bugün

bu zihniyetteki insanların varlığı yüzünden o ülke bir adım ileri bile gidemez. madem hiçbirşey yapmıyorsun o zaman şikayet etmeyeceksin.
bu sözü söyleyenler 1980 ihtilali sonrası yetişmiş veya travmatik etkisi altında kalmıştır.müziği pop,yiyeceği hamburger,şarkısı macera dolu amerika olan kuşakların diline pelesenk olan tümcedir.
ADETTENDiR.
(bkz: he lan ben kurtaracağım mod)
inanılmaz doğru bir eylemdir.

ülkeyi siz mi kurtaracaksınız?

siz, kendinizi kurtaracaksınız. herkes kendini kurtaracak. herkes, kendi işini yapacak. herkes başbakan, herkes teknik direktör, herkes santrafor olamaz. senin işin doktorsa, hastalarına yardım edeceksin. mühendissen projeler yapacaksın. yani işin neyse onu yapacaksın. herkesin kendi işiyle ilgilendiği, başkalarının işine burnunu sokmadığı bir ortamda emin olun her şey çok daha düzgün olacaktır.

siyasete ayıracağınız vakit yerine, hastalarınızı nasıl kurtaracağınızı biraz daha fazla düşünürseniz, iş yaptığın insanın ülkücü mü komünist mi olduğuna bakmak yerine, yalnızca işinizi yapsanız emin olun daha temiz bir ülke olacağız. hiç kimse siyaset tartışmak zorunda kalmayacak çünkü siyaset de otomatik olarak temizlenecek.
yerinde bir cümle olur kendileri. hiçbir icrahat göstermedikten sonra boş konuşmak neye yarar? leyleğin ömrü lak lakla geçermiş.
(bkz: kendi işine bakmak yerine başka işlerle uğraşmak)
kendi aklının yetmediği konularda başklarını engellemeye calışan kişinin repliği.
(bkz: atatürk ün bursa nutku)*
bilmediğin bir konuda kapatılmaısını istenilmesi sonucu, kullanılan kestirmeden bir sözcük.
siyaset konuşmakla siyaseti bir meslek olarak seçmenin aynı şey olduğuna inanan kimselerin bir ortamda mevzuya turist kaldıkları zaman ortamı kendi anladığı bir konuda konuşmaya sürüklemek için söyledikleri cümledir.

eğer bu mantıkla hareket edecek olursak evimize mobilya almak için mobilyacı, yemek yemek için aşçı olmak gerekmektedir. mevzu siyaset olunca kişiler siyasetin kendilerini etkileyen yanını elbet konuşmalıdır yani aşçı yemeğin pişirmek için gereken herşeyi düşünürken yemeği yiyecek kişi sadece yemeğin tadını ve karnını doyurmayı düşünür. aynı şekilde mobilyacı mobilyayı imal etmek için gerekenleri düşünüyor diye ben hangi mobilyaya oturacağımı düşünürsem yanlış yapmış oluyorum gibi bir sonuç çıkar. sözün aslı herkes her tattan kabınca tadar.