bugün

Buram, buram hasret kokar.
bir hafta boyunca görememek,pazar gününü heyecanla beklemektir.
aileye bile o ozlem duyulmaz.
özlemlerin en burkucusudur. kalpte sızı bırakır.

kimi zaman güzeldir, hayal kurdurur.
onunla beraber olduğun seneler, o uzaktayken "hasretinden prangalar eskitirsin". deli eder seni özlemi, kokusu gelir bir yerlerden, gözlerini kapattığın an yüzü gelir aklına. çıkmaz olur gözlerinden yüzü, burnundan kokusu, kulaklarından sesi. yıllarca bu özlem böyle sürer. ama araya ayrılık girer. belki ilk günler, haftalar hatta belki aylarca bu özlem bu şekilde devam eder. ama sevgiyi ve yaşadıklarınızı bir kenara attığınız an, onunla ilgili olan her şey, her anı, yüzünüzü güldürmekten başka bir şey yapmaz. gülümseyerek hatırlarsınız. özleyip acı çekerek değil.
iki sokak köpeğini sahiplenin,aylarca onlarla ilgilenin,karşılıksız sevgiyi yaşayın!birisi sabah uyandığınızda ölmüş olsun ki anlayın ilk dakikadan nasıl özlem başlıyormuş,karşınızda zıplayıp koşsa yeniden diye neler verilmezmiş,diğeri gözünüzün içine baktıkça nasıl artıyormuş o sevgiliye duyulan özlem.bir de size hep sıkıntı vermiş,ayrıldığınız sevgilinizi düşünün;ne kadar bencil olduğunu,verdiğiniz değeri,mutluluğunuzu nasıl sömürdüğünü..arada ki farkı anlamak zor olmayacak.
ailesi tarafından "hayatımızdan çık" gibi bir uyarı aldıktan sonra ona uzak durursanız, asıl o zaman yaşarsınız bunu. yoksa başka şehirde okumuş, 3-4 ay gelmemiş.

bunlar fasa fiso, geçici özlemler.
severken ayrı düşmek asıl özlemi yaşatır.
Şu an bende hat safhada olan şey 15 gündür aramız bozuk ve ben mutsuzum

kendi kendime msj bile attım kendi numaramı onun adıyla kaydederek anlık sevindim
her gün adını google yazdım bi umutdu benim için
kendi kendime konustum sanki karsımda varmıs gibi
gördüğüm her sey duyduğum her sarkıda aklıma geldi nasıl gelmesin ki
bütün kızlar sinem kobal oldu saçı kaşı ayrı ayrı bakınca güzel ama toplamında hiç çekici değillerdi bana
bana kızmasını bile özledim bee vallaha bak yanımda durmasını öyle boş boş oturmasını bile
rüyalarımda gördüm en azından gördüğüme sevindim ulan rüyada ne mutluydum düzeldi aramız diye kalktım rüya tabiri aradım hayra alamet olduğunu görünce sevindim
varsa en tipsiz halini bile çok özledim lan gözümün önünden gitmiyor her an boğazımda düğüm gitmiyor

inşallah düzelir aramız dua edin sözlük.
bu dünyadan çekip gitme istegini katbekat arttıran, dayanılmaz, içinden çıkılması zor bir derin çukur gibi hatta aynısıdır. kötü çok kötü en iyisimi birini özlememek, evet evet özlememek.
okyanusun ötesinde ise sevgili, burun direği sızlatır bu özlem.
"Bebekler bir şeyi elde edemediğinde
Hep ağlarlar ya hani

