bugün

bazen kalbimin taşlaştığını hissediyor tamamen duygusuz oluyorun bazen ise aşırı duygusal kırılgan duygu ve tavır değişimim değin yerindeyse sağım solum hiç belli olmuyor iç dertlerim dertlerim o kadar fazla ki bazen geceleri uyutmuyor o derece bazen kabuslar içinde uyku felci ile şiddetle uyanıyorum eskiyi hatırlatan geçmişimi hatırlatan herşeyden kaçıyorum uzaklaşıyorum belkide kendimden kaçıyor kendimden nefret ediyorum bunca zamandır bilemiyorum.
Benimle konuşmak istemeyenle ben neden konuşayım ki aklına bile gelmiyorum dahi.
Kimse sizi biklemiyor ama siz saat 00:00 olunca koştura koştura biklenmek için buraya entry giriyorsunuz.

Ve ben de çok acımasızlaşabiliyorum. itiraf ediyorum haklıyım. Ve sizler malsınız.
Bazen gerçekten hayatta bir şeyi bilmeseniz daha mutlu olacağınızı düşünürsünüz.

O şey hayatızı yıpratan şeydir. O şey olmasa aslında o olmadan iyi şeylerin değerini anlamazsınız.

Mutlu olduğunuz da ise karşınıza o şey dediğiniz şeyin daha karmaşık, daha acıtıcı, sizi daha zorlayan başka bir sorunun çıktığını anlarsınız.

Hayat böylece şeylerin toplanmasıyla sana dersler vermeye devam eder.
Vazgectim her seyden, umursamiyorum...
itiraf yok, devamke.
* uzunca bir zamandır her şeyden ve herkesten kaçıyorum. kaçtıkça içime kapanıyorum. iletişim yollarımı teker teker kapatıyorum. kapattıkça bundan haz duyarak daha da içime kapanıyorum. fakat bu önü alınamaz bir hâl aldı. sonunda bir hayalete dönüşmem an meselesi.

* en son işimden çalıştığım son parayı almadan ayrıldım. bilerek almadım ve almadığımdan bahsetmedim bile oraya. gururum üç kuruş paradan daha önemliydi. çoğu insan kerizlik der o, o ayrı.

* bazen bi kızım olsun istiyorum. ama sonra şu an kızım olsa 20'sine geldiğinde ben 47 yaşımda olacağım deyip üzülüyorum. sebebini ben de çözemedim.

* yağmur yağdığında salyangozları yol ortasından teker teker topluyorum. ama sonra da hayatlarına müdahale ettiğimi düşünüp üzülüyorum. yine de her yağmurda ezilmesinler diye köşeye koymaktan alıkoyamıyorum kendimi.

* eminönü'nde yediğim ekmek arasından tırtıl çıkmıştı. neyse ki ben onu ısırmadan yere düşmüştü. ama yine de onu arayıp ayak altı olmayan bir yere koymak istedim. sonrasında orada çalışan biri ne aradığımı sorduğunda deli demesinler diye ''kolyemi düşürdüm'' diyebildim. işin kötüsü adamcağız da benimle aramaya başladı. ama olmayan bir kolyeyi! tamamıyla büyük bir dramdı. özür dilerim beyamca..

* çalabildiğim enstrümanlara başkaları içinde çalamıyormuş gibi davranıyorum. ''eheaha çalsana bi yea'' denmesinden nefret ediyorum. ama sanırım çok fazla pratiğe döktüm bu huyumu. galiba artık sahiden çalamıyorum.

* enstruman demişken, yeni bir keman alamama sebebim sadece maddiyatla ilgili değil. istesem en âlâsını alabilirim iyi bir zamanlamayla. galiba öncekinin akıbetinden mütevellit alamıyorum. kırılması hoş olmadı, sanki hayaleti hâlâ boynumda bir buse.

* arada bir aynada kendime denk gelince çapkın bir bakış atıyorum kendime. öpücük falan attığım da oluyor.

* prangalar her zaman ayağa takılmazlar.

