bugün

insanın bugu olan çok enteresan bir bilgidir. deneyin görün...
Sen nasıl istersen in kuzeni. Kesin çözüm. Rahat kafa. Huzurlu ilişki.

Çekişmeye gerek yok ya. Of yüreğim götürmüyor benim.
Kuşkusuz yeri de önemli. Karşı taraf kendisini tartışmaya hazırlamış, şevkle bir şey söylerken birden "sen bilirsin" deyince daha kötüye gidebiliyor. Biraz tatmin olduktan sonra söylemekte fayda var.
Bazen ters de tepebilir. "Ne dediğin değil onu nasıl söylediğin önemli" cümlesinin de dediği gibi önemli olan kullanılan kelime ve cümlelerden çok onu ifade ediş biçimidir. "Seni seviyorum"u duygusuz bir şekilde, kuru kuruya ve jest-mimiklere yedirmeden sevgilinizin size söylediğini düşünsenize. Depremde, pandemide ya da bir kazada yakınınızı kaybettiğinizde biri sırıtarak "başın sağ olsun kardeşim" dese adama kafa göz girmek isterdiniz belki. iletişim konusunda çalışmaları bulunan Albert Mehrabian, bir iletişimin yarısının beden dili yani jest ve mimikler olduğunu ve ardından da ses tonunun etkili olduğunu söyler. Kullanılan kelimeler ise bu ikisi yanında pek de etkili değildir efendim. Çünkü üslup ve kelimelere dans ettirmek daha önemlidir hayatta. Sinan Oğan'ın babala yayınını izleyenler belki bana katılır. Kendisinin birçok görüşü ümit Özdağ ile benziyor. Oysa ümit Özdağ ile üslubu çok farklı. Ümit Özdağ'dan nefret eden insanların Sinan Oğan'ı sırf üslubu nedeniyle övdüğüne şahit oldum, evet.
istersen yapma iması ile kişiye ültimatom veren cümle.
söz konusu olmayan durum. eğer ciddi bir konuyu taraflardan biri bu sözle kesiyorsa onunla bir daha eski tarz iletişimi kurmak çok zor olur.