bugün

gerek halk otobüsü gerek iett gerek ego larda gerçekleşen hadisedir.
otobüse atılan ilk adım sonrası akbil basılır ve iç tarafa dogru dönerken yüze bir gülümseme yayılır.
bunun nedeni isviçreli bilim adamları tarafından çokça araştırılmış fakat kayda deger bir neden bulunamamıştır.
hele otobüs boşsa gülümseme tutmasan kahkahaya dönecek.
az daha ugraşsan gülümsemenin sahibi bir kahkaha koyverecek.
yani arka koltuga dogru ilerlerken sen de biraz sırıtsan altına sıça sıça gülecek adam.
o derece.
(bkz: otobüse binmeden önce ot içmek)
(bkz: otobüse binmeden önce kafayı yemek)
toplu taşımanın yurt genelindeki insanı canından bezdiren durumu bir sinir bozuluğu yatarmış olabilir .
bunun üstüne bütün bu olumsuzluklara rağmen bir vesait bulmak ,
içinde sıkışıcak bir yer bulmak insanda yersiz bir sevince neden olur.
bir çeşit rahatlamadır.
otobüsün içinde oturulabilecek bir yer bulunduğunda ağzın kulaklara varması, bulunan yerin cam kenarı olması durumunda ise kahkahalara boğulmayla ilerleyebilecek ruh hali.

(bkz: yok artık)
istanbul trafigi, otobüs kuyrukları, orta kapılardan binme hatıraları canlandırılırsa kafalarda, bir nevi zafer kazanmışlık edasıdır.
'bakın ben ne kadar sevimliyim, bana yer verin' gülümsemesidir o.
iett de gorulmus bir seydir ki genelde akbili bitme sinirinda olan ogrenci once ilk adimda cekimser davranir. ikinci adimda akbil basmaya hazirlanir akbil ok bosaldim anlaminda ses cikarirsa suratta bir gulumseme belirir. ama tam tersi bir durum olursa yani akbil bende tik yok babinda oterse o zaman o gulumseme yerini somurtmaya birakir. ya yolculardan bilet yada akbil dilenir yada otobusten avdet edilir..inanmayanlar denesinler..beles cunku. (bkz: iett de bilet yada akbil dilenmek)