bugün

Kısa kürektir.
bu tespiti yapan yazarın nasıl bir bilgi ve birikimi var merak ettiren başlıktır. bir dönemin önemli kesimine fikir, duygu ve düşünce açısından yön veren belki de türkiye'nin en iyi üç sairinden birine bu tespiti yapan elemanın neler yaptığını gerçekten merak ediyorum.
Kadın bacakları diye kıta kıta şiir yazmış bir üstada(!) yapılan haksızlık içeren tespittir.

--spoiler--
Her ayağın bastığı yerde sanki kalbim var,
kalbim ki vahşi bir zevk alır ezilişinden.
ömrümün geçtiği yolda bana sorsalar,
gidiyorum bir kadın bacağının peşinden.

Bir kadının içinden ağlayışı, gülüşü,
gözlerinden ziyade bacaklarına yakın,
bir lisandır onların duruşu, bükülüşü,
kadınlar! onlar varken konuşmayınız sakın.

Ince sütunlardaki ilahi güzelliğe
bacakların ruhudur şekil veren diyorum
bacakları bir kalın örtüde saklı diye
mermerde kalbi çarpan venüs’ü sevmiyorum.

Boynuma doladığın güzel putu görseler
insanlar öğrenirdi neye tapacağını.
kör olsam da açılır gözüm, ona sürseler
isa’nın eli diye, bir kadın bacağını.
--spoiler--

Edit: alla alla şiiri ben yazdım sanki.
Açıkça itiraf etmiş işte üstad "Kadın bacağına taptığını."
Gerçekler acıtır.
'geçmişim çer çöptür, karıştıran köpektir.' derken ne kadar haklı olduğunu gösteren üstaddır.
soyadı bir türlü dillendirilmeyen biri olmasıdır..
niye söylemiyorsunuz kardeşim şunun soyadını ?
Doğru bilinen yanlışları saymaya çalışırken yanlışlık yapılmıştır. Bunu diyen kimliğini alıp gitmelidir. (bkz: biri kimliğini düşürmüş)