bugün

Her gün servisle izmir-manisa yolunu gidip geliyorum ve ikinci öğretimim.

Özellikle kışın gece dönüş yolunda sıcak servis ortamında aynı hızla gidilince insanın ister istemez uykusu geliyor.

Göz kapaklarına yenik düşüyorsun ve baaam.

Sırf uyumak için yastık ve şal götürdüm servisin bagajında duruyor gerisini siz düşünün.
Arka planda konuşma sesleri,radyo nağme,cama vuran yağmur damlaları ve inceden kulağı okşayan motor seside varsa ambiansın kralıdır.
Üniversitede Staja giderken hemen hemen herkesin yaptığı idi. Bir kız ile hep en son ikimiz bindiğimizden yan yana otururduk. Edirne'ye kadar uyurdu. Bayağı uykucu bir tipti sanırım. Bindiği gibi "günaydın" der ve uyurdu. Kafası omzuma düşerdi, ilk başlarda uyanıp "ay çok özür dilerim" derdi, sonra umursamadan 1 saat boyunca öyle giderdi. Kıza dair bunun dışında neredeyse hiçbir şey bilmiyorum. Sevimli bir kızdı ama pek konuşmadım, böyle saçma ve tatlı bir rutin olarak kalsın istedim. Eminim şimdi de uyuyordur koala gibi.
yol uzunsa, özellikle kış mevsiminde gayet keyifli bir yol hali.
soğukta durakta 15 kişiyle birlikte beklersin... fabrika için! uykunu bölmene sebep o fabrika...

soğuk zaten uykuyu açmıştır ama otobüse binmeyle iş değişir. organize sanayi bölgesine kadar 1 saat yol.

eski hurda otobüs...
gürültü 200 desibel!
kafanı dayadığın cam titreşimli...
titreşim ne kelima? hatta vuruntulu...
uyudun ama!

şimdi in otobüsten bas kartını... malum yevmiye alacaksın.
Bir saatlik yolda yapılacak en iyi aktivitedir.
sabah uykusuz halde sizi evden alan serviste elinizde sabah nevalesinin bulundugu poşet ile yatakta yarım kalan uyku aktivitesinin devamıdır.

(bkz: serviste horlamak)
daha kötüsü için;
(bkz: serviste uyanmak)

(bkz: nerdeyim lan ben)
hic yapmadım diyen kişinin kesinlikle yalan soyledigi seydir.

(bkz: Herkez bir kere yapmıstır)
(bkz: liseden ukte kalanlar)
okulum şehrin bir ucunda evim diğer ucundayken neden yapmamışım dediğim.
karganin henuz bir bok yemedigi saatte kalkmanin vermis oldugu psikolojik enerji kaybi nedeniyle binilen serviste goz kapaklarini dinlendirmektir, yaninda muzik varsa tadindan yenmez. en arkada, en solda, cantayi koseye koyup iki koltukluk yere capraz yayilmaktir.
ta ki venom'un rifflerine dalip kendini baska bir boyutta hissettigin, uykunun en tatli en mukemmel yerinde ondeki hayvanoglu hayvanin sesli osuruguyla uyanana kadar. keskin bir koku kaplar ortaligi. gozler acildiginda bir de bakarsiniz ki ilk oturuldugunda bom bos olan arka besli koltukta simdi iki kiz size bakip gulmektedir. belli ki onlar da almis kokuyu, farkedilmeyecek gibi degil efendim..

fakat farkedilen yanlis bir sey var, osuran ben degilim ki.. gel de anlat bunu kizlara*. bir seyler fisildanir aralarinda, merak edilmez. ondeki hayvanoglu hayvanin kendi sesli osuruguna uyanmadigina mi yanarsiniz, les gibi osurugun uzerinize kalmasina mi, yoksa tek umudunuz olan minik servis sekerlemesinin pic olmasina mi? ha sorarim size hangisine? * *
yeriniz sabit ve oturduğunuz koltuğun hemen üzerindeki hoparlörden, arabesk bir radyo kanalının yaptığı yayın kulaklarınızda çınlıyorsa, serviste yanında oturmaktan başka çareniz olmayan, her sabah işkembe çorbası içen ve konuşmayı da bir onun kadar seven bir mesai arkadaşınız varsa rezaletin tavan yaptığı durumdur. bırakın uyumayı, taksi tutup gitmeyi bile düşünürsünüz. fakat aldığınız maaş ve patronunuzun zam yapma olasılığı aklınıza geldiği an her şeyin yalan olduğu andır.
sabahın köründe uyanmayı katlanılır kılandır. hele ki trafik varsa.
zaten istanbul'da herkes trafikten şikayet ederken, "inşallah trafik vardır" diye dua edenler sadece işe servisle gidip gelenlerdir.

bir de;

her sabah yaptıgım sey. *
işe uzaktan gelenler için biraz da olsa uyku takviyesi.
hafta içi 5 gün boyunca istisnasız yapılandır. bazen bir yataktan daha rahat gelir. sebebi nedir bilinmez.