bugün

singapur ve malezya'nın bazı bölgelerinde yasak olan eylem.
ateşle gaz kaçağını kontrol eden kişinin diğer eylemi.
çatalın sapı veya tamamı plastiktense yapana bir şey hissettirmeyecek eylemdir.
çocukken meraktan yapılan salaklıkların biridir, bunların arasında burna leblebi sokmak eylemide vardır.
çarpılmak isteyen kişinin yapacağı eylem.
genelde 0-6 yaş grubunun gerçekleştirdiği eylemdir. 0-6 yaş grubunda prize parmak sokmak denemelerinin ardından, parmağın büyük gelmesi sonucu farklı alet edavatla keşife devam niteliği taşımaktadır. o sebepten ebeveynlerin evlerindeki açık prizleri, kapaklı prizlerle değiştirmeleri önemle tavsiye edilmektedir. bu davranışın yetişkinlerde görülmesi halinde, makarna kurtarma denemeleri veya çatalın iletken olup olmadığını deneme amaçlarıyla yapılan bu davranışa müdahale edilmemesi, kişinin eylemini sonuçlandırması, elektriğe kapılması halinde koca bir tahta yardımıyla vücuduna vurulmak suretiyle kurtarılması gerekmektedir. * *
çatal metalse eğer tez elden tahtalıköye bilet kesilmiş insanın yapabileceği eylem. allah günahlarını affetsin! *
ancak şalteri indirerek yapılacak eylemdir. şakası olmaz
bile bile lades yapmaktır.
220 volt u iliklerine kadar hissetmek demektir.
gel gör ki bu şahane fantaziyi anlatmaya fazla fırsatı olmayacaktır.
memleketimde öyle normal karşılanmaktadır ki, * askerde bu ve bunun gibi sonsuz aptal maddenin altına, yapılmayacağına dair imza atılmaktadır.
çatalın sapı plastikse bi ihtimal elektrik çarpmasından kurtulunabilecek hadisedir.
Küçük çocukların yapabileceği zararlı şeylerden biri aman dikkat yani.
birde soktuğunuz çatalı ısırırsanız hakkıyla yerine getirebileceğiniz eylem.
benzer bir eylem için:
(bkz: prize çivi sokmak)
prizin içine kaçan makarnayı dille almaya çalışmaktan daha absürt olan eylem.
Hayatım boyunca farklı farklı türlerden saçma sapan şeylere ilgi duydum. Kesikleri, kanı tahrik edici buldum; martin heidegger okurken aşk filmi izleyip ağlamaklı oldum; gitar akorunu ayarlamak için yapılan telefon uygulamasında en yüksek frekanstaki sesi kulaklıkla dinleyerek uyudum; başım ağrıyınca kapının arasına koyup sıkıştırdım; bilimsel belgesel izlerken diğer yandan ütü yaptım; şarabın yanında menemen yedim vs...

Fakat bunların arasında sanıyorum en ağırı ve başıma iş açanı elektriğe karşı olan inanılmaz temayülüm oldu. Küçükken abartısız 10-15 defa elektrik çarptı ve tamamı benim bilerek yaptığım şeylerdi. Lise zamanlarımda telefonculuk yaparken batarya şok cihazını dilime bağlardım.

Şu yaşıma geldim hâlâ bu elektriğe olan iştahım dinmedi. Aklımla, korkuyla falan def edemedim. Daha kısa süre önce bir şeye moralim çok bozulmuştu ve benim iyi hissetme yöntemlerimden birisi her zaman elektrikti. Çok uzak kalmıştım, o sıra da sıkıntı çevrelemişti beni; dayanamadım: bir çatalı alıp usulca prize soktum. Çok kısa bir süre çarpıldım ama şalterler atınca geri çekildim.

"prize çatal sokmak" dediğimde herkes şaka sandı ve ben de çaktırmadım ama her şeyden daha ciddi ve daha zevkliydi.

görsel
şu aralar yapmak istediğim şey. çatalı tuzlu suya bandırıp sokasım var.