bugün

anti popülizmin insanlarca yanlış anlaşılmış halidir. arkadaş, yeni ne çıksa sövüyor tüm entellektüel kesim. halil sezai çıktı, entel kesim azına sıçtı, model çıktı, azına sıçmak ne kelime. türkiye'de müzik dinleyenlerin %55'i sanattan, kültürden bi skim anlamayan liseli, apaçi, hede, hödö diyelim. bu adamların toplam dinleyici kitlesininde büyük bir bölümünü bu über kesim oluştursun da, sanatçının suçu ne? yapmasın mı müzik sırf senin hoşlanmadığın insanlar dinliyor diye? bırak be adam beğenme sen, zorla değil zaten, o da zorlamıyor. ben de sevmiyorum, hayatta dinlemem de, niye aşağılayım? sanat ne zamandan beri, sen ve senin gibi dallamaların etrafına sınırlar koyabileceği bir kavram oldu? ha hepsini geçtim? çok anlıyorsan çık daha iyisini yap, yok anlamıyorsan, bırak yapana mani olma.

kendini entellektüel ilan edip mevzu bahis isimleri beğenmeyen insanın yapabileceği tek şey, dinlememektir. aşağılamak kimsenin haddi değildir. büyüyün lan biraz.
(bkz: hıncal uluç)
ironik de olsa, popülerite elde etmek için yapan insan sayısı, gerçek anlamda anti-popülist postmodern kesimden, çok ama çok fazladır.
bir çok üniversite hocasının kendini büyük görmek için yaptığı eylem.