bugün

farkettiniz mi bilmiyorum, bugünlerde çıkan köpeklerin bilişsel ve duygusal hayatı üzerinde tahmin ve yorumda bulunan bir sürü kitap var. köpekler düşünür mü, hissederler mi, eğer öyleyse nasıl yaparlar? bu yüzden bu öğleden sonra, kısıtlı yazımda, size ''konuş'' emrini almış iki köpeği hiç abartmadan takdim ederek, işi böyle varsayımlara bırakmamak istedim.

ilk önce ilk köpek, o, sahibiyle ilişkisinin boyutunu değerlendiriyor, başlık da''sahibinin üstünde bir köpek''

''küçük göründüğüm kadar hızlı büyüyorum ondan. oran yediye biri demek istiyorlar. ne olursa olsun, onu geçeceğim bir gün ve yönetimi ele alacağım, ormandaki yürüyüşlerimizde yaptığım gibi ve eğer bu bir şekilde onun aklından geçerse şimdiye kadar kar veya çimlerin üzerine bıraktığım iz olur.''

ve sıradaki köpeğimiz hortlak şeklinde, yani sizi ziyarete gelen ruh gibi konuşuyor.

''ilgisizliğin verdiği üzüntüyü yaşatmaktan hoşlandığın için uyumama bıraktığın köpeğim ben, şu basit şeyi söylemek içimden geldi: seni hiç sevmezdim. yüzünü yalarken, burnunu koparıp atmayı düşündüm. kendini havluyla kurulamanı izlerken, hemen üzerine atlayıp seni sinir etmek istedim. hareket şeklin gücüme gitti, hayvansal incelikten yoksunluğun, yemek için sandalyeye oturma şeklin, kucağında bir battaniye, elinde bir bıçak.. kaçabilirdim ama çok güçsüzdüm, oturmayı ve yan yatmayı öğrenirken bana öğrettiğin aldatmaca ve hakaretlerin en büyüğü, elim olmadan el sıkışmak. kabul ediyorum, tasmanın görünüşü beni heyecanlandırırdı, sadece senin hiç dokunmadığın şeyleri koklayacağım anlamına geldiği için.. buna inanmak istemeyebilirsin ama yalan söylemek için bir sebep yok: arabadan, plastik oyuncaklardan nefret ederdim, arkadaşlarını sevmezdim, daha da kötüsü akrabalarını sevmezdim. isimliğimin şıngırtısı beni deli ederdi. hep yanlış yerimi kaşırdın. senden tek istediğim taslarımda su ve yiyecek olmasıydı. sen uyurken, nefes alışını izledim, ay gökte yükselirken... başımı kaldırıp ulumamak tüm gücümü tüketti. tasmadan kurtuldum artık, sarı yağmurluktan da, desenli süveterden de, senin çimenliğinin saçmalığından da yani, yakın bir zamanda olmayacağını sandığın ve bunun için mutlu olduğun şey dışında, bu yer hakkında tüm bilmen gereken buradaki herkes okuma yazma biliyor, şiirdeki köpek, kediler ve nesirdeki diğer herkes...