bugün
- kadınlara vajinalı demek10
- fenerbahçe30
- japonya'nın yarısı kürtlerindir18
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz21
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması13
- akp döneminde kürtlerin asimile olması12
- mauro icardi13
- kemalizm27
- kavga etmek isteyen kadın8
- icardi190515
- müge anlı daki 18 yaşındaki lamia13
- bu gece intihar edeceğim77
- siklememe sanatı8
- trt'nin osmanlı dizileri26
- her canlı şeyi sudan yarattık11
- albay kemal16
- bütün pitbullar uyutulmalı20
- rte'nin artık fenerbahçeli değilim açıklaması10
- 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi19
- pipisine tapılan adam16
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi24
- afganistana vizelerin kaldırılması15
- son 22 yılın özeti16
- kemalistlerin islamcılara daima saplaması12
- allah neye benzer17
- açık sınırı 19bin ytl9
- ichbinmaschinenbau12
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır12
- escort olmaya karar vermek8
- keyiflenmek için ne yapıyorsun9
- fatih de bizim atatürk de bizim9
- eğitim konusunda dünyada örnek gösteriliyoruz15
- köpeğe ekmek verip tecavüz eden adam22
- allahın emirleri sorgulanabilir mi21
- içkisi kumarı dövmesi olmayan erkek10
- suriyeli 3 çocuğun akran zorbalığı yapması17
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi11
- otobüste görülen kıza aşık olmak10
- üçten fazla dövmesi olan kız8
- fener'i kimse eleştiremez hatalıyken de savunurum8
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar15
- fener niye şampiyon olmuyor diye ağlayan çocuk13
- galatasaray23
- fenerbahçe 38 de 38 yapsa olacaklar11
- dövmesi olan erkek12
- hadise'nin külotla marş söylemesi30
- şarap içip entry girmek8
- utanmadan fenerbahçe kollanıyor diyebilmek8
- ali koç10
- kocaeli de ders basan veli9
Fransa cumhurbaşkanı Sarko'nun türkiye'ye karşı izlediği onur kırıcı, hiçe sayıcı, söylem , tutum ve davranışları uzun zamandır zaten devam ediyordu. Ama bugünlerde fransa'daki türk mevsimi nedeniyle Abdullah Gül'e karşı ağır saygısızlığını yeni öğrenmiş bulunuyoruz. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fransa'daki türk mevsimi etkinliklerini başlatmak üzere Paris'te Grand Palais Müzesi'ndeki "Bizans'tan istanbul'a: iki kıtanın limanı" adlı sergiyi açmak üzere paris'e gittiğinde sarko, ülkemize karşı alerjisini ortaya koymak için sergi ziyaretini bir fırsat olarak olarak değerlendirmiş ve Türkiye Cumhurbaşkanı'na son derece nezaketsiz ve kaba bir şekilde davranmıştır.
Sarko, kerhen katıldığı sergi açılışında Cumhurbaşkanı Gül'ü ağzında sakız çiğneyerek karşılamıştır. Üstelik sakız çiğnediğinin fark edilmesine ayrıca özen göstermiştir. Muhteşem sanat eserleriyle dolu muazzam sergide ilgisizliğini yansıtan tavırlarla sadece 12 dakika kalmış ve ayrılmıştır. Çıkışta ise alışılagelmiş olduğu üzere resmi deftere anlamlı bir şeyler yazması gerekirken sinirlenmiş gibi gösterişli hareketler yaparak hiç bir şey yazmamış sadece imzasını atmıştır.
Bununla da yetinilmemiş Fransa Uluslararası ilişkiler Enstitüsü tarafından sayın gül'e verilen yemeğe hiç bir Fransız bakanın katılmamış olması açık bir saygısızlık ve bilinçli bir küçümseme jestidir.
