bugün

Oysa ölümü bilmiyorsun ölümü bilen yaşama zerre tenezzül etmez.
Ölümü bilen hiç gelir mi Rabbini bilmezlikten.
"Başbakan bir metro yerine doğa mı geri ver? Kültürüm piç oldu özür için dilekçe ver!..."

Zamanında sağlam dokundurmuştu şimdi kendisine dokunduruyorlar.
(bkz: ergenlik aforizmaları)
Aklımın odaları senle doldu taştı.
sabrın sonu selamete varsa da faydası yok.
yeni şarkılarında eskisi kadar bulunmaz bunlardan.
"Yanıma aldım kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalıkta görünen herkesin adı yabancı, herkes kendi maskesiyle dolaşır oldu yanıbaşımda, tanımaz oldum yüzleri ve keşkelerle avunur oldum."

(bkz: maskeli balo)
"Başbakan bir metro yerine doğamı geriye ver kültürüm piç oldu özür için dilekçe ver..."

Ben olsam dava ederdim veya dava etmekle tehdit edip evrime ayak uydurmasini sağlardım. Net.
Yanıma aldım kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalıkta görünen herkesin adı
yabancı, herkes kendi maskesiyle dolaşır oldu yanıbaşımda, tanımaz oldum yüzleri ve
keşkelerle avunur oldum.
Bu çayıra bu bahçeye kimler çukurlar kazdı da giremediler
Ben kunduzdum yunustum ben akasyaların kavuştuğu okyanustum
Umrumda değil rapçi sivil git bana asit getir bocalayalım
Üst başlarına sago kadar taş düşsün ve üşüşsün koca başlarına
Yavrumu yumuşacık yanaklarını sertçe repimle ısırdığım için hazlıyım
Her yeni beat kulağıma çarptığında bilsen nasıl gazdayım
Ben yeraltı efsanesiyim yavru kuş adım gamlı baykuş gagamla tokuş
Yaptırırım alayına alaskada buz gibi duş şimdi kur düş

Ezberimden yazdım haa.
Tek bildigim -derdime cagre baytarim yok...
kurşun her gülümsediğinde bir kalp ağlatır, korkusuzluk sahipleri neden kemer arkasında silah taşır?
Ulaşılacak Saadete Kaç Kapı Daha Var ?
Açtım Açtım Kapıları Girdim Bomboş Evlere Vardım.
Yardım Lazım Bana,Şansım Yaver,
Sanma Hiç Hoş Değil Gördüklerim Amma,Emin Değilim Herşey Muamma , Muamma
Beni üzmeden söylemeye çalıştıklarının hepsi yüzümü mosmor eden sert tokat.
o kadar içime sindimki, vinç getirsen kalkmaz başım, yov! gömün burda canlı naşım.
Kaç tabut gömülecek yeraltına ve kaç kişi gidecek habersiz
uzaklara? kaç yalan yıkacak güvenleri? kaç satır yazılacak
kader kitabına ve kaç dua edeceksin tanrına, kaç damla
gözyaşı dökeceksin uğruna? kaç yarın bekleyeceksin?
sonralara kaç damla gözyaşı?
...
- Olması gereken şeylerin adını iyilik yapmak koymuşlar...

- Maksat takdir dünyalı dostum...
sagopa öldü diye twitter da yazıyodu ipneler heycanlandım bak şimdi.
Cehennemde soğuk bir gün, boğuk bir adam,
Donuk bir surat, bekle gelir bir gün beklediğin murat,
Bazılarına gül dikenicesine batar rahat,
Nefret edercesine yaşar hayat, buyur mezara yat.
incecik ip üzerine koca ayaklar bindi, nefsim içine sindi.
Kirpiklerim titremekte korkularımdan, düşersem yanarım.

(bkz: sırat köprüsü)
(bkz: rüyalarımdaki işaretler)

" yalnızlık ömür boyu zorunlu ders. "
(bkz: terapi)

"Yalnızlık tanrı'mın lütfu. "

(bkz: kendim için)

"En kötü zamanlarımda arkadaşımdı yalnızlığım"
Ferasetim verasetin, şahadetin şedit cesaretim, ve bazı bazı hasretim kendi kendime hakikatim.
Ey yolcu dostum, ayakların rehberindir
Senin dostun soğuk esen yellerdir.
Tüm insanlık senin gözünde eldir.

(bkz: muamma)
"Türkiyede caz müziği sevemiyoruz, benim unkapanında plak şirketim var piyasayı biliyorum kimse ahkam kasemez en fazla 400 kopya satıyorlar. Bize hitap etmiyor, azıcık parası olan çevresine hava atmak için caz konserine gidiyor, gidiyoruz caz konserine zenci babamız çıkmış saçma sapan lölölölölölölölöllöölö gitar çalıyor. Ne yaptığı da belli değil."

Gibi üzerinde çok düşünüldüğü belli olan sözlerdir. Kendi icra etmeye çalışıp edemediği hatta ne idüğü belirsiz bir biçimde içine ettiği müzik türünün çıkış noktası olan kültürü ezip geçmesi ve türkiyedeki herkesin kendini dinlediğini sanması ayrıca komiktir. Tamam seni dinleyen albümünü alan ve bazı kişilerce çok anlamlı gibi görünen ama dümdüz bir insanın bile yazabileceği cümlelere kafiye ve name yaptığın için çok beğenen arabesk, ergen ve ergen ruhlu bir tayfan var da bu mu kalite, bu mu başarı dedirtir. Mesela çoluk çocuk yolda hep stres çarkı adında bir zımbırtıyı çevirip çevirip duruyor ama satranç oynamayı bilen bile o kitlenin onda biri kadar ya vardır ya yoktur, şimdi hangisi kaliteli, daha çok ilgi gören stres çarkı mı yoksa çok az kişinin oturup oynadığı satranç mı.

Son olarak;

O sagopalar koleralar beni mahvediyor yhaaa .s.s.s.
bu adamı ve aforizmalarını, bir türk vatandaşı olarak, yok olmaya davet ediyorum.