bugün

şehrin yoğun kalabalığından ve kuru gürültüsünden uzakta insana huzur veren bir eylem.

gemilerin denizde yarattığı pervane köpüklerinde bir simit için oynaşıp duran martıları seyretmek, gün batarken kızıla boyanan güneşin gölgesindeki şekilli bulutların hareket edişine hayretle tanık olmak, akciğerlerdeki bronşlar hafif yanana dek denizin o mis gibi tuz kokusunu içine çekmek...

gözlerin feri sönmüş, beynini düşünceler kemirmiş, zihnin çökmüş ve sen hüznün yamacına yaslanmışsın!

sakin bir bankta oturup hayatından geçen bütün anları kısa süreliğine de olsa film tadında hatırlamak...
boş zamanı bol olan şanslı bir insan olduğunun göstergesidir.
sonra da karar verip ayağına taş bağlayıp denize atlanması gerekmektedir.*
yalnız kalmış insan eylemi.. belki de yalnız kalmamıştır ama kim bilir, sadece yalnız kalmak istemiştir.
sarhoşlarla ve dertlilerle arkadaşlık edip içini dökmenin en güzel yönüdür.

istediğini söyle, nasıl olsa yarın hiç birini görmeyeceksin.
boktan bir iştir.

böyle poz kesilir bakarken. lan oğlum deli mi sikti sizi, ne işiniz var saatlerce deniz kenarında?
derdin varsa git psikoloğa. denize bakarak mı çözeceksin?

bir de böyle suratta gereksiz bir poz. dünyanın ne dertli insanıyım moduna girip küçük emrah'la sidik yarıştıracak hale gelir.

şöyle bir bakarsın. geçersin.
konuşmayan bir yancı gerekir bu eyleme.
açık bir intihar eğilimi göstergesidir.
dinlenmek ve tazelenmektir.
üstüne bir de kulağında en sevdiğin şarkı varsa,
hayalllere klip çekilir.
denizin mavisi, martıların uçuşu ile birlikte özgürlüğün, hafifliğin rüzgarı sarar bedenini.
denizin iyot kokusunu çekersin içine.
dalgaların sesiyle huzur bulursun.
denizin üzerine güneş ışıkları vurur, pırıl pırıl parlar.
dalgalarla dans eder pırıltıları.
bakmaya doyamazsın.
ne zaman yorulsam; öyle durur saatlerce bakarım denize.
sanki yıkar götürür tüm yorgunluğumu ve sıkıntılarımı.
alkol ve fonda derin bir müzik eşliğinde yapılınca daha bir güzel olacak kuvvetle muhtemel depresif bünye eylemidir.
film klasiğidir.

hayat beni neden yoruyosun ? diyen kahramanımız gider en yakın sahilde,duygusal bir fon müziği eşliğinde saatlerce mal gibi denize bakar.
huzurun dibine vurulabilecek yegane eylem.
akşamüstü olmuştur, ortalık tenhalaşmıştır, ılık ılık esen bir rüzgar vardır ve kullanmadığın halde canın sigara istemiştir. aklının bir yerinde yarım yamalak bildiğin bir şarkıyı söylemeye çalışırsın. işte böyle geçer zaman denize bakarken, farkına bile varmazsın.
yanında sevgilin varsa tadından yenmez keyif vericidir, yalnızsan üstüne üstlük sevgilinden ayrılmışsan hüzün vericidir.
deniz olmayan bi şehirde yaşamak zorunda kalındığında;sevgilisine kavuşmuş kişi gibi hasret gidermektir bi nevi
denize anlayacağınız çok şey olur, çok güzel bir durumdur. deniz sözünüzü kesmez. dalgalar nasihatınız olur. güzeldir.
bira olmadan anlamı olmayan şey en azından benım ıcın.
alır gider hüznü, ufkun da ötesine.