Ağzında sakız çiğneyerek Türkiye Cumhurbaşkanı'nı aklınca küçük düşürmeye yeltenen Sarkozy, esasında adabı muaşeret kaidelerine saygısızlığı ve terbiye noksanlığıyle, hem Fransa'yı hem de Fransa Cumhurbaşkanlığı makamını küçük düşürmüştür. Gönül isterdi ki Abdullah Gül Sarko'nun bu terbiyesizliğine karşı basın mensuplarının bizzat önünde " Fransa cumhurbaşkanının başka bir ülke cumhurbaşkanını nasıl karşılaması gerektiğini bildiğini sanırdım. Siz beni yanılttınız" diyebilsin. Diyememiş gül... Ama bundan da acısı bu durumda en hassas tutumu takınması gerekli olan kişi olan Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun bu olayı protesto etmek yerine olaydan hemen sonra koşa koşa Paris'e gitmesidir. Aramızda siyasi geçmişi bakımından Abdullah Gül'e sıcak bakmayanlar olabilir. Ama onun uğradığı hakaret şahsına değil Türkiye Cumhurbaşkanlığı makamınadır. Dışişleri bakanı davutoğlu'nun tavrı ise Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini koruyan ve Trük Millietini temsil eden Cumhurbaşkanı Gül'e karşı yapılan hakaret ve küstahlığı onaylamaktan başka bir anlama gelmiyor. Bu tutumuyla Fransa'ya verdiği yegane mesaj "türk hükümetine karşı sıfır bedelli politika uygulayabilirsiniz" dir. Bu da "Türk hükümetinden karşılık ve tepki görmeden ona her istediğiniz hakarette bulunabilirsiniz" ile aynı anlama gelmektedir. Yazık gerçekten.
Sarko, kerhen katıldığı sergi açılışında Cumhurbaşkanı Gül'ü ağzında sakız çiğneyerek karşılamıştır. Üstelik sakız çiğnediğinin fark edilmesine ayrıca özen göstermiştir. Muhteşem sanat eserleriyle dolu muazzam sergide ilgisizliğini yansıtan tavırlarla sadece 12 dakika kalmış ve ayrılmıştır. Çıkışta ise alışılagelmiş olduğu üzere resmi deftere anlamlı bir şeyler yazması gerekirken sinirlenmiş gibi gösterişli hareketler yaparak hiç bir şey yazmamış sadece imzasını atmıştır.
Bununla da yetinilmemiş Fransa Uluslararası ilişkiler Enstitüsü tarafından sayın gül'e verilen yemeğe hiç bir Fransız bakanın katılmamış olması açık bir saygısızlık ve bilinçli bir küçümseme jestidir.
Ağzında sakız çiğneyerek Türkiye Cumhurbaşkanı'nı aklınca küçük düşürmeye yeltenen Sarkozy, esasında adabı muaşeret kaidelerine saygısızlığı ve terbiye noksanlığıyle, hem Fransa'yı hem de Fransa Cumhurbaşkanlığı makamını küçük düşürmüştür. Gönül isterdi ki Abdullah Gül Sarko'nun bu terbiyesizliğine karşı basın mensuplarının bizzat önünde " Fransa cumhurbaşkanının başka bir ülke cumhurbaşkanını nasıl karşılaması gerektiğini bildiğini sanırdım. Siz beni yanılttınız" diyebilsin. Diyememiş gül... Ama bundan da acısı bu durumda en hassas tutumu takınması gerekli olan kişi olan Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun bu olayı protesto etmek yerine olaydan hemen sonra koşa koşa Paris'e gitmesidir. Aramızda siyasi geçmişi bakımından Abdullah Gül'e sıcak bakmayanlar olabilir. Ama onun uğradığı hakaret şahsına değil Türkiye Cumhurbaşkanlığı makamınadır. Dışişleri bakanı davutoğlu'nun tavrı ise Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini koruyan ve Trük Millietini temsil eden Cumhurbaşkanı Gül'e karşı yapılan hakaret ve küstahlığı onaylamaktan başka bir anlama gelmiyor. Bu tutumuyla Fransa'ya verdiği yegane mesaj "türk hükümetine karşı sıfır bedelli politika uygulayabilirsiniz" dir. Bu da "Türk hükümetinden karşılık ve tepki görmeden ona her istediğiniz hakarette bulunabilirsiniz" ile aynı anlama gelmektedir. Yazık gerçekten.
ab'nin bizi asla istemediğinin fiziksel şekilleridir.
güncel Önemli Başlıklar