bugün

ilk bakışta yadırganan adamlardır. ben daha kahvaltı yapmamışken onların sabahın köründe alem yapmasını önce anlamsız buldum. sonra her gün trenle geçerken o adamların aslında hayatı tersten yaşamayı çok sevdiğini düşündüm. tren ne zaman o güzergahtan geçse hemen gözümü sofraya dikiyorum. ilk gördüğümde ''lan bunlar kafayı yemişler, sabahın köründe.'' dedim ama arkadaşım ben sabahın köründe hiç içmedim, o sofraya bir gün ben de oturmak istiyorum. birkaç gündür sofrayı boş görüyorum, herhalde saati geriye aldılar. aslında iyi oldu. tam 8:40 treni istasyondan hareket ettiğinde içmeyin oğlum ya içim yanıyor. *
muhtemelen olaya gece başlamış ve son dublelerini içen adamlardır.
muhtemelen gece çalışıp sabah eve gitmeden iş arkadaşlarıyla içen adamlardır.