bugün

paraları kesiyor maaşlardan sonrada iyi yalakalık yapıyor.
1 mayısta hükümete karşı gelmek.
sendikaları iktidar ipliyor mu önergeleri kabul ediyormu birileri mecliste sorgulanmadan tepki görmeden millet iradesi ile at koşturuyorken sen sendikaları mı suçluyorsun adamlar iplenmiyor iplenmiyor ve bu iplenmeyen herifin götünü kaldıran da sensin.
TÜRK SENDiKAL HAREKETi VE ÇAĞDAŞ MiSYONERLER – SiViL ÖRÜMCEĞiN SENDiKAL BOYUTU - Yıldırım Koç

okuyun sendikaların ne boka yaradığını öğrenin.
çalışma koşulları düzelene kadar iş bırakma eylemi yapmaları gerekirken hepsi kıçlarının üstünde oturuyor. yazık.
pek çok eleştiriyi haliyle hak eden sendikalar hakkında biraz fazlaca gaza gelmiş bir feveran cümlesi.

şu andaki sendikaların içler acısı bir halde olduğunu söylemek yalan olmaz sanırım, ancak yorum yaparken sadece haberlerde 1 mayısta çıkan olayları izleyip o gazla yorum yapmakla bu işler makul bir noktaya gitmiyor. hem sendikalar hep böyle miydi, bu hallere nasıl geldiler onu algılamaya çalışmak da lazım.

bir de işin gündelik hayat boyutu var. sendikaların temsilcileri iş sağlığı ve güvenliği toplantılarına katılıyorlar. o toplantılarda işçilerin iş güvenliği için olan ihtiyaçlarını onlar da dile getiriyorlar. ha işveren temsilcileri bunları ne kadar dikkate alıyor ve uyguluyor, o işin bir boyutu, kendileri bunun ne kadar takipçisi oluyor, o da işin ayrı bir boyutu. ama sendika denen şeyin tv haberlerindeki gösterilerden ayrı olarak; günlük iş yaşamında işçinin iş hayatının içinde ne kadar olabildiği ve o esnada işçinin menfaatini ne kadar savunmaya çalıştığı (bu çalışmada ne kadar başarılı olduğu-olamadığı) hep bu konuların boyutlarıdır. söz konusu madende sendika acaba iş sağlığı ve güvenliği toplantılarında güvenlik tedbirlerini ne kadar dile getirdi; ne kadarını yaptırabildi; işveren ne kadarını kulak ardı etti? bunları anlayıp dinleyip ondan sonra sendikaya bombardıman yapmak gerekir. ama böyle bir facia olmuşsa onda işverenin ve kamu adına o işvereni denetlemesi gerekenlerin sorumluluğu asla es geçilemez.
doğrusu, akp'nin yönettiği kurumlar yandaşlara kadro sağlamak dışında ne iş yapıyor olan tuhaf sorudur.
halay çekiyorlar mütemadiyen...
türk-iş 3 dakikalık eylem kararı almıştır. dalga geçer gibi.
malesef soma olayında sınıfta kalmışlardır.
önce başkan olmak için birbirlerini yiyorlar kendi içlerinde sonra da başkanlıktan meclise girmek için birbirlerini yiyorlar.
sendikalar vekilleri taklit eden sendikacılarla doludur. vekiller nasıl vekili oldukları milletten iyi ise, sendikacılarda vekilleri oldukları işçilerden iyidir.
üyelerinden parayı alıp, sendikada bir makama sahip olan kişileri kayırmak için var.
üyelerinin hiçbir sıkıntısını gideremeyen, sadece yönetimdeki kişiler için varlar.
ben daha bir hayrını görmedim ama delege ve üstü olanları ipten aldığını gördüm.
ama sorsanız, onlar bizim için var..
Siyaset yapması yasak olan memurların siyaset yapma iateklerini biraz ilsun törpülüyor başka da bir işe yaramıyorlar.
işverenle masaya oturarak işçiyi ortalama sikmenin karşılığında komisyon alıp para yemeye yarar efendim.

Örgütlü bir komisyoncudurlar, işverenlerden daha mide bulandırıcılardır.
sendikacılık tabi ki herşeyde olduğu gibi nemalanmak için yapılır. en üstteki milletvekiliğine oynar, yoksa işçiyi memuru çok sevdiği için değil, kademeli olarak alttakilerde bedava yeyip içme gezme, hediyeler alma gibi nemalarla idare eder, en alttaki üyelerde devletten 3 ayda bir 15 tl fazladan para alır, bir de sendikalar yılda birkez onlara anahtarlık, kalem, silgi gibi şeyler vererek üyelerini tavlamaya devam eder.türkiyede sendikacılık budur işte, fazlasını bekleme.
ŞU ANDA SiYASET YAPMAKTAN BAŞKA BiR iŞE YARADIKLARI YOK.
1 mayısta yoldaşları ter dökerken onlar polisin belirlediği bitiş ve başlangıç yerine kadar yürür evlerine dağılırlar. Bu kimsenin ayıbı veya neye yaradığı sorunu değil. Bu hükümetin, sistemin sınıf farklarının sorunu gat seyk.
arkalarından terörist denilirken ankara gibi yerlerde barış eylemlerine destek verirken bombalı saldırılarda ölmekle meşguller.
Açıklama.
hiçbir şey yapmıyorlar. başkanlarının altına bmw çekiyorlar. boğazda ofis kiralıyorlar. yerli firmalara tebelleş olup ülke ekonomisine ve istihdama gerçek zararı veriyorlar. koton!a el atmışlar bile. bakalım bundan sonra sırada kim var. acilen bir ayar çekilmesi lazım.
kotondaki gibi, nerden ne koparıyorum derdine düşerek, işçilerin beynini yıkayıp cep doldurmaya çalışıyorlar.
eski bir sendika mantığı yok, tamamen işçinin üzerinden kendilerini zengin etmeye çalışıyorlar.
aidat topluyorlar.
kotondaki gibi, nerden ne koparıyorum derdine düşerek, işçilerin beynini yıkayıp cep doldurmaya çalışıyorlar.
eski bir sendika mantığı yok, tamamen işçinin üzerinden kendilerini zengin etmeye çalışıyorlar.
Özellikle iş davalarında tazminatı belirleme kriterlerinden emsal ücret beyannamesini yapıyorlar ve genellikle işçi tarafinda olup tatminkar sonuçlar alınmasını sağlıyorlar. Bir hukukçu olarak belirtmek gerekirse sendikalar iş hukukunun olmazsa olmazıdır.