlüğe... bazen ise, sözlükte yazdığım cümleleri konuşmakta güçlük çekerim. eee dedik ya; psikolojimizin keyfine kalmışız.
yazarken cok daha rahat anlatandır kendini.
konuşamadıgı için sözlükte yazmak zorunda kalan insanda denilebilir. şöyleki konuşmak için onca fırsat varken msne ve yazı diline sıkıştırılmış muhabbetler sonunda yanlış anlamalarla ve saçma alınganlıklarla mahfedilen birşeylerin sorumlusu bile ilan edilebilir bu insanlar. ve sonuc birşeyler başlamadan bitmeye mahkum olur. yani yazdıgı gibi konuşmamak degilde konuşamadıgı için yazmak zorunda kalmıştır o insan...
beeeen.

en kısa entry'm (bi konu hakkında fikir belirten yazılarımı kastediyorum) beş altı paragraf. konu biraz daha çetrefilli oldu muydu sayfalar uzunluğunda. kim dinler ki yarım saat paso konuşan bi adamı. işte dinlemeyeceklerini ya da iki cümle söyledikten sonra araya gireceklerini de baştan bildiğim için susuyorum her fikir tartışmasında.

ama iş internet ortamı oldu mu tutabilene aşkolsun.
genelde büyük yazarlarında içine girdiği gruptur efendim. sözlükte yazdığı gibi konuşamıyorsa ileride büyük bir yazar olma olasılığı var bu tipin. hehe. çok çok iyi yazan bir yazar o kadar da iyi konuşamaz. mesela hasan ali toptaş çok çekingendir. "ortamda üç kişiden fazla olduğu zaman konuşamıyorum" dediği duyulmuştur. ha keza franz kafka'da öyledir. italo calvino'da öyledir efendim.

"bana dil hep dikkatsizce, rastgele bir biçimde kullanılıyormuş gibi geliyor ve bundan katlanılması zor bir rahatsızlık duyuyorum. en büyük rahatsızlığı da kendi konuşmamı dinlerken duyuyorum; eğer yazmayı yeğliyorsam, bunun nedeni her cümleyi gerektiği kadar düzeltebilmemdir."

italo calvino