bugün

(bkz: mazoşizm)
Bazılarının ısrarla vazgeçemediği eylemdir. Düşüyorsun, yeniliyorsun ama sanki yaralanmamış gibi yeniden başlıyorsum ama her seferinde daha çok zayıflıyorsun, sonuç alsan neyse ama derdin ne be adam?
boşuna zaman kaybıdır. yıpratır.
Duanın fiili olanıdır. Elde edilecek şey ne kadar değerliyse o kadar sebat etmek gerekir. Gerekirse uğruna canlar verilir.
Komik gelir ama hırslandırır. Evet.
eğlenceli olabilir.
(bkz: sin ner mirza)
Ahmakliktir. Kendine zarar vermektir, bile bile aci cekmektir.
(bkz: olmayacak çocukça hayaller)
Hiç yaşayamayacak olduğunu bildiği şeyler için yanıp tutuşmak, hep acaba demek ama sonunda hep hayal kırıklığı yaşamak , hergün olmayacağına karar verip her sabah uyandığında yine umut etmek sadece insana has bir aptallıktır.
insanlar fazla sevilmemeye programlı galiba. Ne zaman çok sevildiğimi hissetsem gidesim gelir. Ve ne zaman çok sevsem o gider.
kafanı yastığa koydun.ohhh çok rahatsın artık.ne konuşan ne seni eleştiren ne de karışan biri ya da birileri var etrafta.hiçbirini duymuyorsun çok rahatsın.kafan rahat.bedenin yorgun tatlı uykuya dalmak istiyor.sense günün ya da geçmişin hesabını yapmaya kalkıştın yine bocaladın durdun.kafan kazan gibi oldu yine bunaldın çok.boşver dedin zaten beynin de çok yoruldu bu hesapdan.en iyisi biraz hayal kur sen.gerçekleşmeyeceğini bildiğin ama en azundan seni o anda mutlu edecek hayaller.senin gerçeklerin.bari o hayallerde mutlu ol.bunu hakettin..
olmayacağı açıkca biliniyorsa vakit kaybıdır
gereksiz üzüntü kaynağıdır
daha önemlisi 'enerji kaybıdır'
aynı enerjiyle iyi sonuçlar elde edebilecekken başarısız hissetme sebebidir.
varsın olmasın! en azından "denedim" diyebilmektir.
''bana aptalca hayaller peşinde koşmayan bir kalp gösterin, bende size mutlu bir insan göstereyim..''

sanırım bir film repliğiydi. gayet açıklayıcı.
(bkz: umut kamçısı ile kırbaçlanmış olmak)
büyük iskender filminde sona doğru şöyle bir söz söylemiştir düşünür:"her zaman hatırlanacak olanar,daima en büyük hayallerin peşinden koşanlar olacaktır"ne doğru söyledin be hocam*.yani koşmaya devam edin pes etmeyin.
Aşkın o büyülü, mavi ve mutlu sularında yüzmeyi ve mutluluğun içinde olmayı isteriz mutlu olmak için çıktığımız yollardan, elimiz boş dönmemek için, farkında olmadan kendimize tuzaklar kuran yine biz... Yarattığımız bir hayale aşık olup, kurguladığımız ilişkilerin içine batan, iç dünyamızla yüzleşmek zorunluluğu ve aslında bir çok şeyin farkında olup da değilmiş gibi davranan yine biz, gerçeklerden kaçan...

tam bu noktada yalnız kalmayı göze alarak, yaşadıklarını gözden geçirmeli insan. enine boyuna düşünmeli ve gerçekleri görmeye çalışmalı. biz o kendi yarattığımız hayalin peşinden koşarken objektif bakamadan, olmasını istediğimiz kimliklere büründürdüğümüz aşkın kaoslarında boğulurken, onun haberi bile yok... Aklı kandırmak kolay! Yürek de bozacının şahidi şıracı mizali yardakçılık yapıyorken gelsin aşk sarhoşluğu.

madalyonun diğer yüzüyle yüzleşmek zorunda kalındığında damdan düşme hissini yaşamak istemiyorsa, gerçeklerle yüzleşmeyi bilmeli insan.
dünyada adalet ve barış ortamını istemek ve bunun için mücadele etmek. bazen insanlar sizinle dalga geçer, bazen değil çoğu zaman "heey dostum şaşırmışsın sen" derler, şaşırıp kalırsın, "bende mi bir mallık var bu insanlar mı garip garip triplere giriyor" diye düşünüp durursun, hayalin tökezlemeye başlar gibi olur ama insan inandığının peşinden koştukça, insan varoldukça bu ihtimal hep canlı duracaktır.
bizi yaşama bağlayan bir nevi hayaller değil midir? sonuçta hedefte ilk koyduğun zaman bir hayaldir,çabalarsın koşarsın gerçek olmasını sağlarsın. ha bazen imkansızdır ama kim bu dünyada tüm hayallerini gerçekleştirdi ki?
hiçbir şey imkansız olmadığı için bu başlığın yanlış olduğunu söylemek lazım. çünkü olmayacak bir hayal yoktur. eğer olmayacak bir şey varsa ki o neyse bu evrende yoktur.
olmayacak hayalin bile davası olur. o yüzden..
--spoiler--
gerçekler hayallerden daha zengindir
--spoiler--

ama bazen insan inanamıyor işte..
(bkz: benim hala umudum var)
(bkz: merve yi tavla)