bugün

türkiye ye ehl i sünnette olmayan türlü şirk ve bid atleri sokmuştur. şii lerin en kötü iftiralarını dahi gerçek gibi almıştır. türkiyeye cevşen ve celcelutiyye gibi asılsız yalan iftira isnadlı yazıları sokmuştur.

şah ı nakşibend ve cevşenin uluhiyet ve kutsiyetinin kendisini en az 20 defa zehirlenme gibi durumlardan koruduğunu iddia etmiştir.

rahatça söyleyebilirim ki bir ölü ve bir iftira isnadlı yazı sana şefaat edemez seni koruyamaz. sana zarar verilmesine müsaade etmeyen Allah'ın elbette bir bildiği de vardır. o mühlet verir.

''Onları çağırsanız sizin çağrınızı işitemezler. işitseler bile size cevap veremezler. Diriliş gününde de sizin ortak koşmanızı inkar ederler. Her şeyden Haberi Olan gibi kimse sana haber veremez.''

fatır suresi 14. ayet

Not: risale ve said nursi yi sevip okuyan arkadaşlar. en azından sikke i tasdik i gaybi isimli eseri asla okumamalıdır. maazallah orda yazan tek kelimeyi bile tasdik ederseniz müşriklerden olursunuz. isteyene izah da ederim onlarca delil ve ayet verebilirim. bana yazın abi. körü körüne gitmeyin müşriklerden olmayın. bu adam abdülkadir Geylani nin ol der olur (kun feyekun) sıfatı olduğunu iddia ediyor. vallahi şirkin affı yoktur.
ilham yolu ile yazılmasından mütevellit sadeleştirilmesine sıcak bakılmaz.

üstadın dava arkadaşı olan abilerden birinin fihristinden bir kelimeyi anlaşılır olması için sadeleştirmesi üzerine buna üstad tarafından tepki gösterildiği anlatılmıştı zamanında dinlediğim bir risale-i nur sohbetinde. Nur cemaati sadeleştirilmemesi gerektiği taraftarıdır. Ancak hizmet hareketi bu duruma aynı şekilde bakmamış ve sadeleştirilmiş olan sarı risale-i nurlar basılmıştır.
görsel
biz küçükken bu kitapların adını açık açık söylemekten çekinirdi abiler.

"kırmızı kaplı" derlerdi. *

28 şubat falan filan işte.

neyse;

hiçbirini baştan sona okumadığım için fazla atıp tutmak istemiyorum lakin okuduğum kadarıyla, alelade bir insanın yanında bir tercüman abi olmadan hiçbir şey anlamayacağını söyleyebilirim.

bizde vardı o badem bıyıklı tercümanlardan, biz anlayabildik.

kısaca anlatmak gerekirse; din ile örtüştürülmüş hikaye kitabı serisidir.

la fontaine'den hallice. *
iddia edilenlere göre küba devrimcisi che'nin öldüğünde çantasından çıkan kitaptır.
Risale i nur bir tefsir çeşididir.
Tefsir nedir peki?
Tefsir iki kısımdır.
Birisi kuran'ın kelime ve cümle manalarının beyanıdır.
ikinci kısım tefsir ise kuran'ın imani olan hakikatlerini kuvvetli delillerle beyan ispat etmektir.
Risale i nur doğrudan doğruya bu ikinci kısmı esas tutmuştur. Yani manevi bir tefsirdir.
Tefsir okuma sebebimiz kuran'ı anlamamız içindir. Bazıları birinci kısmı seçer bazıları ikinci kısmı. Kimileri de bütün kaynaklardan okur.
abdülhamid han efendimizin akıl hastası olduğu için tımarhaneye attırdığı sahte peygamber, kibir abidesi kürt said'in kimisinin sadeleştirilmediğinden şikayet etmesine vesile olan sayıklamalarıdır.

söz konusu sayıklamaları sadeleştirmeye çalışanlar arada çıkar ama pek yüz bulamazlar. iki sebebi vardır:

1- münafık nurculara göre söz konusu akıl hastasının sayıklamalarının kaynağı levh-i mahfuz'dur. risaleleri kendisi yazmamış, onlar kendisine "yazdırılmıştır". böyle inanırlar, zira malum soytarı böyle demiştir. her kutsal kitap gibi malum sayıklamaların dilinin de sadeleştirilmesi filan olmaz tabi..