* son dönemime dair ilaçları kafama göre kullanıyorum. insanların ilaç baskısından nefret ediyorum. siktirin gidin önce kendinize çeki düzen verin. belki o zaman ben ve benim gibiler sentetiklere maruz kalmazlar. hı? ne dersiniz? ben de öyle düşünmüştüm.

* gece uyuyamıyor olmak aslında uyumamak olabilir. gündüz hayatından çocukluğumdan beri kaçıyorum. geceler güzel, geceler iyi.

* eski öğrencilerimden biriyle karşılaştım geçenlerde. yaşladığım ve bu süreçteki amaçsızlığım daha farklı vurdu yüzüme. teşekkürler dünya.

* okumaya devam mı ediyorsun sahiden yabancı? siktir git zıbar lan. saatin kaçı olmuş. melatonin dengenizi siktirtmeyin.
Rüyamda Christian bale' le sevişiyordum, daldık yine hayallere.
Herkesin hayatta bir kez her şey uğruna fedakarlık yapacağı, ne yaparsa yapsın asla gocunmayacağı, sevilmediğini hissetse bile seveceği biri çıkar karşısına. Benimki senmişsin, sen de başkasını seversin. Ben gocunmuyorum ama iyi değilim.
ben aşkı uzaklarda yükseklerde hep başka yerde aradım...
Şu marcus ibnesi ne bir oyun edecem
Ve Nijeryalı saatçi ile taka tuka.
Versin kobrayi ibisin her tarafı na.
Kendime hiç bakmadığım doğrudur. Bazen akşamları yemek yemiyorum ve yedim diye yalan söylüyorum. Bu yüzden verdiğim kilolar..
son derece doyumsuzum. hayatımdaki iyi şeylere çok çabuk alışıp hep daha fazlasını isterken başıma gelen kötü şeylere karşı son derece öfkelenip kabullenmekte zorlanıyorum.
Kafa dengi insan bulmak epey zorlaşıyor ey sözlük.
beni anlayabilen bir dostum yok zaten dost olarak görüp sıkıntılarımı sorunlarımı anlatıp dertleşebildiğim güvendiğim biride yok kimseye kendimden bahsedecek kadar güvenmedim evet kendi iç benliğim hayatım hep bende kaldı belkide ölümümle yok olacak acaba bir kitap şeklinde hayatımı yazıp gömsem ileride belki birisi bulur anonim bir kitap olarak okur ne saçmalıyorum ben kafam iyice allak bullak oldu.
Bazı şeyler ne zaman düzene girecek bilmiyorum. Umudum varmı var ama içten içe düşünmüyor değilim, ne zaman?
Biraz önce muhabbeti doğru ilerletemediğim için fıstık gibi kızla “ bacı gardaş” oldum.

Bana ilişmeyin.
Acayip sinirliyim. Başkasına patlamamak adına buraya yazacağım.

4 5 aydır yeni bir işyerinde çalışıyorum. Siktigimin plazasında aptalca bir yerde. Yabancı firma, kariyer fırsatı dedim girdim. Girdiğim günden beridir mutsuzum. Bir yerdeki herkes mi samimiyetsiz olur, herkes mi sahte gülümser ya. Bütün ilişkiler çıkar ilişkisi. Sigara içenler birbirlerinden otlanmak veya tek başlarına içmemek için muhabbet ediyorlar. Muhabbetlerinin boktanliklarindan da bahsetmeme gerek yok.

