bugün

evrende yaşayan bir canlının duygusal boşluğun sebeplerinden birisi. insanoğlu olarak doğduğumuz şu koca evrende bir insanın bir insanla en güzel hisleri yaşamak istemesi nil nehrinin mısır'a hayat vermesi gibi insana hayat veren o duygunun nehrinde akıp gitmek istemesi ve ruhunu en güzel diyarlarda bulmak isteyipte bunu gerçekleştirebilecek insanın hayatında yer edinmemesi yüzünden hep keder ve dertlenmek insanın kendinde birşeylerin eksik olduğunu, kendisini suçlu bularak sorgulatıyor. neden geldik?, nereye gidiyoruz?, amacımız ne? sevgi denen o güzel şeyde bir insanı düşünüpte kalbin hızlanarak atması ne güzeldir aman allahım eller terler, kalpler hızlı atar, vücudun bile... sevmek istersin ama hayat gerçekten yürekten dolu dolu sevebileceğin bir insan karşına çıkarmaz sevemezsin. beklersin, beklersin ve yine beklersin bu bekleyişler kim bilir belki mezara kadar sürecektir. o zamanda ne elde avuçta var diyeceksin son nefesini verirken. ya o bekleyişler doldu dolu seveceğim insan dediğin insandan kat kat üstün olur işte o zaman hayatın sana bir kaymağı olur. şampiyonlar liginde kupayı kazanmış gibisindir. bazen de sahrada yürüyen gönül vaha görüp ''işte şu hayatta kalabileceğim, susuzluğuma çare'' diyen insan gönlü çorak topraklara benzeyen yüreği canlandırmak için avuçla alınan su sanki buhar olup eller yine boş kalıyor. yine üzülüyorsun yine sevemiyorsun. türlü türlü sevmek isteyipte sevememek birisi de; geçmişte yaşanılan onca kahır dolu günlerden sonra insanlara karşı soğuk, amaçsız, körelmiş duygularla bakmaktır. bir türlü bir insanı sevemezsin. belki o insan senin için herşeyi feda edebilecek düzeydeyken sırf geçmişte yaşanmışlıklar yüzünden inadına yine sevmek istersin ama o zihnine öyle şeyler girmiştir ki onlar hergün beynini kemirir seni seveni bu yüzden sevemezsin. ona seni seviyorum diyebilirsin belki de ama sırf onu mutlu etmek ve kırmamak içindir...kırık hüzünlü yüreklerin sevgiye kanat açmak isteyen titreyen yüreklerle içten sarılması baharları kovalar ardından baharı görmeden göçüp giderler her güzel filmde böyle olmuyor mu tam mutluluk derken ya film bitiyor ya göçüp gidiyorlar şu kahrolası dünyada.