bugün

''eğer ki 15. yy'da anadoluda yaşıyorsa şaşılmaması gereken komşudur ehehe..'' tanımını yapacaklara baştan komşunun 'alt' olduğunu hatırlatayım.. bildiğim kadarıyla dördüncü murat ve kankaları plazalarda yaşamıyorlardı..
emeklidir öğretmendir.. çoğu apartmanda bulunur.. üst katlarda yaşayan şahısların bu komşulardan edinme (sanki komşu değil de genç odası) ihtimal ve olasılıkları tabi ki geometrik olarak artar..

- aa, ateş bey evladım, nasılsın, afiyettesin işallah?.. sıhhatin nasıl, mektep nasıl sürüyor, annengiller nasıllar, hörmetlerimi iletin (adam kombo çekti)..
+ ta-tabi ki hilmi bey amca.. (ben de ondan gaza geldim.. neyimeyse beyamcalar falan?..) siz nasılsınız?..
- ne diyeyim veled, ne diyelim?.. üzerine afiyet leflerden rahatsızım biraz.. dahili bir bronşit zuhur etmiş deyor hekim beyevladım (herkes beyevlat) ama gözleyeceğiz.. istirahar gerekeyor tabi ki..
+ tabii ki, tabii ki..
- eğer ki valide hanımını görürsen ona haber eyle ki apartıman iktidar-kesin i için mücadele edecek ise ona rey vermek boynumun borcudur.. binaeyinaleyh..
+ hilmi amca size doyum olmaz..
- zira bu güruhta..
+ hadi kendinize iyi bakııınn..
- dedi berdüşt.. (yeminle böyle bitirdi adam konuşmayı.. ne anlatıyordu hala meraktayım..)
15.yy. da anadolu'da arapça-farsça kırması osmanlıca değil türkçe konuşulduğu için muhtemelen 19.yy. osmanlı sarayından gelen amcadır.

(bkz: anadolu da osmanlıca konuşuluyor sanmak)
(bkz: osmanlıca)
bülent ersoy'un ta kendisidir.
avukat, hakim ya da türk dili edebiyatı öğretmeni de olabilir.
kıymetleri bilinmesede nadide şahsiyetlerdirş büyük ihtimalle de nurcu olabilir.