bugün

okuduğu okula artık gitmeyi istememek ve buna sebep olan nedenlere okulu bırakma nedenleri denir.
örneğin;
*baba ben okulu bırakmaya karar verdim.
-niye evladım.
*çünkü çok şey bilenlere işkence yapıyorlar bu yüzden artık birşey öğrenmemeye karar verdim.
(bkz: bol zayıflı karne)
(bkz: tastikname)
(bkz: mezun olmak)
her an her dk sevdiğin kişiyi görüp aşk acısı çekmek.
artık okuldan öğrenmen gereken hiç bir şey olmadığına inanmak (çok zekisin ya sen )...
milli piyangoyu kazanmak olabilir, bu nedenlerden biride.
bu okul benim zekamı kaldıramaz demek . sonrasında gidip amelelik yapmak .
hangi okul olduğuna göre çeşitlilik gösterecek nedenlerdir.
misal, bir şekilde özel okula gidip durumu bozulanlar için ekonomi, askeri okulu bırakanlar için mantık söz konusu olabiliyor.
(bkz: zeynel dinler)

-bildiğin ızdırap-
sınıfta kalıp sonraki sene aynı öğretmen ve öğrencilerin yüzüne bakamamak ,arına boğulmak sebebi ile bırakmak.
okulun bulunduğu ildeki görüş farklılıkları ve mahalle baskısı.
yurt arkadaşlarının ibneliklerine dayanamayan şeker çocuk bırakabilir evet.
her gün dayak yediğin ayı bozması.
siktirname almak.
karşıt görüşlü öğrenciler tarafından(20 kişi) dayak yemek.
hızlı büyümek, mutluluğu başka yerde bulmak.
salak müdür yardımcısına katlanmak.

(bkz: okul)
bir sene sınıfta kalıp aynı sınıfı okumak, ardından yine aynı sınıfta kalınca haliyle öğretmenlerin bay bay demesi ve okulu zorla bırakmak.
"adamın başına ne gelirse dilinden"durumu.dilin uzun olunca soru kağıdını alıp cvp kağıdı versen unut diyen profa 500ml su şişesi fırlatınca mahkemedense okulu bırakmayı tercih etmek.
türkiye'de insanları yanlış zamanda meslek seçmeye zorlamaktan kaynaklanır. daha 17-18 yaşında ne oldun delisi, hormonların azmaya başladığı bir zaman aralığında "söyle bakalım alican, bilmem kaç yüz puan çektin nereyi yazacaksın?" diye sorulur. alican ise "ııı şeyyy ne biliyim işte neresi oluyorsa olsun." der. sanki manava iyisinden bir kilo domates ver diyoruz. biraz işin içine "ya ben istanbul'da/ankara'da/izmir'de okumak istiyorum" diyerek bölüm değil il seçimi yapıyoruz. sonra okul başlıyor. birden duruyorsun ve diyorsun ki "lan lan ben nerdeyim? benim hayallerim bunlar değildi. gerçi hangi ibne hayallerde yaşıyor ki?" diye sorgulamaya başlıyorsun.

yıllar geçiyor. haliyle çalışma isteği minimum, okulu bırakma isteği maksimum. durmadan içten içe bu sene bırakırım ben okulu demeler, sayıklamalar... en sonunda ailenin karşısına çıkıp; "olmuyor işte. bu hayat benim ve ben bu okulu bırakmak istiyorum." diyorsunuz.

hikayem tam olarak gerçek bir hikaye olup, kendimi anlattım. en sonunda aileme söyledim. şuan oturup öss derdine sardım tam olarak 5 yılın sonunda. kolay değil inanın. hele ki anne babaya söylemek tam olarak bir göt isteyen durum ama bazen kaybedecek bir şeyiniz yoksa, dibe girmişseniz her şeyi göze alıp bir cesaret madalyası alacak kadar cesur yürek modeline bürünebiliyorsunuz. herkese tavsiye eder miyim? tabi ki etmem. gerçi ben de hala okuldan kaydımı sildirmedim. sanırım biraz daha erteliyorum gerçeklerle iyice yüzleşmekten. eğer öss'ye şuan hazılanıyorsanız öncelikle ne okumak istediğinize karar verin. ne biliyim gidin üniversiteye, fakültelerdeki öğrencilerle konuşun. orda okursanız nelerle karşılaşacağınızı bilin ve bunu yapıp yapamayacağınıza karar verin. öss bir şekilde atlatılıyor ama sonrası... gerçekten daha çok acıtabiliyor canınızı. hem maddi hem manevi... benden size dost tavsiyesidir. hadi şimdi soru çözün biraz.
iki tane kuzenim vardı. Birisi benden 2 yaş küçük erkekti. Diğeri de benden 4 yaş büyük olan kızdı. ikisi de benden çalışkandı.

Erkek kuzenim beyin cerrahı olmak istiyordu. Dersleri çok iyiydi. (2020 yılında) 8.sınıfta Lgs sınavına girdi. 300 puan aldı. Sonra herkesi şaşırtıp okulu bırakma kararı aldı. Bir makine tamircisinde çalışmaya başladı. Argümanı "o kadar okuyup bir iş bulamayacağıma tamircilikte kendimi geliştirir, daha çok kazanırım" idi. Şu anda iyi kazanıyor da.

Kız kuzenimse tıp okumak istiyordu. Yıllardır gecesini gündüzüne katarak ders çalışıyordu. 2019 yılında üni sınavlarına girdi. O kadar çalışmasına rağmen matematik öğretmenliği kazanmıştı.

Hayatımı sorgulama dönemlerindeyken bu kuzenlerim geldi aklıma. Bunlar bile benden çalışkan olmalarına rağmen hedeflerine ulaşamamışlar, giderek akademik başarısı düşen ben nasıl ulaşayım okul hedeflerime? Önceleri mühendis olmak istiyorken, okul hayatımı kendi ellerimle bitirdim. Açığa geçtim. Pişman falan da değilim. Hatta keşke geçen sene değil de daha önce bıraksaymışım okulu dediğim anlar bile olmuştur.