bugün

bahsi geçen hadise herzamanki gibi bazı kesimlerin tüm basitliğiyle ferhat sarikaya denilen bir vatandaşın üzerine yığılmıştır. ferhat sarıkaya bir vatandaştır.kendisi savcıdır.mesleğini icra etmektedir.ferhat sarıkaya savcı olarak kalsın gerisi hikayedir.ihaleyi birine yıkıp sonra sembolleştirmek bazılarının işine gelen bir basitliktir.alet olunmaması gerekir.
kimin kayığına binersen onun küreğini çekersin lafını hatırlatan insan....
(bkz: arı kovanına çomak sokmak)
ayrıca adama da üzüldüm hani savcı olmak çok zor ama çok saygın bir iş.. 15 senelik mesleğinden olmuş artık avukatlık yapcakmış van barosunda..
hazır sembolleşmişken uzaktan kumandalı versiyonlarının da üretilip piyasaya sürülebileceği, müşteri kitlesine kabine üyesi havası katabilecek sanal kahraman, pazarlamayı oğul unakıtana da bırakırsak seyret finansal mucizeyi.
bilimum yobaz ve bölücünün siyasi kahramanı haline gelmiş zavallı bir insanın putlaştırılma girişimidir.

kendisi misyonunu gayet iyi oynamış;kronolojik sıraya göre önce akademisyenlere,ardından da askere saldırmış,niyetini ve kimlerden ekmek bulduğunu fazla belli edince de kadrolaşmaya diğer kurumların aksine pek izin vermeyenler tarafından şutlanmıştır.
yaptıklarıyla bir insanın intiharına başka birinin de kalp hastalığının tetiklenmesine neden olan eski savcıya hitaben yapılmış açıklama.Ferhat Sarıkaya nın başsavcı Yalçınkaya ile uzak yakın ilgisi yoktur. kötü siyasetçilerin varlığı gibi kötü savcıların varlığı da bilinen bir durumdur.
bizden ise iyi savcı , hukukun üstünlüğü , yargıya saygı...

bizden değilse kötü savcı , provakatör , yargı da eleştirilir.

yahu ülkenin en saygın kurumu olması gereken yargıyı el birliği ile ne hallere düşürdük. şimdi kimi inandırabilirsiniz hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığına?

not: sarıkayayı meslekten ihraç edenler aynı fiili işleyen başsavcı yalçınkaya'ya ne ceza verecekler merak ediyorum.

tanım: "tüm türk yargısı adalet sembolümüzdür" şeklinde genelleştirilebilecek söylem.