4 gündür hastayım. Pazartesi sabah işe gittim. 1 2 kişi çok hastasin, hastaneye gidip rapor al bence dediler. Neyse gittim 4 gün rapor aldım. Yahu 1 kişi bile arayıp sormaz mı nasılsın iyi misin diye. Beraber iş Yaptığım götverenle de aram normal yani. Hiç kötü bir şey yaşanmadı. Aramış bugün, yarın şu işler var gelceksin dimi yarin gibisinden sorular soruyor. Ulan yavşak beyinsiz. Önce nasil olduğumu sor. Iyi miyim onu sor. Musaitsen şunlari yapabilirsin diyor. Yapmıyorum amk. Isterseniz kovun. Işinizi de sikeyim sizi de sikeyim. Zaten görüştüğüm yerler var. Siktir olup gidicem sizin gibi boktan insanların yanından. Allah hepinizin belasını versin. Samimiyetsiz orospu çocukları.
Gecen gun babami vurdular. Baya bildiginiz silahla. Ölümden döndü. Haberi geldiginde calisiyordum onceleri elim ayagim titredi gozlerim doldu. Sonra annemi almaya gittim baktim agliyor. O an sustum ve bidaha aglamadim. Aglamamakta aglamak gibi bir tepki midir bilmiyorum. Herkes aglarken neden aglayamadim yada icimden aglamak gelmedi bilmiyorum. Herkes cok sogukkanlisin dedi evet sogukkanliyimdir bole olaylarda sakinligimi korurum. Ama sonucta vurulan babamdi. Biran artik duygusuzlasmis olmaktan korktum. Gunlerdir kendimi sorguluyorum. Babam iyi evde. Ve ben hala bir bahanem olsa da aglasam rahatlasam diye bekliyorum.
Kalanları da yakıp yıkıp sıfırdan başlamak gerek.
Intihar etmeyi o kadar çok düşünmüşüm ki kişiliğimin bir parçası haline gelmiş.
sen bu gece yazamam dedin ben de evlendim.
Bu hayat bana göre değil ama mücadele ediyorum.
Evleniyorum. Sanırım 2013'te girmiştim ilk kez sözlüğe üniversite sınavına hazırlanıyordum ikinci kez. Hayatımda neyi istediğimi bilmediğim karışık bir dönemdi. Sözlük iyi gelmişti derslerden stresten bazen hayattan kaçmalık bir alem. O zaman da vardı sosyal medya çılgınlığı ama bu kadar hayatın içinde değildi sanki. Icimi dökebildiğim istediğim gibi saçmalayıp eleştirebildiğim kaçış oldu. Hala ne zaman bunalsam gelip bakınıyorum bazen kızıp bazen gülüyorum öyle little little middle durumu. Çok arkadaşım oldu gerçek hayatta oturup çay kahve içip sohbet ettigim. Hala görüştüklerim de var muhtemelen bir daha hiç görüsmeyeceklerim de. Dindarından hovardasına hatta masonuna bir sürü insan tanıdım. Bana gerçek hayatta asla yüzünü göremeyeceğiniz insanların gerçeklerini gösterdi. Şimdi hayatımın öyle bir dönemindeyim ki bir taraftan sevdiğim adamla bir dünya kurmaya çalışırken diğer yandan gelin çiçeğim lale mi lilyum mu olsun diye bakarken buluyorum kendimi ve bu o kadar sacma ki. Hayatımda bir kere yaşayacağım diye saçma sapan şeyler yaparken buluyorum kendimi. Çok sinirlendiğimde ben bu adamı bırakıp uzaklara gitmeyi düşünüyorum şimdi anca mutfağa giderim. Onu sevdiğime bu kadar eminken bu evlilik meselesi hemen bitmesi gereken bir ayrıntı gibi geliyor. Bitsin ve biz biralarımızı alıp avrupa yakası izleyip gülelim istiyorum. Hemen.
Gerçekten Ben dertlerimin içinde boğulurken, arkadaşım sandığım insanlar için çok yıpratmışım kendimi son zamanlarda.

anladım hem de yavaş yavaş,
değersizliğimi gözlerinden okuyarak.

Olmayan insanlıklarını görmek, yüzsüzlüklerine şahit olup dahası hak etmediğim kelimeler işitmek.

Anladım ki ,
arkadaşlarınız için gönülden hep bir şeyler yapmanıza rağmen,
size bir sıkıntı düşünce , yanınızda olamayanlar bencil...

Özür dilemeyi bile bilmeyenler, arkadaşlığını çıkarları uğruna umursamayanlar bencil...

Siz siz olun,
insanları tanırken çok da iyi düşünmeyin.

Hatta Karakterinde yamuk görürseniz,
yavaş yavaş değil hemen uzaklaşın.