bugün

ülke yararına bir çivisi olmayan sol zihniyetin ypg deaş pkk gibi bölücü terör örgütlerine yaptığı destekle ayyuka çıkan çarpıcı gerçektir. evet...
pardon da daeş derken ?
evet, içinde geçen islam kelimesinden dolayı ışıd diyemediğiniz ışıda tırlar dolusu silah yollayan da, talimatı veren de, kabul eden de sol zihniyete mensuptu hatırlatalım..
Soldan sola fark var. 1980 sonrası Türkiye'de türeyen bir sol var. Bunlara "liberal sol" denir. Sol literatüre hakimdirler ancak onu tahrif etmekten geri durmazlar. isimleri gereği liberal yani özgürlükçü olan bu sol daha çok etnik milliyetçiliğe ve mezhepsel özgürlüklerin peşinde koşarlar. CHP'den farkları sosyal demokrasiye sıcak bakmıyor oluşlarıdır ancak romantik bir şekilde tarihsel gelişim sürecini göz ardı ederek program kabızı olan bu arkadaşlar tüm toplumsal sorunların çözümünü "çare sosyalizm" programı altında çözeceklerini sanarlar. Ulus-devlet yapısına karşıdırlar. Zaten çelişkileri de budur. Ulus-devletler emperyalizme karşı kurulan bir 20.yy gerçeği olmasına rağmen arkadaşlar bu konuda tutarsız davranıyorlar. Emperyalizm ile bir problemleri yoktur. Örnek vermek gerekirse bu güruhun 2003 ırak işgali sırasında sloganı "ne sam ne saddam" olmuştur. 2010 referandumunda da "yetmez ama evet" diyerek askeri vesayet bitecek umuduyla devleti fethullahçılara sunmuşlardır. Lgbti konusunda sergiledikleri tavır ise marksizme pek hakim olmadıklarını gösteriyor ama olsun. Pkk ve ypg ile olan ilişkileri ise aşikardır. Bu solun temsilcileri; emep, tkp, htkp, ödp, bhh, fkf gibi siyasal parti ve gençlik örgütlenmeleridir. Özgürlükçü olma konusunda chp bunlara yakındır ancak kemalizme bakış açıları aynı değildir. Chp nin kemalizme bakış açısıda sıkıntılıdır ama neyse.

Birde ulusal sol dediğimiz güruh var. Bunlar ise şu süreçte revaçta. Amerikan emperyalizmine karşı olsn tavırları nettir. Olaylara daha bilimsel bakabilmekteler ve kendi ideolojileri doğrultusunda kazanıcı bir siyaset izlemektedirler. Bu güruh 60ların başında ortaya çıkmıştır bir gelenektir aslında. Doğan avcıoğlu, ilhan selçuk, mümtaz soysal gibi isimlerin çıkardığı yön dergisi etrafında yeşermişlerdir. Doğan avcıoğlu'nun Türk soluna katkısı olarak değerlendirebileceğimiz marksizm-kemalizm sentezi etrafında geliştirmişlerdir fikirlerini. Liberal solun aksine askere daha sıcak bakmaktadırlar. Örneğin 27 Mayıs'a darbe değil devrim derler. Biraz jakobenizm izlenimi yaratırlar. Ancak şu dönemde milliyetçi tabana yakın durmaktadırlar. Ordu içinde iyi bir izlenimleri hatta destekleri vardır. Ergenekon ve balyoz davalarında ulusal sol bir ölçüde törpülenmiştir fethullahçılar tarafından ancak mücadeleleriyle emsal teşkil etmişlerdir. Kendilerini solcu değil de daha çok kemalist ve Atatürkçü olarak tanımlarlar. Aslında temel ayrılıklardan biri aşamalı devrim ve sürekli devrim teorileri arasında yatmaktadır bu grupların. Fetö ile mücadeleyi en derin veren grup bunlardır. Anti-emperyalizm hususunda duruşları gayet nettir. Bu grubun ise pek temsilcisi yoktur başlı başına; işçi partisi (yeni adıyla vatan partisi), tgb, add, hkp gibi gruplar temsil etmektedir. Ancak Türkiye siyasetinde liberal sola göre daha etkindirler.

Şimdi bu durumda sanırım ülkenin kamburu daha çok liberal sol dediğimiz gruplar olabilir. Ulusalcılar diğer tarafa nazaran daha tutarlı gözüküyor. En azından milli meselelerde.