bugün

(bkz: duydum ki forum chat tarzı entry giriyorsun etme)
(bkz: nükleer santral)
almanya gibi ülkeler bu santralleri kapatmayı düşünürken biz neden açmak için bu kadar hevesliyiz.
sorumlusu olarak homer simpson'ı önerdiğim santrallerdir.
makatimiza kacma ihtimali yüksek olmasi yani sira, yine mabadimiza plotonyum yerlestirilip patlayabilecek bir konu.

yazarin kendi görüsü: regenaratif enerji dururken, neden elalemi zengin etme yollari aranir anlamam. Birakin onu bunu da dünyanin hic bir yerinde (bi kac ülke haric örnegin; kanada) kimse kendi dogal enerji kaynagini kullanamiyor. Bunu engelleyen sebep ise kanunlar. Kanunlar ne yazik ki; yine ceplerini doldurmak isteyen varyemez amcalar icin yapildigindan, normal halk kendi kreatif enerji kaynagi bulma yöntemi düsüncesini gerceklestiremiyor. Örn. türkiye´de kim kendi bahcesine bir rüzgargülü dikebilir? Kimse. Bu farkedildigi anda zabitayla beraber gelinir ve yikilir veya solar enerji kaynagini, elektrik enerjisi olarak kullanmak icin kim catisina kollektör yerlestirebilir? Yine izin almadan hic kimse. Bir cok enerji kazanma yöntemleri varken, bir atom santraline bagli kalip, catir catir bu atom santraline para ödemek de neyin nesi? Bir atom santrali kurulmali, fakat bir laboratuvar amacli santral olmali, para yapma yöntemi olarak degil. Ayrica; sanildigi gibi temiz bir enerji olmadigini biliyoruz, bunun yani sira; ucuz enerji olarak milletin burnuna sokulmakta. Evet üretimi ucuz ve zahmetsiz; fakat bunun cöpünü depolamak baya bi pahali. En cok merak ettigim konu ise; bu cöpü rusya´nin mi alacagi, yoksa kendi ülkemizde mi depolayacagimiz. Yine de kömürden iyi gibi görünmesine ragmen, dünya mavi enerji pesinde kosarken, bizimkilerin atom santrali kurmasi da gercekten kahkahalara boguyor beni.
(bkz: nükleer santrallerin cayır cayır enerji üretmesi)
Nükleer santraller amacı doğrultusunda iken bir ülkeye hem enerji açısından hemde silah açısından güç sağlar. Amacı budur. Fakat bizim ülkemize kurulacak olan nükleer santraller Ruslar tarafından kurulacak olup; Sinop ve Mersine inşaa edilecekler. Bu iki nükleer santralden %4 enerji elde edecek Türkiye. Yani enerji açığımızın %4 ü kapanacak. Bunun dışında 40 senelik olan bu uluslar arası sözleşme yap - işlet - devret modeli olarak gösterilse de, 40 senenin sonunda Rusya bize verdiği %4'lük payı incelemeye alıp ya artıracak ya devam edecek. Japonya'da ki patlamanın sebebi ne kadar tsunami ve deprem olarak bilinse de, esas sebebi Tepco adlı japon firmasının nükleeer santrali kurarken yaptığı 4 metrelik ihmalkarlığıdır. Ve bu şirketle de bizim ülkemize nükleer santral kurulması için anlaşmalar yapılmaktadır. Dünya gelişmiş ülkeleri şuan yenilenebilir (bkz: rüzgar gülü, güneş enerjisi ve deniz dalgasından elde edilen enerji sistemi)enerji çağına geçerken, biz %4lük bir pay için nükleer istiyoruz. Ve diyoruz ki; Tüpgaz da patlıyor. Ama evlerinizde kullanıyorsunuz! diyoruz. Helal olsun bu zihniyetlere!
(bkz: japonya yanılıyor olamaz nükleer santrale evet)
Dip not : ~~ Japonya da bu uluslararası sözleşmede taraflardan biri idi. Sinop'da kurulacak olan nükleer santrali Ruslar, Mersin'de kurulacak olanı da Japonlar yapacak idi. Sözleşme böyleydi. Ama kendi ülkesinde ki son derece teknolojik nükleer santral patlamasına dahil müdahale edemeyince ( ki bunun sebebi de kendi şirketiydi. ) geri çekildi. Fes etti sözleşmeyi. Malesef şuan Japon halkı sığınaklarda. inanılmaz bir radyasyon var. Çocuklar kötü durumdalar. Ve Japonya nükleer santrallerini kapatma kararı aldı. Ki zaten bir nükleer santral 10 dk da kapatılamaz. Kurulan sürecin 2 ile 5 katı arasında bir sürece ihtiyaç duyar. Tabii birde maddiyata.
kesinlikle ve sadece "nükleere hayır".
hele ki bir türk zihniyetinin kurup çalıştıracağı nükleer santrale hayırın karesi, karekökü ile hayır.
kısaca, doğaya aykırı olana hayır.