https://www.youtube.com/w...b_channel=KartalTibetEdit

bu klibi benim için hazırlayan sayfaya en kalbi duygularımla şükranımı sunuyorum. beni ne denli mutlu ettiğini bilemez.

hülya koçyiğit ne kadar güzel ve asil bir kadınmış. 0.20'de elinde kırmızı gülü ve muhteşem yüzü... güzelliği sahiden de gerçek dışı, elinde tuttuğu gül bile yanında yaban otu gibi kalmış. Mehtaplı yüzün Tanrı’yı kıskandırıyordur, en hisli şiirden de örülmez bu güzellik. Fecrin gökleri ve yeri boyadığı o anda oluşan alacalı kızıllık, her şeye gücü yeten tarafından derine bir iğne oyası gibi emek ve maharetle işlenmiş. Tanrı şahidimdir ki tarihe gömülmüş bütün ihtişamlı imparatorlar tekrar kıyam etse, senin gibi bir Hint meşesi yanında ancak savan otlar gibi gözükebilirler.

şimdikilerden benim diyen kadına 100 çeker. bir şiirin en derin mısrası gibi...
hele 1.00'da kırmızı elbisesi ile hüznün içinde raks edercesine yürümesi, o buğulu gözlerindeki nağme... sahneye yaraşırcasına karanlıkla harmanlanmış...
tek beyaz tacı vardı çiçeklerin sultanında, onu da koparacak bir kaba bulunur elbet. bu sözüm ona ne denli yakışıyor...
özellikle o kısma tutulduğumu, o sahnede kaldığımı bildiğindendir ki o kısmı uzun tutmuş. şarkının en manalı yerine o sahneyi koymuş.

dünyanın en güzel klibi. başta şarkının bu versiyonu yerine normal versiyonu ile klip daha güzel olabilirdi diyordum ama bu versiyonu klibe daha bir melankoli ve hüzün katmış.
Son Hıçkırık, 1970 yılında Ertem Eğilmez'in yönettiği renkli Türk filmi. Filmin senaryosu Sadık Şendil tarafından kaleme alınmıştır. Başrollerini Hülya Koçyiğit, Kartal Tibet ve Metin Serezli'nin paylaştığı filmin yardımcı rollerinde de önemli karakter oyuncuları yer almıştır. Kerime Nadir'in 1955 tarihli Son Hıçkırık romanından uyarlanmıştır. Ama uyarlama aşamasında içerik çok farklılaştırılmıştır.
https://www.youtube.com/watch?v=40Y9S4sN86g
Her zaman Gönülde yer eden eski şarkılardan.
turk max da her gün belirli aralıklarla yayınlanan film.
kusacağım.
http://www.youtube.com/watch?v=zm7Z9RHCzqE

zara'nın da harika yorumladığı şarkı.
nesrin sipahi'nin seslendirdiği eski bir şarkıdır.
başrollerinde kartal tibet ve hülya koçyiğit, metin serezli ve münir özkul'un bulunduğu bir yeşilçam filmidir aynı zamanda.

daha sonradan ise uğur arslan'ın, alişan'ın seslendirdiği şarkının üzerine şiirler serpiştirerek aynı parça üzerinde bir çalışması olmuştur.

şarkının asıl sözleri şöyledir:

seni çok seviyorum
her zaman seveceğim
bin kalbim olsa sana
hepsini vereceğim

bir gün kaparsak gözlerimizi
son hıçkırık göklerde buluşturacak bizi

kara kader bir gün çok
görürse sevgimizi
Allah ayırmayacak
ahrette ikimizi

bir gün kaparsak gözlerimizi
son hıçkırık göklerde buluşturacak bizi.
'tıpkı gözlerinin renginde mürekkebim; satırlarım bahtımın karanlığında..' tümcesinin farklı bünyelerde gözleri yaşattığı uğur arslan şiiridir.
'tıpkı gözlerinin renginde mürekkebim; satırlarım bahtımın karanlığında..' tümcesinin farklı bünyelerde gözleri yaşattığı uğur arslan şiiridir.
komiktir..daha dün izledim de 'ilhami Abi' nin Nalan'ı öldürdüğü sahnede fondaki müzik yarılmama sebebiyet vermiştir..oyuncudan tasarruf etmişlerdir..gençler ölen kişilere benzemektedir sözde .. korku filmi efekti verilmeye çalışılmıştır dolayısıyla ışıktan da tasarruf edilmiştir.
hülya koçyiğit, kartal tibet, münir özkul ve metin serezli'nin oynadığı yeşilçam filmi.acıklı bir seneryosu var ama ben yazmaya üşeniyorum. bu filmde aynı adı taşıyan duygu yüklü bir şarkı vardı. hatta geçen yıllarda uğur arslan albümünde bu şarkıya yer verdi ve ailşanla düet yapmıştı. çok dağınık yazdığımın farkındayım ya idare edin.

sözleri:

ilk mektup tadında yazılmalıydı
Bir aşkın son satırları da
Sana ilk mektubum say bunu
Belki seni çok özleyeceğim
Ama bil ki seni hep çok sevdim
Ve her zaman seveceğim

Seni çok seviyorum
Her zaman seveceğim
Bin kalbim olsa sana
Hepsini vereceğim

Bir gün kaparsak gözlerimizi
Son hıçkırık göklerde
Buluşturacak bizi

Sana bu kez okeyden çaldığımız taşları değil
Yüzünün kıblesine okuyamadığım duaları yazdım
Ne ezberleyip unuttuğumuz hicaz şarkıları
Ne de zula da söndürdüğümüz sigaraları
Beyaz yalanlarımızın ince hesaplarını da değil
Yıllardır içimden sayıkladıklarımı yazdım sana
idamımın son dileğine taşıyamadığım itiraflarımı
Çaldığın yıllarımı yazdım bu kez sana

içimin en iç yanığı
Sakın ağlama sen
Yokluğumu da at pencereden şimdi
Ve okuduğun her satırda yırt beni
Duvarlara astığın her asi sitemini
Tak peşime de gönder hadi

içimin acıyan yüzü
Sakın ağlama sen
Ağzımdan her kaçanı
Ezberle sadece
Ve söyleyemediğim diğer yalanları da
Bu mektup
Allah'ın emriyle
Bu mektup
Sana tüm hasretimle

Seni çok seviyorum
Her zaman seveceğim
Bin kalbim olsa sana
Hepsini vereceğim

Bir gün kaparsak gözlerimizi
Son hıçkırık göklerde
Buluşturacak bizi

Tıpkı gözlerinin renginde mürekkebim
Satırlarım bahtının karanlığında
Kaybedilmiş bütün savaşlarım adına
Yenilmişliğimin mahçup cesaretine sığınıp da
Sensizliğe ve hep sessizliğe biriktirdiklerimi
içimde dağları deviren gizleri yazdım sana

Bir gün bu hikayenin biteceği de
Aslında hep aklımda
Sana veremediğim bütün sözler
Artık son satırlarımda

içimin en iç yanığı
Bendeki bir enkaz yığını
Seni terketmenin bile
Başkaydı tadı
Sana hasretlenmek
Zaten bana mübahtı
Baksana bu ayrılık
ikimize de çok yakıştı

içimin acıyan yüzü
Sakın ağlama sen
Bendeki bir ayrılığın hüznü
Sende kaybetmişliğin acı telaşı
inan seninki çabuk geçer
Ama benim ayrılığım
Kim bilir kaç ömür sürer

Bir gün kaparsak gözlerimizi
Son hıçkırık göklerde
Buluşturacak bizi