bugün

Hristiyanlar ın Müslüman lara muhtaç olmasıyla aynıdır.
(bkz: petrol)
(bkz: yeraltı kaynakları)
daha ziyade insan insana muhtaçtır.
Avrupa ya maatbayı, yıkanmayı, tuvaleti,hamamı ve bir çok şeyi Osmanlı nın öğrettiği bir gerçektir. Belki de Hristiyan ları bilim üzerine daha çok yönlendiren Osmanlı dan gördükleriyle oluşan utancın hırsa dönüşmesidir.
islam rönesansı denen dönemden bir haber insanları göstermiş başlıktır. sanıyorlar ki islam hep böyle yobaz bir durumdaydı. okumak yok araştırmak yok. bilmez ki matematiği müslümanlar nasıl ilerletti. bilmez ki cebir islam ülkelerinde bulundu.

islam yobazlık virüsüyle yok oldu gitti hepsi bu. müslümanlıkta öyle.
apaçık bir gerçektir!...

müslümanların bu gerçeğe tepkisi genellikle "1200 yıl kadar önce..." şeklinde oluyor!..

islam aleminde sadece 250 yıl kadar süren bilimin yükselişini görüp, batıdaki 1000 yıllık yükselişi görmemek ancak savunma psikolojisi ile izah edilebilir. hele ki o 1000 yılın son 200 yılında yapılanlar, değil islam aleminde yapılanları, insanlık tarihi boyunca sağlanan toplam ilerlemenin bilmem kaç bin katı kadar yüksekken!..

lan 1200 yıl öncesiyle övünmenin sana ne faydası var? bugüne baksana!..
Hıristiyanlar bugün sahip oldukları birikimleri islam alimlerinin bıraktığı eserlerden yola çıkarak oluşturdular. Bilgi evrenseldir.

Burda yozlaşmış müslümanları mi yeriyorsun, yoksa islamiyet dinine mi saldırıyorsun karar ver. Boş muhabbet yapmayalım lütfen.
Adam gider tıp,bilim,teknoloji sayesinde iyileşir, sağlığına kavuşur ama hocalara, hacılara, şeyhlere minnet duyar. O zaman elin gavurunun nimetlerinden faydalanman iki.yüzlülük degil mi, ey mümin?
kafası bir tek "saldırı - savunma" tepkileri vermeye yarayan kişilerin savunma yaparak karşılık vermeye çalıştığı gerçektir.

daha ne dediklerinin bile farkında değiller!.. "yozlaşmış müslümanlardan" bahsediyorlar!.. aynen daha geçmişteki çağlarda insanların daha iyi olduğuna, sonradan bozulduğuna inanan tüm ortaçağ ve antikçağ yazarları gibi!.. sosyolojiden, psikolojiden, bilimin geldiği noktadan bu kadar anlıyorlar işte..

yahu o fikirler aşılalı iki yüzyıldan fazla oldu!.. dünyanın halini, tarihi, sosyolojiyi, psikolojiyi iyi kötü bilen herkes insanların toptan veya istatistiki bir anlam taşıyacak oranda "yozlaşmayacağını" da bilir. bir kere "yozlaşmadan" ne anlaşılması gerektiği tartışmalı bir konudur. ikincisi yozlaşmanın tanımını nasıl yaparsanız yapın, insanların yozluk seviyesinin değiştiğine (azaldığına, arttığına) dair bir kanıt bulunamaz. insanlar geçmişte neyseler, hala aynılar...

velhasıl tarihi gerçekleri "yozlaşma" gibi boş kavramlarla açıklamaya çalışmak beyhudedir.

son olarak, zamanında "dolu muhabbet" (bkz: islam aleminin bilimde geri kalması) yaptık da ne oldu? okuyan az sayıdaki kişi genellikle bildiğini sandıklarını papağan gibi tekrarlamakla yetindi.
Görüp de ibret almamız için varlar; evet.