Sanırım bu bütün bebeklerde böyle

Zira Göz/bebeklerim bile seni görmediğinde
Başlıyor ağlamaya
Gel de sustur artık şunları..."
joel barish in 15 gündür yaşadığı durum. o gittiğinden beri her salise içinde bu özlemle yaşıyor. zor be sözlük.
son zamanlarda " ulan iyice yalnızlığa alıştık, artık bir sevgilim olsun sanki " gibi düşünmeye iten , düşündükçe harbi iyi olur dedirten duygu. gerçi bu duygu fenerbahçe'nin futbol harici branşlarının avrupa ligi fikstürlerini ele geçirmemle son buldu o ayrı konu...kimsenin başını yakmaya gerek yok durduk yerde şimdi.
o na sadık kalmakla, layık olmanın verdiği heyecanı, her nefeste solumak. hayatın anlamını bütüncül bir kavrayışla o nun özünde idrak etmek. sınırlarının sonsuzluğunu bilerek, alanına ilhak olmak ve çekim gücüne kendini bırakarak bir olmak. pervane olmak, yanmak..
eski sevgiliyse bir an önce kurtulunması gereken özlemdir.
acaba şimdi ne yapıyor? bu sorunun cevabını bilmek çok istenir. belki üzülünür bu cevaba ama yine de bilinmek istenir.
ne sen sor, ne ben söyliyeyim.
Sürekli mesajlaşma haline geçmektir.
acıların en ağırıdır.
sizden uzaktaki sevgilinin (hele ki askerde ise) telefonunun kapalı olduğunu, cevap gelmeyeceğini bile bile ona mesaj atmaktır,aramak istemezsiniz çünkü ''aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor'' diyen ablanın sesi en duygulu sezen aksu şarkılarından biri etkisi yapar size. birlikte geçirdiğiniz 8 senenin ardından her gün ona birşeyler anlatma alışkanlığınız yüzünden uzuuun uzun mailler atmaktır, okuyamacağını bile bile...
her şey onu hatırlatır sana; bir kağıt parçası, bir şarkı... herkesi ona benzetirsin, her yerde onu görürsün...ama bir şey söyleyemezsin sessizliğe gömülürsün...
tam da böyle zamanlarda bir şekilde hep aşk mevzu olur ve dikilir karşına! her şey bir parça aşk kokar hepsi inadına!.. patlamak istersin...anlatmak...gel görelim ki; boşadır tüm çabalar bu duyguyu tasvir edecek sözcükler uçup gitmiştir lügatlardan...
için acıması, kalbin düsündükce hızlanıp yavaslaması, hayaller aleminde yasamanın ozetidir.**
Sevgiliden ayrı tatile gidilmiş. 1 aydan uzun süre her gece sabaha kadar konuşulmuş, hayaller kurup yastığa yorgana sarılmıştır kişi...

ilk günler; şimdiden çok özledim. nasıl dayanırım bir ay?
ilk hafta; dayanamıyorum ya gitmeliyim! ama nasıl?
ikinci hafta; bari sarhoş olayım. özleminden kavruluyorum. biraz olsun keyiflenirim.
üçüncü hafa; ya az kaldı.. bıreak be! kendini kandırma. ne azı ölüceksin hasetinden.
son hafta; DIIT DIIT DIIT. Az kaldı!!!

Tatilden dönülmüştür. hemen sevgiliden 2 gün sonra için randevu istenir. Ama olmaz. sorunlar bırakmaz peşini...

bu ne ya? dersin.
Ümitsizlik sarar her yanını.
Özlemek değildir artık bu.
Daha başka bişey...
onun başkasını sevdiğine adın gibi eminken bile duyulan özlem...

o başka şehirde olduğu için duyulan özlem...

bir daha hiç bir zaman eskisi gibi olamayacağınızı bildiğin için duyulan özlem...

belkide bir daha hiç bir zaman göremeyeceğin için duyulan özlem...

sevgiye aç olduğun için duyulan özlem...

o senin sevgilinken sen o nun hiç bir şeyi olduğun için duyulan özlem...

ama ne olursa olsun umudun olduğu için duyulan özlem...
her akla gelişte içinde bi sızı oluşturan bir duygudur. bir de eski sevgiliye duyulan özlem vardır ki allah kimseye yaşatmasın dedirten bir acıdır...