bugün

martı yayınevinden 2012 yılında çıkan sherlock holmes serisinin ilk kitabı.içinde şu maceralar bulunuyor:

1-Bohemya'da skandal
2-Bir kimlik vakası
3-Kızıl saçlılar kulübü
4-Boscombe vadisinin esrarı
5-Beş portakal çekirdeği
6-Büyük dudaklı adam
7-Mavi yakut
8-Benekli kordon
9-Mühendisin başparmağı
10-Asil bekar
11-Zümrüt taç
12-Akgürgenlerin esrarı

Sherlock Holmes hayranlarına ve sevenlerine- benim gibi- tavsiyem olur.
serinin ilk kitabıdır. 3.kitabı çıkmıştır 24 mayıs'ta. tavsiyedir tamamı.
filmini izledikten sonra okunduğunda doğal olarak beklenti yüksek tutularak okunmuştur. ama boşuna filmdeki sherlock'ü beklemesin kimse. hatta karakter olarak alakasi bile yok diyebilirim.
(bkz: sherlock holmes a game of shadows)
--spoiler--
- Bana göre o, dünyanın gördüğü en mükemmel akıl ve gözlem makinesiydi, fakat bir aşık olarak pek başarılı olamayacağı da bir gerçekti. Tutkulardan hep alayla bahsederdi. Bir gözlemci için bu duygular, insanın amaçlarının ve eylemlerinin ardında yatan gerçeği gösteren belirtilerden başka bir şey değildi. Ama deneyimli bir akılcı böylesine tehlikeli duyguların hassas ve dengeli doğmasına girmesi için izin verse, bunlar, vardığı mantıksal sonuçlara gölge düşürebilecek saptırıcı faktörler haline gelirdi. Hassas bir aletin üzerinde bir toz zerresi veya güçlü bir mercekte bir çatlak neyse, onunki gibi bir doğaya sahip bir insan için güçlü tutkular da oydu.

- Elinde veri olmadan bir teori üretmek büyük bir hatadır. insan teorileri gerçeklere uyduracağına, farkında olmadan gerçekleri teorilere uydurmaya çalışır.

- Bir kadın, evinde yangın çıktığını fark edince, içgüdüsel olarak en çok değer verdiği şeye koşar. Evli bir kadın bebeğini kapar; bekar bir kadın da mücevher kutusunu.

- Hayat, insan aklının düşünebileceğinden çok daha gariptir. insan, gerçekte sıradan denen şeyleri çoğu zaman hayal bile edemez. Eğer şu pencereden el ele uçup, bu büyük şehrin üzerinde dolaşarak çatıları hafifçe kaldırıp aşağıda olan garipliklere, sıra dışı tesadüflere, planlara, niyetlere ve nesilden nesile süren olaylar zincirine bakabilseydik, aslında doğası gereği sıradan ve önceden tahmin edilebilir olan insan ürünü eserlerinin hepsi, yararsız ve donuk bir hal alırdı.

- Büyük suçlar daha basit olma eğiliminde, çünkü suç ne kadar büyükse, ardındaki amaç da kural olarak o kadar belirgin olur.

- Görünmeyen değil, fark edilmeyen, Watson. Nereye bakacağını bilmediğin için önemli noktaları kaçırdın.

- Bir kadının hayalini elinden almak, bir kaplanın yavrusunu elinden almaya benzer.

- Bir şey ne kadar garip görünüyorsa, o denli az gizemli olduğu oraya çıkar. Tıpkı sıradan bir yüzü tanımlamanın çok zor olduğu gibi, asıl akıl karıştıran da sıradan, genel suçlardır. Ama bu meselede daha hızlı davranmalıyım.

- L'homme c'est rien - L'oeuvre c'est tout. (The man is nothing--the work is all)
--spoiler--
Saat başı okuduğunuz sayfa sayısı olarak en yüksek seviyeye çıkacağınız kitaplardan birisi olacağı kesin. Oldukça akıcı ve merak uyandırıcı bölümlerden oluşuyor. Sherlock Holmes klasiği olarak bölümlere ayrılmış olması biraz dikkati dağıtıyor sadece. Holmes'ün dedektiflik hikayelerini okuyanlar, belki de zamana yayarak okumalı.

Bir de Martı Yayınları'nın Cimrilik yapmadan, büyük puntolarla, bölümler arası bıraktığı boşluklarla okuyucuyu her zaman rahatlattığını düşünüyorum. Doğan Kitap'a hiç çekmemiş.

vesselam...
serinin tüm kitaplarını okuyup hala bıkmayacağınız kitabın ilkidir.
Bir hikaye okuyupta yatayim bari dersiniz bir bakmissiniz kitap bitmiş.