bugün

yapmacık olmalarının yanına bir de korkutucu oldukları gerçeği eklenince insanı kendilerinden kolayca soğutan varlıklardır.
aslında nasıl göründükleri** it filminde ortaya konmuştur.
bir çok kişinin turgut uyar şiiri olarak bildiği ama aslında turgut uyar'a ait olmayan şiirin ismidir.inanmayanlar büyük saat adlı bütün şiirlerinin bulunduğu kitabından kontrol edebilir.

Uzun süredir internette Turgut Uyar imzası ile dolaşımda olan ve radyo programlarından televizyonlara kadar bir çok yerde okunan bir şiir ‘’Palyaço’’ şiiri. Şiir birikimine güvendiğim bir çok arkadaşım ve hatta bir çok şair sosyal paylaşım sitelerinde bu şiirden alıntılar yaparak paylaştı şiiri. Sayfa olarak biz bile birkaç defa paylaştık bu şiiri, hatta neden bu kadar popülerleştirildiği ile ilgili serzenişte bile bulunduk. Biliyorduk, Büyük Saat’te yoktu bu şiir, ama kitaplarına girmemiş şiirlerden de olabilirdi ya da dergilerde unutulmuş bir şiir. Böyle düşünüyordum çünkü, karakteristik bir Turgut Uyar şiiri gibi duruyordu ilk bakışta. Daha önce şaire ait olmadığı ile ilgili bir şeyler duymuş olsamda o an için önemsememiştim. Bugün sayfa takipçilerinden bir kişi şaire ait mi sizce diye soruncaya kadar öylece bekledim hep. Ve bugün şairin oğlu ile iletişime geçerek sordum bu önemli soruyu. Palyaço şiiri Turgut Uyar’ın bir şiiri miydi yoksa internette bir çok şairimizin isminin kullanıldığı uydurma şiirlerden miydi? Soruyu sorduktan sonra şiiri tekrar tekrar okudum, uzun uzun baktım şiire. Dikkatlice okunup incelendiğinde Turgut Uyar şiirine az çok hakim birinin şaire ait olmayacağını anlayabileceği bir şiirdi aslında Palyaço şiiri. Beklediğim yanıt birkaç saat sonra şairin oğlu Hayri Uyar’dan geldi. Evet, şaire ait değildi bu şiir. Sosyal paylaşım sitelerinde belki milyon kere paylaşılan, radyo ve televizyonlarda ünlü sanatçılarca okunan, sevdiğimiz bir çok şairin bile sitelerinde hayranlıkla paylaştığı bu şiir Turgut Uyar’ın kaleminden çıkmış bir şiir değildi. Şaire ve şiire saygı amaçlı sayfamızdan bir çok kere yaptığımız düzeltme işini bu kez kendimizi de düzelterek yapıyoruz. internette Turgut Uyar imzalı ile dolaşan Palyaço şiiri Turgut Uyar’a ait değildir. Kaynak ikinci Yeni.
hep,seneye de giyerim mantığında ayak numaralarından büyük numaralı ayakkabılar alan,bütçelerini pek bir düşünen emek insanlarıdır. herkes gülsün isterler ama kendileri gülmezler.
birde tüm salonu gülmekten kırıp geçirdikten sonra odasına çekilip gizlice ağlayan paylanço ( palyaço ) gibiyim diye uyduruk bir sözü yazılım hatası yaparak etrafa yazanlar var. bu palyaçoları yakalayıp bir taraflarını kırmak gerekli zira hiç sempatik değiller...
herkese renkli günler
bunlardan korkanların sayısı az değildir

görsel
çocukları güldürür , büyükleri hüzünlendirir.
osman sonant tarafından seslendirilmiş turgut uyar şiiri.

http://alkislarlayasiyoru...palyaco-turgut-uyar-siiri
asıl amacı güldürmek olan ama çoğu insanın korktuğu boyalı yüzlü insanlar.(ekmek kapısı işte)
(bkz: o palyaço benim)
halkımızın ısrarla "palyanço" diye hitap ettiği meslek erbabı.
Etimolojisi: Portekizce palhaço - italyanca: pagliaccio - ispanyolca: payaso - Almanca ve ingilizce'de clown… Bize italyanca'dan girmiş PALYAÇO… http://galeri.uludagsozlu...om/r/palya%C3%A7o-360102/
(bkz: pennywise)
bu şiirdeki palyaçoyu kendi içsesim olarak görürüm hep. beni güldürmesi gereken ama daha çok beni düşündüren ve tartıştığım palyaço işte.

