provakatif sanatın bir bok olmaması

çok samimi söylüyorum. şimdi şu üniversite de porno rezaleti de ortaya çıktı ya, bazı şeyleri dile getirmek istedim. hayatımda bienal'e gitmiş adam değilim, ama az çok tracey emin'leri, şükran moral'leri bililyoruz arkadaş internetten. şimdi bunların yaptıklarını pazarlamak için kullandıkları "ahlakçı toplumun dinamikleriyle oynuyoruz" "toplumsal olaylara cinsel dogmalara, töreye saldırıyoruz" vs gibi cilalı sözlere ifritim. ulan hangi toplumun dinamikleriyle oynuyorsun? senin bienaline, sergine gelen adam zaten cihangir'in entel tayfası, bu adamların ahlakçı, töreci bir duruşu yok ki zaten. Yani senin yatağa tül serip izleyicilerin karşısında sevişmenden çıkarım yapacak, şapkasını önüne koyayı hayattaki duruşunun muhasebesini yapacak adamların zaten senin serginde işi olmaz, senin adını bile bilmez ki zaten. he senin anlattıklarını fikir bazında yorumlayıp tartacak adam da zaten bir geneleve gittiğinde dahi orada sergilenen kadın vücutlarından ataerkil, vahşi kapitalizm, cinsiyetçilik boktu püsürdü türlü türlü kavram üzerine mesajını alacak. yani demem o ki sizlerin yaptğı kendim çalar kendim oynarımdan başka bir şey değil. senin o kanayan yaraya dikkat çekmek için yapıyorum dediğin kanayan yaranın ucundan bucağından bile geçmiyor canım. bir avuç zengin, şımarık züppenin trollüğünden başka da bir şey değil.

piçler için özet geçiyorum, dur lan böyle değildi neyse...

bu yaptığınız mücadeleden diyarbkır'daki töreye aidiyet duyan bir kürdün, rize'de eşinin sırtına küfeyi vurup çay toplamaya gönderen lazın haberi bile yok, umurunda da olduğunu sanmıyorum. hiçbir boka parmak basmıyor, hiçbir skin mücadelesini vermiyorwsunuz kısaca.