bugün

inönü üniversitesi rektörü Fatih Hilmioğlunun yeni incilerinden biri daha, ulus olarak "Ne mutlu Türküm" demekten onur duyanlarla "Türkiyeliyim" diyenlerin savaşması gerektiğini belirterek şu cümleleri kurmuştur: "Ulus olarak bir savaşın verilmesi zorunlu hale gelmiştir. Bu savaş, emperyalizm ile bağımsızlık düşüncesinin savaşıdır. Bu savaş, sömürgeci güçlerin taşeronu bölücülük ve irticaya karşı ulus birliğini ve laikliği savunan Cumhuriyetçilerin savaşıdır. Bu savaş, 'Ne mutlu Türküm' diyebilenler ile bunu diyemeyenlerin savaşıdır. Bu savaş, 'Türküm' demekten onur duyanlarla, bunu diyemeyip 'Türkiyeliyim' diyenlerin savaşıdır. Bu savaş, 'Lozan' ile 'Sevr'in savaşıdır".
http://www.internethaber..../news_detail.php?id=93271
seçim öncesi alttan alttan verilen gerilim politikasının bir yansımasıdır. Kanımca hayra alamet değildir. Ama sayın rektörün devlet kademelerinde koşar adamın yükseleceğinin alametidir. "Niye savaşalım, tartışsak olmaz mı ki?" dedirtmektedir bana. Savaşmaktan başka bir yol yok mudur derdimizi anlatmamız için? Veya neden illa "toplu halde insan öldürme eylemi" olarak tanımlanabilecek olan 'savaş' kelimesi üzerinden yapılmaktadır bu tip retorik benzetmeler. Politik bir mücadeleyi adam öldürmekle bağdaştıran bir rektör, bu ülke insanına bilim adına ne verebilir? Hani benim savaş karşıtlarım, hani benim demokrat atatürkçülerim. çok mu zor, Türkiyeliyim demek isteyenle, bu kavramın yararını ve zararını konuşmak...
atatürk'ün sözlerini yine kendilerine göre yontmaya çalışan gereksiz insanların laflarından biri..

(bkz: çok ayıp)