bugün

odamda dedemin resmi asılı yıllardır. ben hiç görmedim dedemi. abim bile görmemiş ki. çok eskiden vefat etmiş dedem. dedemin fotoğrafı kağıdından ayrılmış, çerçevenin en altına kadar düşmüştü. uzun süre öyle kaldı ama umursayıp da düzeltmedim. geçenlerde de çivisi duvardan söküldü. kaldırdım resmi, "bi ara hallederim ya" dedim. bugün halletmek için oturdum başına. eski tip çerçeve bunlar. camın arkasında resim, resmin arkasında çiviler var. uzun bir uğraşla çıkardım resme zarar vermeden. yapıştırdım resim ile arka fonu birbirine. zara vermeden camın arkasına geçirdim tekrar. iyice yapışsın diye üstüne kitaplar koydum ve elimle bastırdım. ve o ses: cam kırılması.

ben hiç görmedim dedemi. abim bile görmemiş. eskiden çocukluktan çıkıp asiliğe adım attığım yıllarda metallica, beatles, south park posterleriyle süslemiştim odamın duvarlarını. dedemin fotoğrafı eğreti duruyordu onların yanında. pek de memnun olmadım bir süre. şimdi o fotoğraf yok ya orada sanki bir eksiklik var. ben aslında doğduğumdan beri görüyormuşum dedemi. dede nur içinde yat. keşke tanısaydım seni.
dışarıdan bakıldığında çok güzel bir aile hayatı ve bir ilişki sahibi birine benzediğimi söylüyorlar. halbuki ne tam bir ailem oldu ne de sevdiğim biri. hayat işte. kimse göründüğü gibi değil..
sözlük içim daralıyor içim. sürekli onun yüzü gözümün önüne geliyor. sürekli gözlerimden yaşlar damlıyor. neden bu kadar sevdim ki ben o kızı.

offf sözlük off gerçekten çok kötüyüm.
her tarafımı sivrısinek soktu. inanılmaz derecede nefret ediyorum hayvan bile denilemeyecek olan o yaratıktan ya.
saçlarımı usturaya vurduğum için pişmanlıkla iyi yaptım arasında kaldım.
dün gece istanbulu bırakıp yazlığa yerleştim, ne değişti hayatımdan? hiç birşey değişmedi yine alkol, yine sınırsız internet, yine sabahı görmeden uyuyamamak.
açım aç aç.
hala sendeyim a.q nokta.com
dün arkadaşımla tanıdığın dükkanına gittik. tanıdığım adama selam verdim. heralde adam dalgındı, selamımı almadı. o kadar kişi arasında mal gibi kalakaldım.
Biri ne zaman ''sen benim kim olduğumu biliyor musun?'' dese büyük bir sessizlik oluyor. Bu soruyu henüz hiç cevaplayamadım, çok utanıyorum.
yüzüme şaşırarak bakıp "sen kesinlikle iki ruhlu bir insansın bir ruhun sevgi dolu bir ruhun saldırgan ve hayvan" diye haykıran insana acıyorum...benim ikiden fazla ruha sahip olduğumu 12 yıldan beri anlayamadığı için..
hürriyet'in internet sitesine girdim, bütün haber başlıklarını okudum, en sonunda "ünlülerin kına geceleri" başlığını tıkladım. ve tıklar tıklamaz kendimden utandım.
laktozum tuttu aq ölüyorum. nerden yedim yine ya of
#12207361
ben demiştim. yeminle bir şeyler biliyorum ben. dün tam 2.150 liralık alışveriş yaptım. daha yeni geldi lan kart. benim gibi mallara vermeyin oğlum bu kadar limit ya.
şu an çok fena çişim geldi ama gitmiycem. çünkü
-gidersem akbaba geni taşıyan kardeşim pcyi kapacak
-arkadaşımdan son dedikoduları alıyorum , muhabbeti bölemem.
-en sevdiğim şarkı çalıyor.
-pastam bitmedi
-yataktan inmesi çok zor.
gene arkadaşım geldi *. bi rahat bırakın lan sözlük keyfi yapam!
borç aldığım insanlara borcumu zamanında ödeyen ben boç verdiğim insanlardan benim olan parayı isteyemiyorum. ve bu saçmalık yüzünden habire borçlanıyorum. insan ilişkilerinde paranın büyük bir rol almasından nefret ediyorum. menfaat kelimesinin anlamını her geçen gün daha da anlamdıran bu insanlardan nefret ediyorum.
(#12173797) şu entryde belirttiğim kişi beni bugun çaya çağırdı, elim ayağım titriyor sözlük. *
her üzüldüğümde, her yalnız hissettiğimde, her sinirlendiğimde kendimi mutfağa atıyorum ve deli gibi değişik değişik kekler, börekler yapıyorum internetten bulduğum tariflerle sözlük. ve eliinde 2 yumurta bile eğreti duran ben, artık hamurişinde rakip tanımaz bir hale geldim. üzülmeli miyim, sevinmeli miyim bilemedim be sözlük.
şuana kadar gördüğüm hiçbir böcek türünden korkmazken, kelebeklerden korkuyorum sözlük. kendi habitatlarında yaşasınlar, ona bi şey demiyorum; ancak gelip de evime girmesinler. gireceklerse bile bir köşede dursunlar. saniyede 34656565625 kez kanat çırpmasınlar. sanırım gerçekten korkuyorum. ayrıca bu konuda tek değilim.
(bkz: nicole kidman)
bir insana ne kadar değer verirsem bir şekilde ondan o derece uzak kalıyorum sözlük. murphy kanunu gibi. her insanın başına zaman zaman gelen bişeydir ama bende hep mi böyle ne. mesela son birkaç yıldır annemi daha çok seviyorum ama onu aylarca göremediğim oluyor artık. en sevdiğim insanı görmeyeli üç sene oldu. yakın çevremden kimle yakın arkadaş olmaya başlasam ya taşınıyor, ya da aramıza hiçbir şey yokken kalıcı bir soğukluk giriyor.

bir girdap var sanki yakınlaştığım her şeyi içine çekip yok eden. paranoyak olmuş gibiyim. belki de cidden öyleyimdir? bilmiyorum sözlük, kafam karışık. şu anda tek bildiğim şey artık daha bir korkuyorum sevmekten ve de kaybetmekten.
iletişimsizlik çözülmesi basit bir problemmiş gibi görünür ama en iyi arkadaşlıkları zedeleyen hatta kimi zaman bitirme noktasına getiren bir durummuş. bugün herkesin tek bir çember içerisinde oturduğunu ve yarın herkesin arkasını dönüp olması gereken yere gideceğini hepimiz biliyorduk. beni korkutan şey bunun ne zaman olacağını kestirememek. belki de dün gece oldu da benim haberim yok. belki de bugün olacak ve ben bir daha öyle bir çemberin içinde olamayacam.
moderatörlere 2 haftadır çaylak olduğum için günde 10 - 15 kez fene küfür ediyorum . moderatör duy beni . *
tam bir ego manyağıyım. şahsıma yapılan küçük bir iltifatta ilgilenmede, o kişi en iyi insandır gözümde. ve onun için yapamayacağım şey yoktur. beni eleştirenlereyse düşman kesilirim. ya belli ederim bunu, ya da o kişiyle bidaha görüşmem. diğer itirafımsa aslında bunu facebook a yazıcaktım ama kötüye kullanılabilir diye yazmadım.
Yazacak çok şey var aslında
Ama onunla ilgili şeyler yazmak istemiyorum.
Çünkü ne zaman bu başlığa girsem onunla ilgili şeyleri yazmak geliyor içimden.