osman sonant'ın yorumlamasıyla bambaşka yerlere götürür.
http://www.youtube.com/watch?v=TfiFZGU7YtI
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde
kaç kilo çekerdi yalnızlık
kaç kere ezildim altında
yaz yağmurlarının

belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları
her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk
hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize

kim sevmezdi çiçekleri filan
”ben sevmezdim” dedim, “yalan” dedi

bunu palyaço söyledi,
palyaço söyledi ben yazdım
yazdım, yazmasam ağlayacaktım

herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım
sırf bu yüzden mi ağladım
alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz

biraz birazdım her şeyden
dün biraz sinirlenmiştim mesela
yarın bir kadını seveceğim biraz
biraz biraz kör oldum bügünlerde

ama rakı kadehlerini boşaltmayın
eksilmesin hiçbir şey
hiçbir şeyden dahi olsa
kalsın biraz

umursamıyorum yılgınlığımı filan
çünkü sessizce yaşanmalı her şey
bir devrim sesszce olmalı mesela
ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun

bir palyaço neden yalan söylesin ki
ben palyaço olsaydım söylemezdim
marangoz olsaydım da söylemezdim
ben insan olsaydım yalan söylemezdim!

hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını
kaç kilo çeker ki bir palyaço
hem neden yüzüme vuruyorsunuz
bir çirkin ördek yavrusu olduğumu

gocunmam ki ben, ben gocunmam
bir palyaço ne kara gocunmazsa
o kadar, o kadar gocunmam işte

rakı doldurun! eksilmesin

bitmedi, yazacağım daha
yazmazsam ağlayacağım çünkü
alçakça olacak biraz

hem biz o zaman kimdik ki, nerelere giderdik
her sokakta biraz daha eksilirdik
bilirdim, geceleri puslu puslu olurdu bazen
bazen birisi fısıldarmış gibi olurdu
”duyamadım”, derdim, “tekrar et!”
sessizliğe bürünürdü o vakit her şey
sokaklar daha bir puslu
palyaçolar daha bir ağlamaklı olurdu
ve ben daha bir alçak olurdum
ağlardım biraz

hem sen kimsin, çekiştirme diyorum
hatta kuyruğuma basma diyorum
acıyor, tırmalarım,-
diyorum

kahrol, kahrol!
diyorum

geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda
korktum birden, kusacak gibi oldum
”olur öyle” dedi palyaço,
”herkes alçaktır biraz”
”otur ulan!” dedim, bağırdım ona
ben bazen bağırırım biraz

”rakı doldur!” dedim, “eksilmesin!”
ben bazen eksilirim biraz
aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
bunu sonradan öğrendim

ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
bunu da sonradan öğrendim

örneğin;

geçen gün bir kadınla seviştim
biraz değil çok seviştim

ya işte öyle palyaço
diyorum ki,
bunu da yeni öğrendim
sevişmek de eksilmekmiş biraz

kim sevmezdi ki kuş ötüşlerini filan
”ben sevmezdim” dedim, “yalan”
dedi
bunu palyaço söyledi
palyaço söyledi, ben yazdım
yazmasam, alçak olacaktım
hem ben roman da yazdım biraz

bazen diyorum ki, palyaço,
sen olmasan ben ne yaparım
alçakça eksilirim belki biraz
her yağmur yağışında yerindi dibine girerim
hiçbir kadının kasıklarını öpemem belki
ya da unuturum sonradan öğrendiklerimi

biraz biraz anlıyorum ki,
yüzler eller, o terli vücutlar filan
her şey plastikmiş biraz

haydi sirtaki yapalım palyaço
rakı doldur, yine eksildik biraz.

Turgut UYAR
bir yazarı turgut uyar'ın şiiri olmadığına ikna ettiğim, fakat yazanını da bilmediğim güzel şiir. hatta attığım özel mesaj da şuydu;

--spoiler--
yky ile de ben epey mailleştim. uyar'ın hiçbir kitabında yazmıyor. yok yani. şiirin manifestosunu yazan bir adamın, böyle bir şiiri kendine saklayacağını da sanmıyorum.
büyük saat'e bir göz at. yok yani * gözümden kaçmış da olamaz.

bir de,
turgut uyar, bazen demez. bazan der *
geyikli gece'ye bakarsan; plastik de demez. naylon der.
--spoiler--
görsel
şöyledir;
http://www.youtube.com/watch?v=k-lJU6huHgI
(bkz: soytarı)
(bkz: şaklaban)
temaşa sanatının sözsüz icra eden kişi mesleği.

bu işten ekmek yiyen palyaçoların sayesinde pazarlama tutundurması yapan bir çok firma vardır.