2- said-i kürdi soytarısı bol bol osmanlıca kelime kullanır ama osmanlıca düzgün cümle terkip etmeyi bilmez; bunun böyle olduğunu kendisi de itiraf eder. türkçe ve osmanlıca konusundaki yetersizliğine hayli karışık kafası da eklenince görülüyor ki bir çok cümlesi hatalı veya ne manaya geldiği belli değil. tabi müritleri manasız sayıklamalarının gizli hikmetleri olduğuna inanırlar o ayrı... durum böyle olunca said-i kürdi'nin yazdıklarını sadeleştirmek epey bir güç oluyor tabi.
Mustafa islamoğlu'nun iddiasına göre paralel kuran dır.
meczupların paralel kuran-ı kerim'i bu adamlarla tartışırsanız size kuran'dan değil risale-i nur'dan örnek gösterirler. o kitaba öyle bağlı adamlar.

gülmemek elde değil.
Bediüzzaman said nursi kuddise sirruhu nun yazdığı kitapdır.
bir nevi kuran tefsiri dir. kuran dan da okuyabilirsiniz isterseniz.
iyi insanların okuduğu kitap kötüler okuyamazlar zaten nasip olmaz onlara.
bu kitapları okuyanlarla akp arasında uçurum vardır. özellikle cemaati duruşu zaten belli, yeni asya grubu da açıkça nefret besliyor, akp li yok değil ama kafası çalışan nur camiasının ekseriyeti en hafif tabirle hazzetmiyor akpden. özellikle basım yetkisinin yayın evlerinden alınıp devlet tekeline verilmesi rüzgarın yönünü değiştirmişti. tipik akp tutumu işte.
kuran dururken müslümanların kuran yerine okudukları kitap...
Kitap değil külliyat!
çok sıkıcıdır. yeteneksiz bir yazarın elinden çıkmıştır.
Dili cok agirdi ama okumustum anlamadigim yerleri abiler cevirmisti. Vay be simdi ustunden 6 yil gecmis.
(bkz: paralel kuran)
Atatürke deccal diyen zihniyetin ürünü. Okuyorum o paçavraları, yok 40.000 hakikat varsa risale bir tanesiymiş.
Just bullshit.
insanların imanını ve ahiretini kurtarmayı amaçlamış ve kısmen başarılı olmuş kitaplar toplamı ve müellifi said nursi olan kırmızı ciltli ve cemaatler kontrolünde olan külliyattır.

okuyup okutan cemaatler ayrık ve birbirleri ile ihtilaflıdır.

en güçlü ve etkini fethullah gülen cemaatidir.

yeni asya

meşveret

ve renk grubu da etkili gruplardandır.
Akil hastasi bir adamin yazmaya calistigi. Türk dusmanligi yaptigi kürtcculerin kurani kerimi.
bu külliyata dil uzatan muzırlar çoktur. allah ihsan ve biraz akıl vermelidir.
1923 te risale-i nur larimizi toplatan yaktiranlar simdi kim bilir nerelerde

bu gun ise okullarimizi kapatanlar ilerde kitabimizi toplatip yaktiranlarla ayni akibiyeti paylasacaklardir.

Zalimler icin yaşasin cehennem.
Yazarı eski nickini kullansaydı adı risalesi kürdi olabilecek olan kitap.
Yeni bir mezhep girişiminin kutsal kitabı.
Müslüman amishlere hitap eder.
zır cahil insanlarımızın yazar olmuş bir kısmının çamur attığı altın değerinde ki kaynaktır. okumalı ve okutmalıyız.