bugün

bir kez daha arkanızı dönmeyecekseniz çok koyacak bakıştır.
bazen ne yüzü vardır karşınızda, ne de fotoğrafı. siz en son kendinize bakarsınız, kendi perişanlığınıza...
son kez baktığınızdan haberiniz yoksa, hep içinize oturan bakıştır.
Bir daha görmeyeceğinizi bilerek, için için kahrolmak..
insan aynı anda farklı duygular yaşatan bakıştır:çaresizlik,özlem,umut,kızgınlık gibi.tabi bundan daha da kötüsü sevgiliye son kez baktığını bilmemek vardır ki işte o insanı yıkar.
hayata son kere bakmaktır belki de. sevgili hayattır çünkü.
edit: bunu ne bok yemeye eksilediniz lan totoşlar? nerenize battı?
ayrılık ve vedaya dair en kötü anıdır.

(bir de seviglinin son bakışının bir damla gözyaşıyla kararmaması için verilen acınası çaba vardır ki içler acısıdır.)
bırakıp giden sizseniz eğer, hep bir suçluluk duygusu kalır içinizde.
ve kaydedip çıkmak.. ya da sağ tıklayıp yatağa yapıştırmak.. * işte bütün mesele . hayagücü falan..

--platonik aşkın resmiyle oyalanan bir gencin günlüğünden.--
bana öyle bakma bizi anlayacaklar ikimize karşı bu dünya bizi anlamayacaklar...
lan madem bu kadar ölüyordunuz aşkınızdan ne diye ayrıldınız? diye sormama neden olmuştur.
onunda bana son kez baktıgını düşünüp iplememek.
sikimde değilsin bakışı atıp arkayı dönüp eller cepte olcak şekilde en ufak bir bakıs bile atmadan gitmektir.
Son kez bakamamaktan daha iyi bir durum olduğu mutlak bir gerçektir.
bakmamak en iyisidir. görmeyince dayanmak daha kolaydır.
sadece sen biliyorsan o bakışın son bakış olduğunu daha da koyar. arkanı dönünce hele arkadan sesi gelip''bu son olmayacak'' derse son ''son '' bakışa ortam hazırlar ve o an tek bir damla gözyaşı da eşlik eder o vedaya.