bugün

başkasın. karanlığının önüne yıldızlarımı alıp gelsem ve sersem önüne, beğenmeyebilirsin. sadece duymak istediklerini söyleme acizliğine katlanarak

dudaklarımı kıpırdatsam, dinlemeyebilirsin.

sen kadınsın. farklı zamanlarda birbirimizi defalarca tanımlamamıza rağmen, sendeki çözemediğim anlamları ruhuma salıp, karmaşıklığın ve

dağılmışlığın rüzgarına katabilirsin beni. gözlerinin ışıltısına kaptırdığım dinginliğimi alıp ufuk çizgisinin ötesine bırakabilirsin.

zamansızlık ve mekansızlık olgularında, bilinmeyen kelimelerle tanımlamaya çalışırım seni. sözlerim senin adınla güzelleşşin diye seni

anlatırım. bilmezsin.

sen kadınsın. olmak istediğim ne varsa sana yeğleyip, zihnimin çıkmazlarında sürüklenirim pervasızca. sonsuz kere düşlesem olmazsın belki.

renklerimden arınıp senin boyanla anlam bulmak istesem, renklerin anlamsızlığını yüklersin ruh harelerime.

sen kadınsın. dinmek bilmeyen yağmurlarında kurusa da ümitlerim, sensizliğe çıkan yolların sonunda senin hükmün altında bekleyebilirim. hiç

tadılmamış hazların çocuksu sevinçlerini sana yeğlerim.

farkında olmamamın verdiği hüznü saklayıp, doğan güneşlerin sana bürünmesini ister hislerim.

sen kadınsın.
(bkz: belamı sikebilirsin)
sabırsın, fedakarlıksın, sevgilisin, anasın, eşsin, bir evi yuvayı yapansın, yuvayı kuransın, güzel görünmek zorunda olansın, erkeğin hatalarını hoşgörmek zorunda olansın, aşçı, işçi, ütücü, gibi birden çok rollere bürünensin.