(bkz: mcdonald s)
--spoiler--
geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda
korktum birden, kusacak gibi oldum
"olur öyle" dedi palyaço,
"herkes alçaktır biraz"
"otur ulan!" dedim, bağırdım ona
ben bazen bağırırım biraz

"rakı doldur!" dedim, "eksilmesin!"
ben bazen eksilirim biraz
aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
bunu sonradan öğrendim

ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
bunu da sonradan öğrendim
--spoiler--
--spoiler--

hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını
kaç kilo çeker ki bir palyaço
hem neden yüzüme vuruyorsunuz
bir çirkin ördek yavrusu olduğumu

--spoiler--
oflu hocayı aramak filminin soundtrack albümünden, hakan meriçliler'in söylediği süper bir şarkı.

http://www.youtube.com/watch?v=ahbUvzShP9Y
o da demişki o benim.
hiç te sevmem palyaçoları.
insanların nasıl bakıp da komik veya eğcenceli bulduğunu anlamadığım insanlardır. gözüme korkunç görünürler. ayrıeten palyaço diyince aklıma hep ağlamaktan boyaları akmış bir palyaço da gelir. nedendir bilinmez. ne olmuştur da işlemiştir bilinçaltıma. ayrıca aynı isimli bir şiir de var. kimin olduğu tam belli değil galiba. turgut uyar diyen de çok var anonim diyende. birkaç dizesini paylaşmak istiyorum:

"...
biraz birazdım her şeyden
dün biraz sinirlenmiştim mesela
yarın bir kadını seveceğim biraz
biraz biraz kör oldum bügünlerde

ama rakı kadehlerini boşaltmayın
eksilmesin hiçbir şey
hiçbir şeyden dahi olsa
kalsın biraz
"
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde
kaç kilo çekerdi yalnızlık
kaç kere ezildim altında
yaz yağmurlarının

belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları
her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk
hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize

kim sevmezdi çiçekleri filan
"ben sevmezdim" dedim, "yalan" dedi

bunu palyaço söyledi,
palyaço söyledi ben yazdım
yazdım, yazmasam ağlayacaktım

herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım
sırf bu yüzden mi ağladım
alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz

biraz birazdım her şeyden
dün biraz sinirlenmiştim mesela
yarın bir kadını seveceğim biraz
biraz biraz kör oldum bügünlerde

ama rakı kadehlerini boşaltmayın
eksilmesin hiçbir şey
hiçbir şeyden dahi olsa
kalsın biraz

umursamıyorum yılgınlığımı filan
çünkü sessizce yaşanmalı her şey
bir devrim sesszce olmalı mesela
ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun

bir palyaço neden yalan söylesin ki
ben palyaço olsaydım söylemezdim
marangoz olsaydım da söylemezdim
ben insan olsaydım yalan söylemezdim!

hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını
kaç kilo çeker ki bir palyaço
hem neden yüzüme vuruyorsunuz
bir çirkin ördek yavrusu olduğumu

gocunmam ki ben, ben gocunmam
bir palyaço ne kara gocunmazsa
o kadar, o kadar gocunmam işte

rakı doldurun! eksilmesin

bitmedi, yazacağım daha
yazmazsam ağlayacağım çünkü
alçakça olacak biraz

hem biz o zaman kimdik ki, nerelere giderdik
her sokakta biraz daha eksilirdik
bilirdim, geceleri puslu puslu olurdu bazen
bazen birisi fısıldarmış gibi olurdu
"duyamadım", derdim, "tekrar et! "
sessizliğe bürünürdü o vakit her şey
sokaklar daha bir puslu
palyaçolar daha bir ağlamaklı olurdu
ve ben daha bir alçak olurdum
ağlardım biraz

hem sen kimsin, çekiştirme diyorum
hatta kuyruğuma basma diyorum
acıyor, tırmalarım,-
diyorum

kahrol, kahrol!
diyorum

geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda
korktum birden, kusacak gibi oldum
"olur öyle" dedi palyaço,
"herkes alçaktır biraz"
"otur ulan! " dedim, bağırdım ona
ben bazen bağırırım biraz

"rakı doldur! " dedim, "eksilmesin! "
ben bazen eksilirim biraz
aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
bunu sonradan öğrendim

ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
bunu da sonradan öğrendim

örneğin;

geçen gün bir kadınla seviştim
biraz değil çok seviştim

ya işte öyle palyaço
diyorum ki,
bunu da yeni öğrendim
sevişmek de eksilmekmiş biraz

kim sevmezdi ki kuş ötüşlerini filan
"ben sevmezdim" dedim, "yalan"
dedi
bunu palyaço söyledi
palyaço söyledi, ben yazdım
yazmasam, alçak olacaktım
hem ben roman da yazdım biraz

bazen diyorum ki, palyaço,
sen olmasan ben ne yaparım
alçakça eksilirim belki biraz
her yağmur yağışında yerindi dibine girerim
hiçbir kadının kasıklarını öpemem belki
ya da unuturum sonradan öğrendiklerimi

biraz biraz anlıyorum ki,
yüzler eller, o terli vücutlar filan
her şey plastikmiş biraz

haydi sirtaki yapalım palyaço
rakı doldur, yine eksildik biraz

dizelerine sahip şiirdir. Yazarı uzun yıllar Turgut Uyar olarak bilinse de Turgut Uyar'ın oğlu tarafından onun şiiri olmadığı belirtilmiştir.
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde,kaç kilo çekerdi yalnızlık... diyerek beni benden alan şiir. Osman Sonant'tan dinlemek ayrı bir keyiftir.
güncel Önemli Başlıklar