bugün
- hamas bir terör örgütüdür13
- çocuğu yaralıyken canlı yayın yapan kadın8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler11
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi10
- aleyna tilki10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız17
- sözlük kızından gelin olmaz21
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- anın görüntüsü14
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- şehirler arası aşk yaşamak8
- vatandaşlık farkı alan otel21
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence14
- icardi1905 silik olsun kampanyası17
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım18
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı11
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
gözyaşı...
sevinçlerin, üzüntülerin, çelişkilerin, çaresiz kalışların, burulan sıkılan iç dünyamızın dışa dökümüdür . herkes ağlar, ağlamıştır da...ancak
işin içinde sevgilinin ağlaması varsa o zaman etkileşim süreci zincirleme hale gelmektedir. zincirleme trafik kazaları kadar trajik üstelik.
hayatın merkezine konan, aldığı nefesle ısınılan, gülüşü ile güneşi çağrıştıran hayran bakışların odağı,akıldan çıkarılamayan, kıyılamayan sevgili, ağlama neticesinde gözyaşı döker.
çok pis bir durumdur harbiden... kendi acılarına, matemine, yaşantısındaki olumsuzluklara, kısacası hayatın getireceği her türlü piçliğe karşı bağışıklık kazanmış bünyenin en zayıf noktasından vurulma halidir, çalışmadığı yerlerden çıkan bir sınavdaki 40 dakikalık eli kolu bağlı bekleyişidir sevgilinin gözyaşlarına şahadet etmek.
"sevdiceğin" ağlaması işte...
zordur dedim ya, damlayan her tuzlu su parıltısı, kalbinize işleyip kan dolaşımınıza tesir eder, kanı pompalayan o yumruk büyüklüğündeki kalp acıyı pompalar bütün aceleciliği ile.
tuz yakıcıdır bilirsiniz, gözyaşı daha yakıcı, sevgilinin gözyaşı daha da yakıcı.
kalbin pompaladığı acı, kılcal damarlarda hissedilir hale gelince acı tanıdık olmaya başlar vucuda...
özümseyerek sevdiğiniz, kıymet verdiğiniz, bakmaya kıyamayacağınız derecede aşık olduğunuz kişinin şu yada bu şekilde gözlerinden dökülen damlaların kalp hizasına gelinceye kadar ne derece delici bir kıvamda olduğunu öğrenirsiniz.
her damlasıyla yangınlar çıkaran bir su, tuzlu bir su...
aşk böyle bir şey işte, söndürme özelliği olan suyun bile yakıcı bir hal alışını öğrenir insan sevgili sayesinde.
ve her tebessümün hektar hektar orman yangınları ile uğraşan kalbi bir anda nasıl ferahlattığını/serinlettiğini/ ve yeniden heyecanla bir uğur böceği ürkekliğinde atmaya başlattığını öğrenir insan...
bir yanar, bir söner insan.
sevinçlerin, üzüntülerin, çelişkilerin, çaresiz kalışların, burulan sıkılan iç dünyamızın dışa dökümüdür . herkes ağlar, ağlamıştır da...ancak
işin içinde sevgilinin ağlaması varsa o zaman etkileşim süreci zincirleme hale gelmektedir. zincirleme trafik kazaları kadar trajik üstelik.
hayatın merkezine konan, aldığı nefesle ısınılan, gülüşü ile güneşi çağrıştıran hayran bakışların odağı,akıldan çıkarılamayan, kıyılamayan sevgili, ağlama neticesinde gözyaşı döker.
çok pis bir durumdur harbiden... kendi acılarına, matemine, yaşantısındaki olumsuzluklara, kısacası hayatın getireceği her türlü piçliğe karşı bağışıklık kazanmış bünyenin en zayıf noktasından vurulma halidir, çalışmadığı yerlerden çıkan bir sınavdaki 40 dakikalık eli kolu bağlı bekleyişidir sevgilinin gözyaşlarına şahadet etmek.
"sevdiceğin" ağlaması işte...
zordur dedim ya, damlayan her tuzlu su parıltısı, kalbinize işleyip kan dolaşımınıza tesir eder, kanı pompalayan o yumruk büyüklüğündeki kalp acıyı pompalar bütün aceleciliği ile.
tuz yakıcıdır bilirsiniz, gözyaşı daha yakıcı, sevgilinin gözyaşı daha da yakıcı.
kalbin pompaladığı acı, kılcal damarlarda hissedilir hale gelince acı tanıdık olmaya başlar vucuda...
özümseyerek sevdiğiniz, kıymet verdiğiniz, bakmaya kıyamayacağınız derecede aşık olduğunuz kişinin şu yada bu şekilde gözlerinden dökülen damlaların kalp hizasına gelinceye kadar ne derece delici bir kıvamda olduğunu öğrenirsiniz.
her damlasıyla yangınlar çıkaran bir su, tuzlu bir su...
aşk böyle bir şey işte, söndürme özelliği olan suyun bile yakıcı bir hal alışını öğrenir insan sevgili sayesinde.
ve her tebessümün hektar hektar orman yangınları ile uğraşan kalbi bir anda nasıl ferahlattığını/serinlettiğini/ ve yeniden heyecanla bir uğur böceği ürkekliğinde atmaya başlattığını öğrenir insan...
bir yanar, bir söner insan.
(bkz: badem-sen ağlama)
güncel Önemli Başlıklar