bugün

sevgilinin aldıgı tshirt , pantalon , ayakkabı vs. begenilmese de yalancı tesekkurler ve kocaman opucuklerin akabinde bunyenin hediyeyi begenememe karşısında kendini suclu hissetmesi sonucu yarattıgı baskıdır.hediye ne kadar begenilmese de sevgilinin hediyesi oldugu gercegi karsısında "o kadar almıs benim icin gitmis secmis" dusuncesiyle giyilir sevgili mutlu edilir.
sevgiliniz hediye almayı seven birisiyse bir müddet sonra aldıklarını beğensenizde yalancı gülümsemelere sebep olur.
- doğum günün kutlu olsun bebişkommmm.
+ ehehe saol canım. ver bakayım bi alt dudak.
- yaaaa yapmasanaaa.
+ ehihi. aaa annene hediye mi aldın?
- hayır sana aldım. nasıl ama? pembe. çok severim ben pembeyi. hele üstündeki ayıcıklara bayıldım.
+ eee şeyyy güzelmiş. hadi koy onu poşete, evde giyerim.
- şimdi giysene.
+ ya şimdi çıkarmayım üstümdekileri. banyo yapıp temiz temiz giyerim.
- hadi aşkım yaaaaa. hem kimse de yok.
+ aaa olmaz dedim ama.
- iyi ben eve gidiyorum o zaman. akşama da size gelmeyeceğim.
+ ver avuna koem ver.
- ehehe çok güzel oldun aşkımmm.
+ yaa ne demezsin.
- gel çarşıda gezelim biraz.
+ ne çarşısı be bu kılıkla. çok kalabalıktır şimdi orası.
- hadi ama yaaaa.
+ biraz daha oturalım da sonra çıkarız.
- allah allah. ne bekliyeceğiz ki burada?
+ ufak çapta bir mucize.
- nasıl yani?
+ yürü allahın cezası yürü. ama kar maskemi çıkartmam.
(bkz: sevgilinin pişirdiklerini yeme zorunluluğu)
eger birlikte alırsanız rahatca zorunluluk olmadan giyeceginiz durumdur.
ben sana mecburum tadında olduğunda bu zorunluluk dadınyan yenmez.*
vakt-i zamanında başıma gelmişti.doğum günümde kız arkadaşımın aldığı patlıcan moru kazakla alsancak ve konak civarında el ele seğirtmiştim.neyseki bir gören tanıyan çıkmadı.heleki mahalleden biri görmüş olsaydı tamam seyreyle şamatayı;
+hişşş lan baksana jack değil mi bu
-dur bakayım yok lan o değildir
+o oğlum işte
-harbiden lan jack ya ne yapmış kendine bu çocuk böyle değildi delikanlı adamdı
+lan baksana giydiği kazağa mor lan resmen
-vay ipneeee gel bi selam verelim
+hişşş lan jack tarz yapmışsın nefissssss
-hişş yakışmış oğlum ne güzel mor mor ne tatlı çocuk olmuşsun sen öyle
jack: hadi lan zibidiler hadi işinize
sevgili:aşkım kim bunlar tanıştırmayacak mısın
jack: ya kızım saçmalama ne tanıştırması mahallenin iti kopuğu işte...
+abi akşam kaveye de bu kazakla mı gelcen walla güzel imaj yaparsın
jack:mnskym...ya yürü kızım sende yaaa....
sözkonusu mahallenin iti kopuğu yakın arkadaş olup yanımda kız arkadaşım olmasından ve kendilerine rahat rahat sövemememden faydalanarak taşak geçen iki zibididir.haa akşam kavede hesabını sordum o ayrı.
eğer cıvıl cıvıl renkleri seven bir sevgili ise yandınız demektir.
-kırmızı etek ne de yakışmış ahmet'ime
+ya yapma gülüm ya
-ee doğumgünümde krampon alırken düşünecektin bunları..
Allahtan şahane zevki var. Giydiğim en güzel şeyler hep onun hediyesi.
bela bir iştir. bir de zevksizse sorma gitsin.
değerli bir zorunluluktur.

7 yıl önceki sevgilim bir tişört hediye etmişti ve hayatımda ilk defa bir sevgilimden hediye almıştım.
aldığı tişörtü yıllarca giydim ben. her giydiğimde de ondan ayrılmanın verdiği pişmanlığı tekrar hissettim.
geçen yıl tekrar görüşmeye başladık ve ben o tişörtü hala giyiyorum.

zorunluluktan değil de hissettirdiklerinden dolayı giyin bence. öyle daha güzel oluyor.
hoşa gitmeyen birşeyse two towers'ta Eowyn'in aragorn'a yahni getirdiği sahne yaşanır.
kim bilir ne tatlı düşüncelerle alınan hediyenin değerinin hakkını vermek gerekir. eğer zorunluluk olarak görürseniz, değerini yitirir.
Kendisine aldigi tanga bol oldugu icin bana giydiriyor. Neymis efendim para vermişmiş boşa gitmesinmiş:/
Not:erkekkim...