insanın içini burkan, çapakları bir anda kurutan, bütün günün içine eden bir durumdur.

hele ki gece abartılı bir şekilde kavun yediyseniz... tamam kayısı da olur. hızlı çalışan bağırsaklar sabahı gevşek civatalarla açmamıza yol açar. o gevşek bağırsak civataları karın gurultuları eşliğinde tuvalete koşmamızı sağlar; hatta yüzümüzü yıkamak isteyip öyle başlamak isteriz eyleme...

eylem yok. su akmıyor... vay efendim. tuvalet ne olacak? motor da bozuk... pötö pötö pötö...

yedekte su şişemiz, kovamız da yok. geçmiş olsun.
(bkz: akmayan suyla karşılaşmak)
(bkz: ilginç geldi bana)
(bkz: ankara da yaşamak)
-hey mike water gone.
*owww shit!!
*
insanın sinirini bozan hadisedir pazartesi sabahı işe gitceksindri su yoktur ve sen uyanamamışsındır, hangisi daha kötü bilinmez .. (bkz: istanbul da yaşamak)
özellikle yaz ayların da çekilmez bir hal alan, hele bir de yan mahalle'de böyle bir durum yoksa insanın şansızlığına isyan ettiği, bazen belediye başkanı nın sülalesini akıllara getiren, üzücü bir durumdur.
uykuya kaldığı yerden devam etme sebebi.
annecm: kaldırmasam kalkıcağın yok. kalksana kızım.
n.h: suuuu
annecm: kalk iç!
n.h: sular geldi mi?
annecm: gelmedi daha.
n.h: gelince uyandırsana be anne.
5 dakka geçmiş geçmemiştir..
annecm: sular geldi kalk kızım.
n.h: niye bu kadar erken geldi yaaa:(