bugün

insana müthiş bir özgüven katar bu para şöyle ki eğer cebinizde 5 kuruş paranız yoksa yolda yürürken,okulda yada arkadaşlarınızla otururken bi ezik durursunuzz hep cebinizde para yokdur kendinize güveninizde yokdur ama şöyle 200'lük banknotlarla dolu bir cüzdana sahipseniz öyle bir özgüven gelir ki insana sokakda yürüyüşünüz,duruşunuz,arkadaş ortamındaki rahatlığınız herşey değişir birden işte para böyle bir güç.
+ abi bugün bir garip yürüyorsun.
- dün iddaa dan parayı kırdı ya ondandır.
+ hadi ya şu paranın yaptığına bak adamın yürüşüyüşü değişti.
* gelin .mına koyum, size iskender ısmarlıycam.
para dolu cüzdanın verdiği özgüven göt korkusuyla birlikte gelir ya biri saldırırsa.?
(bkz: anlatılmaz yaşanır)
lüks restorantta yenilen yemeğin ardıdan gelecek hesabı düşünmemeye sevk edecek güvendir. nede olsa cüzdan doludur ve ne yenirse yensin hesabı ödeyecek para vardır.
(bkz: cebinden güç almak)
borcu gecikmiş kredi kartı dolu olanın tam tersidir. ne güzeldir.
cüzdanın yanında olmadığı anladığın zamansa yüzündeki ifadenin başka hiç bir türlü beliremeyeceğini bilmektir. o anı kaydetmek lazım.
paranın insanoğlunu ne kadar kullandığının göstergelerinden sadece biri. düşünün ki bir de bu arkadaşa büyük ikramiye çıktı. kutsal kitap yazacak duruma gelir. para işte. insan işte.
düşer diye duyulan korkuyla, eşdeğerdir.
yüzünüze kurnaz bir gülümseme ile yansır.
banka hesabı dolu olan kadar özgüvenli olmayandır. Öte yandan söz konusu şike ise, takımın bir sonraki maçını cool ve özgüvenli bir şekilde izleyebilir cüzdanı para dolu olan.
cebinizin içindeki kağıttan putlara tapmanızın karşılığı olarak duyduğunuz güven. tıpkı oturup götünüzü büyüttüğünüz makam koltuğunuza taptığınızda bulduğunuz karşılık gibidir.
sürekli peşinden koştuğum bir türlü elde edemediğim duygudur.
(bkz: money is the power power is the money)