bugün

2001 yapımı, Thomas Riedelsheimer imzalı harika belgesel film. Aslında tam olarak belgesel tadında değil. Çünkü Fred Frith'in mükemmel uyumlu müzikleriyle dingin bir sanat filmi olmuş. Tabii ki yönetmenin de bunda payı büyük. Touch the Sound' u seyredince adamın tarzına hayran kalınmıştı zaten.

Film Andy Goldsworthy adlı doğa sanatçısının eserlerini yaratırken geçen süreci anlatıyor. Çok güzel bir insan bu Andy. taşlar, yapraklar, otlar, buz gibi doğal malzemeleri kullanıp onlardan sanatsal şeyler yapıyor. Adamın atölyesi doğa. Ben seyretmekten dört köşe oldum. Hem hayret ettim, hemde çocuksu yanıma dokundu film... Şehirde kaybedilen zamanları hatırlattı.
Kimin aklına gelir... beş metre boyunca küçük yaprakları sıra sıra birleştiricen, dereye suyun üstüne bırakıcan salına salına akıp gidecek.
Yada aynı ağacın renk değiştirmiş kırmızı, sarı ,turuncu, yeşil yapraklarını toplucan onları bir su birikintisinin üstüne renk renk dizicen.
Veya kocaman taşları teker teker üstüste koyarak, yapıştırmak için birşey kullanmadan yaptığı insan boyundaki kozalağa ne demeli...

doğadan ne kadar uzaktaysak o kadar özlem çekiyoruz. bu film onu söyledi. doğada çok güzel vakit geçirebileceğimizi de ekledi..

http://www.imdb.com/title/tt0307385/

görsel
görsel