bugün

sorgulamaya çok da gelmeyen sevgi kavramını çözmeye yönelik soru cümlesidir...
ayrıca serzeniştir, sevilmeye layık olduğunu düşünen bireyin sorusudur. bazı şeylerin nedeni yoktur ama kişi eğer egosantrikse bunu kabullenemez, neden diye beynini yer sürekli, aslında asıl sorgulanması gereken onun sevgiden ne anladığı bence...
kendi seviyor mu? yoksa herşey tercih edilme isteği odaklı, kendini var edebilmek, var sanabilmek için başkalarının tepkilerine muhtaç olmak mı?
sıkıntılı bir anda sinir bozan bir söz olmasına rağmen sevgiliye bunu dedirtecek ne yaptım diye düşünülmesi gerekir.
-neden beni sevmiyorsun
+böyle aptal sorular sormayı kesmediğin için

-neden beni sevmiyorsun
+bsg

-neden beni sevmiyorsun
+seviyorum ya yavrum.gel sen bakıyım yamacıma.gel de seviyim bi seni nihahah.

-neden beni sevmiyorsun
+ne doyumsuzsun be kadın, yıllardır seviyoruz ya.
-hönk?!?
karşı tarafı daha da soğutacak bir soru. sormamakta fayda var.
çünkü, istediğim sevgi değil senden deseniz cevabı ne olurdu, ya da yüzünün hali, görmek gerek.*
sorarsınız bunu, türkiye geleneğidir çünkü, ama soran, sorgulayan sevmiyordur, korkaktır ama.. üç kişiyle takılıp, sonra dönüp herhangi birine bunu sorarsan psikopatlıktır, sen ne verdin adama,* ne vaad ettin a seftalicekirdegi, sanırım artık bi süre en azından aseksüel olma zamanıdır. ***** *
- neden beni sevmiyorsun beybişkom
+ bir nedeni yok. daha önceleri nedensiz seviyordum şimdi ise nedensiz sevmiyorum.
karşıdakine tutulunmuşsa eğer bu soru sorulabilir. ama ne demiş nazım hikmet;
yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? ne güzel de demiş şair... tabi anlayana
1. çünkü "Sen elmayı seviyorsun diye, elmanın da seni sevmesi gerekmez"
2. Soru: Neden beni sevmiyorsun? Cevap: "Çünkü eşeğin s.kinden dolayı."
erkek adamın sürekli maruz kaldığı soru tümcesi.

e: yeter ulan lan. seviyorum ulan, tamam mııı!
k: eki eki!
Ben bunu sordum. Hala utanıyorum, nasıl köpek gibi aşık olduysam artık aklımda hep bu soru vardı.

Neden beni sevmiyor?

Neden beni sevmiyordu, çok saçmaydı. Beraberdik, sevgiliydik ve o korkunçlu seni sevmiyorum hareketleri çekiyordu, soğuk soğuk bakıyordu gözüme, konuşamıyorduk, ne zaman yan yana gelsek kavga ediyorduk, arabasının kapısını çarparken camı az önce kalktığım koltuğun üzerine dökebilecek bir ton hareket yapıyordum, kıramıyordum.

her seferinde daha çok hırçınlaşıyordum. behlül'ü tarafından sevilmeyen bihter gibiydim. küvetin içinde acı çekiyordum, köpüklü suların içinde bihter gibi yatıp acılar içinde temizleniyordum.

her hareketi behlül gider anlamına geliyordu, dizi mi çekiyorduk biz, neler oluyordu böyle?

ölüyordum. nefes alamıyordum. kedime sarılıp yorgan altlarında ağlıyordum. kırılıyordum, üzülüyordum, sessizleşiyordum ve tüm bunları bana yaşattığı için saçmalıyordum.

Bir gün ona bakıyordum. Direksiyon avucunun içindeydi yine, yol ile ilgileniyordu. Bir şey ile ilgileniyorsa asla farklı bir şey ile ilgilenmezdi. Ona bakıyordum, aklımda yine aynı soru. Neden beni sevmiyor?

- Neden beni sevmiyorsun diye sordum. Bana baktı ki hiç o kadar endişe dolu baktığını görmedim. Aha anladı kız, sıçtık bakışı mıydı o? Resmen öyleydi. Allah ben bu arabadan inince belasını versin diye düşünmek istedim, yapamadım. Ya ben arabadayken verirseydi. O zaman ben de ölebilirdim.

- Bu nereden çıktı diye sordu
- Sadece merak ettim dedim gülerek. Ağzımı kırsam yeriydi, aslında sarılıp beni sev diye ağlamak isterken gülüyordum, onun en nefret ettiği şeydi bu. Eğer kavga ediyorsam ya da ciddi bir şey konuşuyorsam gülmemem gerektiğini söylüyordu, bunu açıkcası ben de kendime söylüyordum.

Başını çevirdi, yola baktı ve seviyorum dedi. Sevmediğinden o an emindim. Sonra beni neden sevmiyor sorusunu kendime sormaya devam ettim, bir seferinde gerçekten kendime sordum. Sonra beni neden sevmemesi gerektiğinin cevaplarını buldum. Takır takır aklıma bi ton neden geliyordu. iğrenç biriydim lan. Öyle işte. Neden beni sevmediyse.. Çok ayıp.
sevmek mi gerekiyor? herkes kendinden sorumlu değil midir aşkta..
* *