bugün

kör olasın demiyorum
kör olma da gör beni.
Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün.
el ele gittiğimiz bir yolda sen git gide büyürsen
benim içimde çok beklemiş, çok eski bir yer kanar.
uzaklaş, uzaklaş ki hafiflesin yüküm
helak oldu gözlerim güzelliğini taşımaktan.
Eminim, kaf dağında akan esrârlı nehir
Bir vahayı andıran bakışların gibidir.
Halimi hep tersinden anlayanım, nerdesin
Yüreğimle saklambaç oynayanım, nerdesin.
arzuladıkça kulunum,
arzulandıkça kölen.
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar, Işıksız ruhumu sallar da durur.
ey aşk, yaptığını beğendin mi?
yetimler gibiyim,
ziyafetten aç dönen.
Sana benim kadar tutulmak demek,
vurulmak demektir kartallar gibi
tâcını, tahtını kaybetse bile,
gülümseyebilmek krallar gibi.
Işığından bakamadım gözlerine bu kadar mı güzelsin?
gülüşünden ver,
ömrümden al.
dışarda gürül-gürül akan bir dünya.
bir ben uyumadım kaç leylim bahar.
ahmed arif
Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Saçlarını kimler için bölük bölük yapmışsın?
saçlarını ruhumun evliyalarınca örülen.
"yokluğun cehennemin öbür adıdır,
üşüyorum
kapama gözlerini."
ellerini tutabilsem pia'nın
ölsem eksiksiz ölürdüm.

-attila ilhan, pia

ya da

Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.

-ülkü tamer, konuşma.
erzurum garında, banklar üstünde susuzluktan ağlayan bir güvercin
içime vuruyor kanatlarını.
Onların ettiklerinin yanında şarap meze kalır.
insanların kanatları yok , insanlarn kanatları yüreklerinde.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamlardan,
Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...
ay karanlık maviye maviye çalar gözlerin yangın mavisine...
...
Sevmek güvenmekti, ait olmaktı..
Eskidendi..
seninle çay içmemiz gereken bir mesele var.
Öyle uzaktan seviyorum seni...