bugün

küçükken "anne, baba! ben büyüyünce şarkıcı olcam, ressam olcam, beni televizyonlarda göreceksiniz!" diye kıçında donuyla gezmiş, cevap olarak da "yapma demiyorum hobi olarak yine yap" cevabını almış, hayata bir dönem küsmüş, daha sonra ailesiyle ortak noktayı güzel sanatlar lisesi gibi kendisine eğitim ve öğretim yuvası denmesi için milyon şahit gerektiren bir liseye gönderilmiş, onca güzel hayalinin aslında imkansız olduğunu yıllar geçtikçe anlamış, açıkta kalmış ve mecburiyetten öğretmen olmaya karar vermiş insanların içindeki paha biçilemez ezikliktir.

bir de ders için malzeme aldırırlar, almayan çocuğu sınıfta bırakma teşebbüsünde bulunurlar falan. ah canlarım ya. oysaki resimleriniz paris'te sergilenecekti veya viyana'da bir orkestra şefi olmak istiyordunuz siz...
en basit öğretmenlik işini yapanlar resim ve müzik öğretmenleridir. hayır işlerinden en memnun olmayanlar da bunlar. anlamak memkğn değil...
nedense en çok resim ve müzik öğretmenlerimi sevmişimdir...sanata dair zerre kadar bile bir ilgim varsa onların emeğini yadsıyamam. bu meslek gurubunun bir fizik öğretmeninden bir matematik öğretmeninden daha makbul olduğu görüşündeyim...
en rahat öğretmenler oldukları kesin olsa da, diğer öğretmenlerden bir farkları vardır. yetenekleri. herkes türkçe yada tarih yada coğrafya öğretmeni olabilir. ama müzik yada resim hatta beden dersi bile yetenek ister. bence burunları havada olmalı bu öğretmenlerin. kendilerini küçük görmemeliler.
olmayan ezikliktir! ikisi de öğretmendir. ikisinin de başımızın üzerinde yeri vardır.