bugün

aşk en az üç kişilik demiş birisi. bu üçüncü kişiyi, araya giren birisi sandım hep. ben seni severken birisini daha hafiften sevecem, üç kişilik bir aşkımız olacak. ama yanıldığımı bir gün anladım. o üçüncü kişi gelip de ( üstelik hiç sevmediğim birisi) -neden ayrıldınız? diye bana pervasızca sorduğu zaman. demek o üçüncü, bu üçüncüymüş. (bkz: üçüncü şahsın şiiri)
yaklaşık yedi sekiz aydır zaten ben de neden ayrıldığımızı düşünüp hiçbir elle tutulur sebep bulamamış, hikayenin sonuna bir iki mantıklı cümle ekleyememişken, şimdi oracıkta beni ne kadar zor duruma düşürdüğünün farkında olmadan benden bir cevap bekliyordu. sahi biz neden ayrılmıştık? neden benim de aklıma " biz işte su sebepten ayrıldık" diye bir cümle gelmiyor, rahatlıkla işin içinden çıkamıyordum diye düşünürken, alternatif yollar üretmek durumunda kaldım. ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil. yoldan çekilemezdim, yol da bulamıyordum, o zaman yol açmalıydım. evet. felsefenin matematiği de böyle olur herhalde. doğru cevap b. öyleyse işe koyul.

-neden ayrıldınız?
-ayrılmadık aslında, sadece bir ömür boyu görüşmeme kararı aldık.